Yılmaz: “Çanakkale ruhu diridir ve hep diri kalacaktır”
Yılmaz: “Çanakkale ruhu diridir ve hep diri kalacaktır”
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110'uncu yıl dönümü Şehitler Abidesi'nde törenle kutlandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Şehitlerimiz diri olduğu gibi, Çanakkale ruhu da ilk günkü gibi diridir ve hep diri kalacaktır" dedi.
Haber Giriş Tarihi: 18.03.2025 23:04
Haber Güncellenme Tarihi: 18.03.2025 23:20
Kaynak:
AA-İHA
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Çanakkale'deki anma törenlerinden ilki, Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirildi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen ile Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Çanakkale Şube Başkanı Enes Arslan, Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 1994 yılında 253 bin şehit adına 3972 sayılı Kanun'la Çanakkale'ye verilen "Çanakkale Geçilmez" yazılı altın madalya, Bakan Güler tarafından Türk bayrağına toka edildi.
Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü dolayısıyla tören gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un konuşma yaptığı törende, Türk Silahlı Kuvvetleri adına 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız konuştu. Yaldız, milletin azim ve kararlılığının en güzel örneklerinden biri olan Çanakkale Zaferi'nin, İstiklal Harbi'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun temel taşlarından biri olduğunu söyledi.
"ÇANAKKALE RUHUYLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"
Yılmaz, Çanakkale'nin, yalnızca bir muharebe ya da cephe adı değil, milletin özgürlük iradesinin tüm dünyaya ilan edildiği, tarihin akışını değiştiren bir milat olduğunu vurgulayarak, Çanakkale'nin, bir savaş alanı olmanın ötesinde, vatanın kalbine yönelmiş bir tehdidin bertaraf edilmesi gereken son savunma hattı olduğunu belirtti. Türk milleti için bu mücadelenin, varlık ile yokluk arasındaki bir sınav olduğuna işaret eden Yılmaz, itilaf devletleri donanmasının Çanakkale Boğazı'na saldırdığını, ancak Osmanlı ordusunun, stratejik savunma hattı, kahraman topçuları ve Nusret Mayın Gemisi'nin döşediği mayınlarla düşmana ağır kayıplar verdirerek geçit vermediğini hatırlattı.
Yılmaz, Bouvet, Irresistible ve Ocean gibi dev savaş gemilerinin, mayınlara çarparak sulara gömüldüğünü, itilaf devletlerinin geri çekilmek zorunda kaldığını hatırlatarak, Çanakkale Boğazı'nın sularında dalga dalga yükselen Türk milletinin istiklal azminin, Gelibolu'da bayraklaştığını söyledi. Ardından Gelibolu Yarımadası'na çıkarma yaparak Osmanlı savunmasını yarmayı planlayan düşmanın, bu kez de karşılarında "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum." diyerek askerlerine savaşın en büyük fedakarlık emrini veren Mustafa Kemal'i bulduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: "Çanakkale'de kazanılan zafer, ilerleyen yıllarda Kurtuluş Savaşı'nın ilham kaynağı olmuş ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmıştır. Çanakkale, küllerinden doğan bir milletin birlik ve beraberlik ruhunun abideleştiği şanlı zaferler diyarıdır. Çanakkale ruhu, yokluk ve zorluklar karşısında asla yılmamak, bağımsızlık, adalet ve merhametten vazgeçmemektir. Çanakkale ruhunu canlı tutmak, vatanımıza, hürriyetimize ve bizi biz yapan mukaddes değerlere sarsılmaz bağlılığımızı korumaktır. Bugün de aynı bilinçle, ülkemizin bekasına yönelik tehditlere karşı Çanakkale ruhuyla mücadelemizi sürdürüyoruz."
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin, güçlü bir siyasi iradeyle savunma sanayisinde devrim niteliğinde adımlara imza attığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Geçmişte parasını ödediğimiz halde çeşitli bahanelerle bizden esirgenen savunma sanayisi ürünlerini bugün biz başka ülkelere bedeli karşılığında ihraç eden bir konuma yükselmiş durumdayız. Savunma sanayimiz, yerli ve milli teknolojilerle küresel ölçekte büyük bir atılım gerçekleştirmiş ve bugün dünyanın en büyük 11'inci savunma sanayii ihracatçısı konumuna yükselmiştir. Yürütülen 1100'ü aşkın sayıda proje, yüzde 80 yerlilik oranı, 100 milyar doları aşkın proje hacmi ile gelinen noktada savunma ve havacılık sanayii ihracat rakamımız 2024 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 29'luk artışla 7 milyar doları aşmıştır. Böylece tüm zamanların en büyük rakamına ulaşılmıştır.
2025 Şubat ayında savunma ve havacılık ihracatımız, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 44'lük artış göstererek 300 milyon dolardan 434 milyon dolara yükseldi. İlk 2 aydaki ihracatımız yüzde 29,6 artışla 816 milyon dolara ulaştı. Savunma sanayimiz son 10 yıl içinde dünyanın dört bir yanına, farklı coğrafyalarda 185 ülkeye, 230 çeşit ürün ihraç etti." Güvenlik güçlerinin sahip olduğu yüksek operasyonel tecrübe, muharebe kabiliyeti ve teçhizat kapasitesinin, pek çok ülke tarafından gıptayla takip edildiğini, kendi savunma teçhizatı ihtiyaçlarını milli imkanlarla karşılamanın yanında dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarına cevap verebilen bir konuma gelindiğini belirten Yılmaz, Türkiye'nin, bu başarı trendiyle artan ihracat hacmi ve sahada kendini ispat eden sistemlerle iki yıl gibi bir süreçte 10 milyar doları aşan çift haneli ihracat yapan ülkeler arasında yer alacağına inandıklarını ifade etti.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Yılmaz: “Çanakkale ruhu diridir ve hep diri kalacaktır”
Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110'uncu yıl dönümü Şehitler Abidesi'nde törenle kutlandı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Şehitlerimiz diri olduğu gibi, Çanakkale ruhu da ilk günkü gibi diridir ve hep diri kalacaktır" dedi.
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında Çanakkale'deki anma törenlerinden ilki, Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirildi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Çanakkale Valisi Ömer Toraman, Belediye Başkanı Muharrem Erkek, Çanakkale Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Mustafa Biçen ile Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Çanakkale Şube Başkanı Enes Arslan, Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı. Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) tarafından 1994 yılında 253 bin şehit adına 3972 sayılı Kanun'la Çanakkale'ye verilen "Çanakkale Geçilmez" yazılı altın madalya, Bakan Güler tarafından Türk bayrağına toka edildi.
Gelibolu Yarımadası'ndaki Şehitler Abidesi'nde, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin 110. yıl dönümü dolayısıyla tören gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un konuşma yaptığı törende, Türk Silahlı Kuvvetleri adına 2. Kolordu Komutanı Tümgeneral Rasim Yaldız konuştu. Yaldız, milletin azim ve kararlılığının en güzel örneklerinden biri olan Çanakkale Zaferi'nin, İstiklal Harbi'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunun temel taşlarından biri olduğunu söyledi.
"ÇANAKKALE RUHUYLA MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ"
Yılmaz, Çanakkale'nin, yalnızca bir muharebe ya da cephe adı değil, milletin özgürlük iradesinin tüm dünyaya ilan edildiği, tarihin akışını değiştiren bir milat olduğunu vurgulayarak, Çanakkale'nin, bir savaş alanı olmanın ötesinde, vatanın kalbine yönelmiş bir tehdidin bertaraf edilmesi gereken son savunma hattı olduğunu belirtti. Türk milleti için bu mücadelenin, varlık ile yokluk arasındaki bir sınav olduğuna işaret eden Yılmaz, itilaf devletleri donanmasının Çanakkale Boğazı'na saldırdığını, ancak Osmanlı ordusunun, stratejik savunma hattı, kahraman topçuları ve Nusret Mayın Gemisi'nin döşediği mayınlarla düşmana ağır kayıplar verdirerek geçit vermediğini hatırlattı.
Yılmaz, Bouvet, Irresistible ve Ocean gibi dev savaş gemilerinin, mayınlara çarparak sulara gömüldüğünü, itilaf devletlerinin geri çekilmek zorunda kaldığını hatırlatarak, Çanakkale Boğazı'nın sularında dalga dalga yükselen Türk milletinin istiklal azminin, Gelibolu'da bayraklaştığını söyledi. Ardından Gelibolu Yarımadası'na çıkarma yaparak Osmanlı savunmasını yarmayı planlayan düşmanın, bu kez de karşılarında "Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum." diyerek askerlerine savaşın en büyük fedakarlık emrini veren Mustafa Kemal'i bulduğunu anlatan Yılmaz, şöyle konuştu: "Çanakkale'de kazanılan zafer, ilerleyen yıllarda Kurtuluş Savaşı'nın ilham kaynağı olmuş ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmıştır. Çanakkale, küllerinden doğan bir milletin birlik ve beraberlik ruhunun abideleştiği şanlı zaferler diyarıdır. Çanakkale ruhu, yokluk ve zorluklar karşısında asla yılmamak, bağımsızlık, adalet ve merhametten vazgeçmemektir. Çanakkale ruhunu canlı tutmak, vatanımıza, hürriyetimize ve bizi biz yapan mukaddes değerlere sarsılmaz bağlılığımızı korumaktır. Bugün de aynı bilinçle, ülkemizin bekasına yönelik tehditlere karşı Çanakkale ruhuyla mücadelemizi sürdürüyoruz."
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Türkiye'nin, güçlü bir siyasi iradeyle savunma sanayisinde devrim niteliğinde adımlara imza attığını dile getirerek, şöyle devam etti: "Geçmişte parasını ödediğimiz halde çeşitli bahanelerle bizden esirgenen savunma sanayisi ürünlerini bugün biz başka ülkelere bedeli karşılığında ihraç eden bir konuma yükselmiş durumdayız. Savunma sanayimiz, yerli ve milli teknolojilerle küresel ölçekte büyük bir atılım gerçekleştirmiş ve bugün dünyanın en büyük 11'inci savunma sanayii ihracatçısı konumuna yükselmiştir. Yürütülen 1100'ü aşkın sayıda proje, yüzde 80 yerlilik oranı, 100 milyar doları aşkın proje hacmi ile gelinen noktada savunma ve havacılık sanayii ihracat rakamımız 2024 yılında, bir önceki yıla göre yüzde 29'luk artışla 7 milyar doları aşmıştır. Böylece tüm zamanların en büyük rakamına ulaşılmıştır.
2025 Şubat ayında savunma ve havacılık ihracatımız, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 44'lük artış göstererek 300 milyon dolardan 434 milyon dolara yükseldi. İlk 2 aydaki ihracatımız yüzde 29,6 artışla 816 milyon dolara ulaştı. Savunma sanayimiz son 10 yıl içinde dünyanın dört bir yanına, farklı coğrafyalarda 185 ülkeye, 230 çeşit ürün ihraç etti." Güvenlik güçlerinin sahip olduğu yüksek operasyonel tecrübe, muharebe kabiliyeti ve teçhizat kapasitesinin, pek çok ülke tarafından gıptayla takip edildiğini, kendi savunma teçhizatı ihtiyaçlarını milli imkanlarla karşılamanın yanında dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarına cevap verebilen bir konuma gelindiğini belirten Yılmaz, Türkiye'nin, bu başarı trendiyle artan ihracat hacmi ve sahada kendini ispat eden sistemlerle iki yıl gibi bir süreçte 10 milyar doları aşan çift haneli ihracat yapan ülkeler arasında yer alacağına inandıklarını ifade etti.
Kaynak: AA-İHA
En Çok Okunan Haberler