Masa toplandı, masada anlaşmazlıklar var, masa dağılacak, abla masayı dağıttı, masa genişleyecek…
Olan biten ve milletin ağzını yoran bu.
Nafile yorumlar almış başını gidiyor…
Oysa ki durum başka. Okyanusun ötesinde yapılan çalışmalar bir değişikliğin elzem olduğunu gösterdi. Bütün mesele bu.
İmamoğlu aday olacaktı plana göre.
Kamuoyu araştırmalarına bakınca bir şans görüyorlardı. 
Sonra ne oldu, nasıl olduysa bir facia yaşadık. Çok can kaybettik. Gerçek rakamları belki seneye belki de daha sonra öğrenebileceğiz. Ekonomi dengeleri değişti. Sayın Başkanımızın müdahalesi ile durum çok farklı hale geldi.
İnsanlar Sayın Başkanımıza güveniyor, inanıyor. Sıkıntıları sadece onun çözebileceğini biliyorlar.
Hal böyle olunca ABD’de de planlar değişti elbet.
Yapılan simülasyonlarda hep “Erdoğan kazanıyordu” yeni parametreler girilince anlaşıldı ki bu iş tek adayla mümkün değil olmaz. Hele hele Kılıçdaroğlu aday olursa Sayın Başkanımız onu çerez niyetine yer…
Anketler yapıldı. Halka açıklanan o CHP’yi bilmem kaç puan öde görülen manipülatif anketlerden söz etmiyorum. Ciddi ciddi anketler ısmarlandı ve ortaya çıkan sonuç çoklu aday çıktığı takdirde seçimin ikinci tura kalma ihtimali belirdi.
İkinci tura kalması muhalefet açısından başarı olur elbet. Gerçi Sayın Başkanımız ikinci turda da seçimi alır ama bu gariplerin ekmeği umut işte…
Simülasyonlar öyle olunca da yeni talimat geldi;
“Çoklu aday çıkartın!”
Çoklu adaya yönelmek için ise bir siyasi manevra gerekliydi. Bu manevra da planlandı elbet. Baş aktör ise Meral Akşener oldu. Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz bahanesiyle ortalığı karıştırıverdi.
Böylece çoklu aday kapısı da açılmış oldu tabii.
Çünkü talimat öyleydi.
Masa Tiyatrosu konuldu sahneye.
Bizim gazetecileri de bir heyecan sardı ya ne heyecan! Her kafadan bir ses çıkmaya başladı.
Meşhur atasözünü değiştirerek söyleyeyim;
“ABD’nin tezgâhları bizim gazetecilerin çenesini yorar…”
Kimse işin bu tarafını görmedi…
Şimdi durum şu;
Ciddi ciddi arkasına aldığı güçlerle ciddi ciddi aday olacağını ve kazanacağını düşünen Kemal şap gibi oturdu.
İmamoğlu planlarını değiştirmek zorunda kaldı. Büyük sözü dinledi. Ona “Sen önce bir CHP Genel Başkanı ol. 2028 seçimlerinde seni Cumhurbaşkanı yapacağız. Hem o zaman Erdoğan da olmayacak. İşin kolay.” Denildi.
Ne var ki, evdeki hesap hiç çarşıya uymaz.
Bunların planları da suya düşüverir.
Akşener’i tanıyanlar iyi bilir. O oyun kurucu değil oyun bozucudur. Bunu en iyi Tansu Çiller bilir.
Televizyonlar esamisi okunmayan eskiden bakanlık yapmış bir zatı ekrana çıkartıp, “Sayın bakanım.” Diye gaza getirmek yerine Çiller’i çıkartıp konuştursalar çok şey anlatır.
Belki de konuşmak istemiyordur ya neyse…
Şimdi iş adayların belirlenmesinde.
Seçimler hasbelkader ikinci tura kalırsa Akşener’in kimi destekleyeceği hiç belli olmaz.
Bakarsınız Cumhur İttifakına kol kanat germiş. 
Hele de CHP’den daha yüksek bir oy aldıysa görün bakın neler olacak…