Biliyorum tatildesiniz ve belki siyaset konuşmak istemeyebilirsiniz ama konu ilginç. 
Bakın ne önereceğim?
Milletvekili adayı olabilmek için GBT taraması ve psikolojik test şartı getirilsin. Adayların daha önce herhangi bir suça karışmamış olmaları halinde tam teşekküllü bir hastanenin psikiyatri servisi odaklı heyet raporu alınması şartı getirilsin. Bu raporda suç eğilimi olup olmadığı, öfke kontrolü ve psikolojik dengesinin yerinde olup olmadığı belirlensin. 
Nasıl fikir ama?
Şimdi aranızda “Bu da nereden çıktı?” diye soranlar olacaktır. Fikir bana ait değil aslında. 
Fikri ortaya atanlar İngilizler.
İngiliz parlamentosunda son günlerde ortaya çıkan ve erkek kadın ayrımı olmaksızın cinsel tacizde bulunan milletvekillerinin ardından böyle bir fikir ortaya atıldı ve tartışmaya açıldı.
GBT taraması sırasında haklarında yapılmış en ufak bir taciz suçlamasının dahi kayıtlara geçirilerek ifşa edilmesi de isteniyor.
Bunu duyar duymaz aklıma bizim milletvekilleri geldi. Bizimkilerin cinsel taciz yönünden pek sıkıntısı olmasa da abuk sabuk konuşmak, saçmalamak, iftira atma, zimmet, irtikap gibi şikayetlere bakılması yerinde olacaktır.
Örneğin iflah olmaz yalancılığı belgelenenler örneğin mahkeme kararlarıyla aksi ispat edildiği halde aynı yalanı tekrar etmeye devam edenler milletvekili olma ehliyetine sahip olamamalıdır.
Psikolojik değerlendirmede ayrıca bu kişilerin psikolojik dengelerinin çok stabil olması gerektiği üzerinde durulmalıdır.
Böyle bir değerlendirme yapılırsa kimler elenir sizce?
Bu arada umarım tatiliniz iyi geçiyordur.
Belki bazıları gibi işi gücü bırakıp geceliği iki asgari ücret olan otellere gidememişsinizdir ama akraba ve eş dost ile görüşmüşsünüzdür inşallah.
Kurban kesen komşulardan söyle bir parça et de geldiyse ne ala.
Gerçi şimdilerde derin dondurucu ve sucuk işleri pek moda ama belki gerçekten kurban kesip dağıtan kalmıştır.
Bakın bazı belediyeler erkenden kesip dağıtmışlar etleri.
Aklıma garip garip sorular geliyor bu bayram. Hayırdır inşallah!
Mesela; İBB Başkanı İmamoğlu kurban kesmişmidir acaba? 
Adamın aile bağları muhteşem. Dünya yıkılsa ailesiyle tatilden vaz geçmiyor. 
Ben bu durumu eleştiriyorum haliyle. Bakın Habertürk ve Fox TV bile eleştiriyor.
Şehri sel basarken tatil yapan bir belediye başkanı garip geliyor kendi destekçilerine bile.
Ne var ki, eskimiş siyasilerden bir isim, Masum Türker farklı. O İmamoğlu’nun doğru yaptığını ancak binin siyaseten yanlış olduğunu savunuyor. Duysanız İBB’de koltuk peşinde koşuyor zannedersiniz. Öyle olmayacağı belli tabii. Türker’in bu saatten sonra siyasete girecek hali de yok. Ah gitmiş vah’ı da tam yerinde heybetiyle duruyor. Tek derdi reyting galiba.
İmamoğlu bir İstanbul’a gelebilse ne düşündüğünü sorarlar her halde.
Belki “Bana ‘sen cumhurbaşkanı adayısın’ dediler. Belediye işleri düşük mevkii işler. Ben onlarla uğraşamam.” Diye düşünüyordur.
İyi hoş da vatandaş da “Bu adam bir sel olunca ilgilenmiyor. Yarın cumhurbaşkanı olursa düşman saldırsa tatile gider yahu.” Der mi? Öyle düşünürse oy verir mi?
Ey İstanbullu, unutmayın herkes layık olduğu biçimde yönetilir.