SON DAKİKA
Hava Durumu

Milli Güvenlik Sorunu

Yazının Giriş Tarihi: 01.10.2022 19:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 01.10.2022 19:58

Ayak sözü uzun zamandan beri siyasi literatürde yerini almıştır. Siyasi seviyenin düştüğü durumu göstermesi bakımından ibretlik bir adlandırmadır. Bunu güncel bir uzantısı olarak masanın ayağı şeklinde kullanılmış olsa da elbette bu sıradan ve söylendiği gibi herhangi bir “altı ayaklı bir masa” değildir. Doğrudan siyasetin odağı durumundadır. Seni başkan yaptırmayacağız diye çıkan hırıltılı bir nakaratın ruhlanmış, bedenlenmiş halidir.

“Türkiye’de devlet kurmakla, cumhuriyet kurmakla” övünen bir parti, yüzyıldan beri hiçbir seçimi kazanamadığı için devşirme partilere ihtiyaç duyması, kendi adına utanç yüklü bir iflastır. Yüzyıl sonra masa kuruculuğu ile teselli bulmuştur. Hayali kuruculuların partisi, kendi yelpazesi dışında kalanları, ikbal ve istikbal küskünlerini etrafında toplamayı umut haline getirmiştir. Kendi yelpazesinde olanlarla değil, devşirdikleri ile masa kurmuştur.

Altılı masanın sakinleri hayli tartışmalıdır. Her ne kadar “altılı masa” olarak tanınsa da Fetö ve PKK’nın siyasi ayağının katılımı ile gerçekte sekizli masadır. Masanın bileşenleri sadece devşirilmiş olmaları ile değil, taşıdığı silik karışık renkleri ile bilinmektedir. Devşirilmişlerin, Fetö’nün, PKK’nın ve izzet ikballeri ellerinden alındığı için ağlayıp sızlayanların, devşirilen küskünlerin ayağından oluşan sekizli ayaktan oluşmaktadır.

Masa aynı zamanda bir ilkesizlik örneğidir. Bilinen tek sabit ilkesi, varlığı Tayyip Erdoğan’a karşı düşmanlık üzerine kurulmuştur. Siyasi alanda bir kişiye taraf olmak kadar karşı olmak da bir hak olarak görülebilir. Ne var ki bir siyasi ittifak için böyle bir düşmanlık temeline göre ayarlanmış siyasetin, yeterli olmayacağı, ülke sorunlarına bir çözüm getiremeyeceği açıktır. Yeniden parlamenter sisteme dönme iddiası, hayal pazarlamak gibidir. Eski kargaşa ve kaos dönemine geri dönme çabasıdır. Paralamenter sistem ayarsız çok seslilik şamatası bir kakafoni gibidir. Z kuşağı bilmese de otuz yaş üstü olanlar böyle bir yönetim tarzının Türkiye için nasıl tehdit kaynağı olduğunu bilmektedirler. Ancak seni başkan yaptırmayacağız nakaratı bu bilgiyi unutturmuştur.

Masanın kurucusu parti, dışarıda tutulan iki ayak tarafından rehin alınmıştır. Bu yüzden PKK eylemcilerini “tutuklu gazeteci” diye raporlaştırmaktadır. Mersin’de polis evine pkk saldırısı ile ortaya çıkan bu gerçeğe karşı, ahlak sınırlarını zorlayan kurucu parti, olayın pkk tarafından yapıldığını kabullenmek için parmak izi, pkk itirafı gibi şartlar ileri sürmüştür. PKK’ya karşı Suriye ve Irak’ta yapılan operasyonlar için meclis tezkeresine bile karşı çıkmıştır. Türkiye’ye karşı yapılan terör saldırıların bütün hazırlıkları, Irak ve Suriye’de yapılırken, bu iki ülkede ki terör kamplarına karşı yapılan askeri hareketlere mecliste itiraz etmek, PKK’ya askeri ve siyasi bir destekten başka bir anlam taşır mı?

Azerbaycan’ın Ermenistan’a karşı yaptığı askeri operasyonlara karşı muhalefetini, Türkiye’den Azerbaycan’a IŞİD elemanlarının taşındığı iftirası ile sürdürmüştür. Ermenistan sözcülerinin bile tenezzül etmediği bir iftira, masa kuran partinin sermayesi durumuna gelmiştir. Otuz yıldan beri Ermeni işgalindeki Azerbaycan topraklarının geri alınması çabasında, bu iftira söylemleri ile Ermenistan’a destek olmuştur.

15 Temmuz askeri darbesine katılmalarından dolayı okullarından, işlerinden KHK ile atılanların, tamamının işlerine iade edileceği vaadi masa kuran partiyi, PKK’nın dışında FETÖ’nün de rehin aldığının işaretidir. FETÖ ile iş tutmaları için her zaman, “iktidarın 2013’ten önce FETÖ grubu ile olan yakınlıklarını” savunma aracı olarak istismar etmektedir. Oysa bir örgüte, bir topluluğa karşı darbe suçunun işlenmesinden önce yapılanlar ile darbeden sonra yapılanların arasında bir farkın oluşması kaçınılmazdır. PKK ve FETÖ’ye sahip çıkması, “T. Erdoğan’ı devirmek için muhalefet ile işbirliği yapacağız” diyen ABD Başkanı Biden’in özel bir ricası olmalıdır.

İktidarın, 15 Temmuz darbesinden önce FETÖ ile yakınlığını haklı olarak sorgulayıp eleştirenlerin, darbeden sonra aynı örgüt ile seçilmiş siyasi iktidara karşı iş birliği yapması doğrudan terörü teşvik ve onunla suç ortaklığı yapmasının açık örneğidir.

Türkiye’nin Akdeniz’de ve Adalar Denizi’nde haklarını koruma çabasını masa kuran partinin (Ünal Çeviköz gibi) sözcüleri “yayılmacılık” olarak nitelendirmiştir. Bu nitelendirme Yunanistan’ın resmi tezidir. Böylece Türkiye’de bir siyasi parti PKK ve FETÖ’nün ayakları ile iş tutmasından başka fiilen Yunan tezlerinin de Türkiye’de temsilcisi durumuna gelmiştir. Türkiye’nin Yunanistan siyasetini bir yayılmacılık veya önümüzdeki yıl yapılacak seçim nedeniyle hayali bir sorun olarak görülmesi, Türkiye’nin içerdeki tehdidini arttıran bir söylemdir.

Görüldüğü gibi sekizli masa ve onun kuran parti Türkiye için bir “Milli Güvenlik Sorunu” halini almıştır. Bu masanın seçim kazanması halinde işte bu Milli Güvenlik Sorununun iktidar olması demektir. Kelimenin bütün anlamı ile bir faciadır.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.