Dilda 14 yaşında pırıl pırıl bir çocuk, gitar çalıyor, eğitimine özel bir okulda devam ediyor, konservatuara devam ediyor geleceğe umutla bakıyor
Delal 18 yaşında Dilda’nın ablası o da müzikle ilgileniyor piyano çalıyor güzel ve güvenli bir evde geleceğini kurmaya çalışıyor, güzel ve marka şeyler giyip güzel besleniyorlar.

Dilda ve Delal’in anne babası Başak ve Selahattin Demirtaş, babanın terörist oluşuyla kızlarını ilişkilendiremeyiz neticede çocuktur, masumdur.
Zelal 27 yaşında Londra Üniversitesi RoyalHolloway Koleji ve Başakşehir Üniversitesinde okudu. Avrupa’yı geziyor fırsat buldukça Rio Karnavalı’na katılıyor.
Neçirvan, Zelal’in abisi lüks araç düşkünlüğünde Cem Yılmaz’ı aratmıyor, tatil için Maldivler’i tercih edecek bir yaşam sürüyor.

Zelal ve Neçirvan, Pervin ve Savaş Buldan’ın çocukları

On binlerce Kürt kardeşimiz bu çocuklar kadar şanslı değildi, halbuki aynı tarihlerde, aynı topraklarda doğmuşlardı 
Berfin, 15 yaşında lise öğrencisiydi polis olmayı hayal ediyordu, dar gelirli bir ailenin kızıydı,HDP’li belediyenin gençlik meclisine gidip geliyordu, 17 Temmuz 2013 tarihinde pikniğe gidiyoruz diyerek HDP liler tarafından kaçırılıp PKK’ya teslim edilmişti.
“Kaçmaya çalışma çünkü her taraf mayınlı kaçarsan öldürürüz” denerek alıkonulmuştu.
Berfin bir kez kaçmaya çalışıp yakalanmış, dağda hapis cezasıyla karşı karşıya kalmıştı ikinci kaçışında çok zorlu bir süreç sonunda ailesine kavuşmuştu
Polis olma hayaline ulaşamasa bile, PKK zulmünden kurtularak AFAD gönüllüsü olmuş, özgür yaşama kavuşmuştu

İbrahim 17 yaşında, babası yıllar önce öldürülmüş, Annesi bırakıp İstanbul’a yerleşmişti, halası ve babaannesi bakmıştı ona
İbrahim yıllar sonra halasıyla Messenger üzerinden görüşüyor “hala buradan kaçamayız bunlar bizi öldürmese DEAŞ bizi öldürür” diyor
Halası Gülbahar Aşiri Diyarbakır annelerinin HDP önündeki oturma eylemine katılıyor
Durumdan haberdar olan İbrahim ölümü göze alarak PKK zulmünden kaçıyor ve ailesi bildiği Babaanne ve halasına kavuşuyor
İbrahim’in kaçırılışı da Berfin’in hikayesi gibi HDP gençliğinin faaliyetlerine katılıyor “pikniğe gidiyoruz “denilerek kaçırılıyor
Gülbahar hanım, HDP önünde çadırda otururken emniyetten bir telefon gelir “evinize geçin akşama bir misafir gelecek” denir, eve geçen ve yakınlarını toplayan Gülbahar hanımın telefonu akşamüzeri çalar, telefonun diğer ucunda Süleyman Soylu vardır “Gülbahar Hanım siz misiniz? Diye sorduktan sonra “Gözünüz aydın İbrahim teslim oldu” der

Bir genç daha PKK zulmünden kaçarak devletine ve ailesine kavuşuyordu
Tuncay Bingöl, 14 yaşında liseye başlayacak bir çocuk,kan davasından kaçarak İstanbul’a yerleşen bir ailenin oğlu
Arnavutköy de ki HDP ilçe başkanlığında bir grup gençle çay içtikten sonra baygın halde HDP il binasına Taksim’e getiriliyor orada ranzalarda yarı baygın halde 15 gün kaldıktan sonra Diyarbakır HDP binasında gözlerini açıyorlar (parti binasında ranza ilginç gelebilir ama HDP il ilçe binalarının çoğunda yatak, ranza, battaniye mevcut) orada yemek ve çaydan sonra tekrar bayılıp gözlerini açtıklarında kendileriniKobani’de dağ başında buluyorlar
Tuncay’ın babası oğlunu aramak için inanılmaz bir mücadele veriyor, yurt içi yurt dışı hemen her yere gidiyor oğlu için
Baba Bingöl, HDP kongresi olduğu gün Selahattin Demirtaş’ın yanına giderek durumu izah ediyor Demirtaş’ ın cevabı “Kaç yaşındadır?” 14 yaşında olduğu cevabını alınca “E,o kendi iradesiyle gitmiştir” diyor

Bu cevap üzerine baba Bingöl “Peki, tamam kendi iradesiyle gittiğini farz edelim. Senin kızın benim oğlumdan büyük sen kendi kızını gönder benimki de gitsin” o zaman Demirtaş korumalarına dönerek “Atın bunu dışarı milletin kafasını karıştırıyor” sonra babayı dışarı atarlar

15 yaşında kaçırılan oğlu Mustafa’ yı HDP Diyarbakır il binası önünde oturduğu çadırda beklerken evi PKK tarafından kundaklanan Ayşegül Biçer
Bitlis’te üniversite okurken HDP tarafından kaçırılan Kütahyalı Fadime

14 yaşında gelin olup, kocası ve kayınpederinin dayağından kaçarak Bursa’ya yerleşen, 17 yaşında yoksulluk yaşayarak büyüyen ve okuyan, üniversiteye kayıt yaptırmak üzere çıkıp HDP tarafından kaçırılan Ceylan’ın annesi Türkan Mutlu

16 yaşında HDP tarafından kaçırılarak PKK’ya teslim edilen HDP il binasını göstererek “Şu il binası Kandil’ dir” diyenFatih’in babası Abdullah Demir
FETÖ, HDP, PKK organizasyonuyla dağa kaçırılan binlerce çocuktan onlarcasının hikayesi ve ailelerinin HDP Diyarbakır il binası önündeki 1000 güne yaklaşan onurlu eylemi ile güzel bir kitaptan yaptık bu alıntıları

Yazar Tülay Demir Oktay’ın ‘Annemin Sesi’ adlı kitabını gözleriniz yaşararak, gerçeklere şaşırarak okuyacağınıza inanıyorum.
Bu kitabı okuduğunuzda, Dilda ve Delal’in babalarının Genel başkan
Zelal ve Neçirvan’ın annesinin eş genel başkan olduğu HDP’ nin dağa çocuk kaçırma organizasyonu olduğunu anlıyor
HDP olmasa PKK olmaz diyorsunuz
Demirtaş ve Buldan’ ların çocukları rahat yaşasın diye gariban Kürt insanının çocuklarının nasıl kaçırıldığını, nasıl tehdit edildiğini, nasıl zulme uğradıklarını görüyorsunuz kitapta 
Çocuk kaçırmaktan, hürriyetine engel olmaktan niye bu “insanlara” dava açılmaz diye düşünüyor
HDP kapatma davasına “çocukları zorla, kaçırarak örgüte eleman temin etmekten” diye bir suçlama niye koyulmaz diye düşünüyorsunuz

“Demirtaş serbest kalsın” diye yırtınan Kılıçdaroğlu’nun, İmamoğlu’nun, Akşaner’in neden Diyarbakır annelerini görmezden geldiğini anlıyorsunuz kitabı okuduğunuzda
Barış diye samimiyetsiz sayıklayan Aydıncıkların, hayal dünyalarını zorlayan romanlar yazıp bu gerçek hikaye hakkında tek bir cümle kurmayan koca koca yazarların
Ota, boka, böceğe, şıkıdım şarkı türkü yazarken annelerin babaların bu haklı feryadına kulağını kalbini kapatan sözde sanatçıların nasıl bir vicdana sahip olduklarını anlıyorsunuz bu kitabı okuduğunuzda
Ülke yararına olan her güzel işe muhalif olan, kuşlar, ağaçlar, kazlar için kendilerini paralayan sinema dünyasının müsilaj vicdanlı, İvedik zekalı tiplerinin bu olay karşısında üç maymunu oynamalarını görüp peş paralık ve kiralık sanatları olduğunu anlıyorsunuz
Ellerine sağlık Tülay Demir Oktay Hanım efendinin, müthiş güzel bir iş çıkarmış
Ve selam olsun çadırda onuruyla direnen o anne, babalara, halalara, babaannelere, abilere, ablalara

Selam ve Saygıyla