SON DAKİKA
Hava Durumu

Nilüfer önde gidiyor ama tek sorun onlarda değil!

Yazının Giriş Tarihi: 03.12.2022 20:19
Yazının Güncellenme Tarihi: 03.12.2022 20:19

Aslında tartışmaların nedeni Nilüfer Kent Konseyi Gençlik Meclisi’nin onlarca gündem varken iki de bir toplumsal cinsiyet eşitliği üzerinden bir takım etkinlikleri öne çıkarma çabasından kaynaklanıyor. Nilüfer özelinde tartışıyoruz ama aslında bu toplumsal cinsiyet eşitliği konusunu öne çıkarakak bunu konuşmamız gerekiyor. 


Sebebi çok açık…


İstanbul Sözleşmesi’nin ardından cinsiyet eşitliği diye bir kavram oluşturuldu. Aslında iyi niyetle ve doğru bir adımla kadın erkek arasındaki cinsiyetten kaynaklanan haksız uygulamaların ortadan kaldırılmasıyla, kadınlara yönelik cinsiyet farkından kaynaklanan şiddetin önüne geçilmesiydi. 


Öyle olmadı tabi.

Kavramın gerçek anlamı bir kenara bırakılarak global olarak cinsiyetsizleştirmeye yönelik çabaların sloganı haline gelmeye başladı bu toplumsal cinsiyet eşitliği meselesi. Zaten İstanbul Sözleşmesi’ne yönelik tepkiler ve sözleşmeden çıkılmasının ana nedeni de bu oldu. 


Tekrar gelelim konumuza.

Bu LGBT diye tanımladığımız eşcinsellerle ilgili global süren projenin Türkiye bölümünde CHP ve malum vakıf ve sivil toplum örgütleri hemen konuyu sahiplenerek ve kadına şiddetin önlenmesi makyajı ile hızlıca topluma nüfus etmesi için çalışmalar başladı. Bursa’da da bunun öncülüğünü Mustafa Bozbey yönetimindeki CHP’li Nilüfer Belediyesi sahiplendi o dönemde. 


Mahalle komitelerine getirilen ve Bursa Şehir Gazetesi’nin Türkiye’ye duyurduğu eşcinsel kotası, festivallerde cinsiyetsiz tuvalet uygulaması, belediyenin sosyal medya ve internet sitesinden LGBT yürüyüşlerine ve etkinliklerine verilen destek vs. İşte o dönemden bugüne kadar Nilüfer Belediyesi bu sorunsala bir çözüm bulamadığı gibi bence belediyenin başındaki en büyük bela Kent Konseyi yönetimi oldu. Çünkü yüzlerce binlerce üzerine eğinilmesi gereken konu varken ısrarla cinsiyet üzerine bir yürüyüş var. 


Ancak burada tek sıkıntı Nilüfer Belediyesi Kent Konseyi değil tabiki. Bu konu çok daha tehlikeli bir bölgede sessiz sedasız yürütülüyor.

Şimdi yazının içinde iki belge göreceksiniz. 


Eğitim-Sen cinsiyet eşitliği konusunu çok önemsemiş ki kendilerini eğitimden daha çok siyaset arenasından tanırız. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne başvurarak toplumsal cinsiyet eşitliği konulu resim sergisi düzenlemiş. Mili Eğitim’de izin vermiş. Bu bir örnek. Okul kitaplarında ortaya çıkan skandalları aklınıza getirdiğinizde bunlardan kaç örnek olduğunu tahmin bile edemiyoruz. 


Milli Eğitim Müdürlüğü’ne tavsiyemiz ki muhtemelen (Bakanlığın talimatıyla veriliyor bu izinler) bu zırvalıklara yol vereceklerine değerler eğitimlerine ağırlık versinler. Dahası şu dernekleri vakıfları okullardan ve öğrencilerden uzak tutsunlar. Koca Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, iki kıçı kırık STK, lions rotary vesairinin yaptığını yapamayacak güçte değil. 


Nilüfer Belediyesi Kent Konseyi’nin zaman zaman yaptığı ve LGBT simgesi olan bayraklarla donatılan salonlardan görüntülerin yansıdığı bu etkinlikler zaman zaman kamuoyunda gündem oluyor. Bukez de öyle oldu. Ancak bu kez İçişleri Bakanlığı inceleme başlatınca hem Nilüfer Belediyesi hem de Kent Konseyi’nden üst üste yalanlama açıklamaları gelirken, Nilüfer Kent Konseyi lütfedip organizasyonu ertelemiş. Yapmayın. Çocuklar üzerinde bu algıyı oluşturmayın. 


Kent Konseyi açıklama yapıyor aynen şöyle; “Nilüfer Kent Konseyi Gençlik Meclisi olarak 3-4 Aralık tarihlerinde yapmayı planladığımız Toplumsal Cinsiyet atölyemiz, sosyal medya üzerinden, nefret söylemlerinin hedefi haline gelmiştir. Sosyal medya üzerinden, toplumun belli bir kesimini hedef alan nefret söylemi olarak başlayan saldırılar; atölyenin ve katılımcıların fiziki güvenliğini tehdit eder hale gelmiştir. Katılımcıların can güvenliğini tehlikeye atmamak için, Nilüfer Gençlik Meclisi olarak atölyeyi ertelemiş bulunmaktayız.


Şimdi arkadaşlar, bahse konu kesim var ve inkar edilemez. Ancak bu mesele reklamı yapılacak, normalleştirilecek, gündemde tutularak adeta reklamı yapılacak bir konu değil. Oldukça hassas oldukça sıkıntılı. Kimse insanları hedef almadığı gibi karışmıyorda ancak reklam yapıp, propaganda haline getirmediği sürece. İşte Nilüfer Belediyesi Kent Konseyi bunu propaganda haline getirme gayretinde. Yapmayın. Güvenlik sorunu ortaya çıkıyor diyorsunuz. Peki sorguladınız mı toplum açısından ve aileler açısından gerçek güvenlik sorunun bu adımlar olduğunu? Basın açıklamasının tamamını okudun ve orada bile ısrarla aynı konunun propagandasının yapıldığı ortada. 


Kent Konseyi’nin “Daha demokratik ve özgür bir ülkede korkmadan var olabilme dileğiyle” sözleriyle biten açıklaması, tam da demokrat ve özgür kelimelerinin nasıl içinin boşaltılmak istendiğinin ispatı. 


Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in Kent Konseyi konusunda gereken adımları atarak, her adımıyla kamuoyunu geren bu kurumu kendi sahasına çekilmesi noktasında etkili olması. Ve son açıklamalarını Turgay başkanın okuduğunda ne anlatmaya çalıştığımızı net anlayacaktır. Bu imaj en çok Turgay Erdem’e zarar verirken, bu ülkenin çocukları ve gençlerine yönelik bu algı operasyonlarına karşı toplumun her geçen gün sesinin daha da fazla arttığını görüyoruz. 


Nilüfer Belediyesi,tepkilere de kulak vererek, bir an önce bu konuda toplumsal hassasiyet noktasına dönmeli. Tabi sadece Nilüfer Belediyesi değil tüm kamu kurumları bu noktada toplumun sinir uçlarıyla oynamayı bırakmalı.  

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.