Tarihimizin en büyük afetlerinden birini yaşıyoruz ve bu esnada ülkenin gündemi Büyük Anadolu Depremi olmuşken, Bursa’da kendini uyanık zanneden tipler kaçak yapı dikmenin derdinde.

Hele de depremin, afetin canımızı yaktığı böylesi bir dönemde bu nasıl bir aymazlık bu nasıl bir şuursuzluk ve kanun tanımazlık.

 
Seçim geliyor nasıl olsa dokunmazlar mantığının bu topraklardan bir daha geri dönmemek üzere kazınmasının zamanı geldi de geçiyor bile. 
Kaçak yapı kanuna uyan vatandaşa zulumdür. Kaçak yapı tarıma tarım topraklarına ihanettir. Kaçak yapı ülkeye ve insanlığa ihanettir. 

İster tek göz oda olsun ister koca fabrika. İhanetin büyüğü küçüğü olmaz. Kanun neyse uyacaksın. Tarım alanını işlemiyorsa işleyecek olana devredeceksin. Kaçak fabrika yapıp rant sağlamaya kalkmayacaksın. 

Ne yazık ki Mustafa Destici ve CHP’nin verdiği imar barışı önergelerinin de bir şekilde cesaretlendirdiği bu şuursuzlar, ülkenin gündemi deprem ve afet olmuşken, herkes gözünü oraya çevirmişken üstüne bir de seçim geliyor diyerek mantar gibi bina dikmeye başladılar. 

Ancak hesapları tutmadı tutmayacak.

Bir daha bu topraklarda kimse imar barışı, imar affı konularını gündeme getirmez getiremez. 

İşte herkesin gözü deprem bölgesindeyken belediyeler burayı görmez diyerek Samanlı’da tarım arazileri üzerinde mantar gibi bitmeye başlayan fabrika binaları için Yıldırım Belediyesi hareket geçti. Kararlı bir şekilde o binaları yıkmaya başladı. 

Göreve geldiğinden beri Yıldırım'ın plan sorunlarıyla uğraşan ve büyük oranda bunları çözen, gönüllülük esasıyla önemli kentsel dönüşüm projelerini başlatan ve adeta kentsel dönüşüm seferberliğine girişen Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, kaçak yapılaşmayla da cesaretle ve kararlılıkla mücadelesini sürdürüyor. 

Ancak bu tek başına Yıldırım Belediyesi ve Oktay Yılmaz başkanın yapacağı bir iş olarak görülmemeli, Bursa Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi tam destek vermeli. Dahası milletvekilleri, il başkanları da artık bu rezillikten kurtulmak için kararlılıkla destek vermeli. 

Bir yandan ova elden gidiyor edebiyatı yapıp bir yandan deprem hazırlık önlem edebiyatı yapıp sonra bu tür mücadelelere destek vermemek hatta köstek olmakla bu işleri çözmek mümkün değil. 

Bu saatten sonra Büyükşehir Belediyesi, ilçe belediyeleri, Bursa Valiliği ve siyasilerin sessiz kalarak değil bizatihi ses vererek ve icraat yaparak kaçak yapılaşmanın Bursa için kökünü kazımasından başka çıkış yok. 

Bir yandan şehir içindeki plansız ve kaçak sanayinin şehir dışına çıkarılması ve topyekün bir kentsel dönüşümü tartışırken bir yandan kaçak yapılaşmaya göz yummak doğru bir yaklaşım olamaz. Oktay Yılmaz’ın tam da zamanında yaktığı bu Bursa için yeniden diriliş ateşini söndürmeyelim. Oktay Yılmaz, Önder Tanır gibi kaçakla samimiyetle mücadele eden başkanlara destek verip, yapmayanlara da baskıyı kurup yapmalarını sağlayalım.

 
Siyaset artık bu alanın siyaset dışı olduğunu şuursuz çakallara göstermek durumunda.