Tüberküloz, dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 25.03.2025 13:29
Haber Güncellenme Tarihi: 25.03.2025 13:29
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Yapılan son araştırmalar, her dört kişiden birinin tüberküloz taşıyabileceğini ortaya koyuyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yayımladığı raporlara göre, tüberküloz enfeksiyonu dünya nüfusunun yüzde 25'inde görülebiliyor. Ancak çoğu kişi, bu enfeksiyonu taşıdığından habersiz bir şekilde yaşamına devam ediyor çünkü hastalığın aktif hale gelmesi her zaman mümkün olmuyor.
Uzmanlar, tüberkülozun kişiden kişiye havayolu ile bulaşan bir bakteri olan Mycobacterium tuberculosis tarafından oluşturulduğunu belirtiyor. Enfekte bireylerin birçoğu semptom göstermediği için bu durum, özellikle kalabalık yaşam alanlarında ve sağlık takibinin sınırlı olduğu bölgelerde, hastalığın daha sessiz yayılmasına zemin hazırlıyor. DSÖ'ye göre, tüberkülozun aktif hale gelme riskini artıran koşullar arasında bağışıklık sisteminin zayıflaması, yetersiz beslenme, sigara kullanımı ve HIV/AIDS gibi faktörler bulunuyor.
İstanbul Üniversitesi'nin Halk Sağlığı Enstitüsü tarafından geçtiğimiz yıl yapılan kapsamlı bir araştırmada, Türkiye'de de benzer bir tablo gözlemlendi. Araştırmaya katılan 10 bin birey üzerinde yapılan testlerde, yüzde 24'ünün tüberküloz mikrobu taşıdığı ve bunların önemli bir kısmında bakteri enfekte olduğu halde hastalığın aktif hale geçmediği belirlendi. Aktif tüberküloz hastalarının ise genellikle öksürük, halsizlik, kilo kaybı ve gece terlemeleri gibi belirtiler gösterdiği bildirildi.
Uzmanlar, erken teşhis ve tedaviyle bu hastalığın tamamen önlenebileceğini vurguluyor. Tedavi edilmeyen vakalar ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölüme neden olabiliyor. Bununla birlikte, düzenli tarama programları ve toplumun farkındalığının artırılması sayesinde tüberkülozun toplumdaki yayılımını kontrol altına almak mümkün. Özellikle bağışıklık sistemi riski taşıyan bireylerin düzenli sağlık kontrolleri yaptırması gerektiğine dikkat çekiliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
4 kişiden 1’inde tüberküloz görülüyor
Tüberküloz, dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor.
Yapılan son araştırmalar, her dört kişiden birinin tüberküloz taşıyabileceğini ortaya koyuyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) yayımladığı raporlara göre, tüberküloz enfeksiyonu dünya nüfusunun yüzde 25'inde görülebiliyor. Ancak çoğu kişi, bu enfeksiyonu taşıdığından habersiz bir şekilde yaşamına devam ediyor çünkü hastalığın aktif hale gelmesi her zaman mümkün olmuyor.
Uzmanlar, tüberkülozun kişiden kişiye havayolu ile bulaşan bir bakteri olan Mycobacterium tuberculosis tarafından oluşturulduğunu belirtiyor. Enfekte bireylerin birçoğu semptom göstermediği için bu durum, özellikle kalabalık yaşam alanlarında ve sağlık takibinin sınırlı olduğu bölgelerde, hastalığın daha sessiz yayılmasına zemin hazırlıyor. DSÖ'ye göre, tüberkülozun aktif hale gelme riskini artıran koşullar arasında bağışıklık sisteminin zayıflaması, yetersiz beslenme, sigara kullanımı ve HIV/AIDS gibi faktörler bulunuyor.
İstanbul Üniversitesi'nin Halk Sağlığı Enstitüsü tarafından geçtiğimiz yıl yapılan kapsamlı bir araştırmada, Türkiye'de de benzer bir tablo gözlemlendi. Araştırmaya katılan 10 bin birey üzerinde yapılan testlerde, yüzde 24'ünün tüberküloz mikrobu taşıdığı ve bunların önemli bir kısmında bakteri enfekte olduğu halde hastalığın aktif hale geçmediği belirlendi. Aktif tüberküloz hastalarının ise genellikle öksürük, halsizlik, kilo kaybı ve gece terlemeleri gibi belirtiler gösterdiği bildirildi.
Uzmanlar, erken teşhis ve tedaviyle bu hastalığın tamamen önlenebileceğini vurguluyor. Tedavi edilmeyen vakalar ciddi sağlık sorunlarına ve hatta ölüme neden olabiliyor. Bununla birlikte, düzenli tarama programları ve toplumun farkındalığının artırılması sayesinde tüberkülozun toplumdaki yayılımını kontrol altına almak mümkün. Özellikle bağışıklık sistemi riski taşıyan bireylerin düzenli sağlık kontrolleri yaptırması gerektiğine dikkat çekiliyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler