Acil servislerde yaşanan yoğunluk, son yıllarda giderek artan bir sorun haline geldi ve 2025 yılında elimizdeki veriler, bu durumun daha ciddi bir noktaya ulaştığına işaret ediyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, geçtiğimiz yıl içinde acil servis başvurularında yüzde 25 oranında bir artış yaşandı. Uzmanlar, bu artışı pandemi sonrası oluşan sağlıkta ertelenmiş talebe, nüfus artışına ve sağlık hizmetlerine ulaşmadaki zorluklara bağlıyor.
Haber Giriş Tarihi: 18.05.2025 16:24
Haber Güncellenme Tarihi: 18.05.2025 16:25
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Yapılan araştırmalar, acil servislerdeki yoğunluğun yalnızca sağlık alanında değil, sosyal ve ekonomik boyutlarda da ciddi sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyuyor. Birleşik Sağlık Araştırma Derneği'nin yayınladığı rapora göre, acil servislerdeki yoğunluk nedeniyle ortalama bekleme süresi yüzde 40 oranında uzadı. Bu durum, hem hastaların sağlık risklerini artırıyor hem de sağlık çalışanlarının üzerindeki iş yükünü dayanılmaz hale getiriyor.
Sorunun nedenlerine baktığımızda, randevu sistemleri üzerindeki tartışmalar tekrar gündeme geliyor. Uzmanların önerisine göre, belirli hastalık grupları için triyaj sistemi devreye alınarak acil servislere yönlendirme yapılabilir. Bununla birlikte geliştirilen yapay zeka algoritmaları üzerinden bazı bölgelerde pilot çalışmalar test ediliyor. Örneğin, Ankara’da başlatılan bir projede hastalar önce dijital asistan aracılığıyla ön değerlendirmeye tabi tutulup, kritik olmayan vakalar direkt olarak aile hekimlerine yönlendiriliyor. Bu yöntemle acil servis trafiğinde yüzde 18 oranında bir azalma sağlandığı belirtildi.
Ancak vatandaşlar arasında randevu sistemi uygulamasına dair çekinceler de bulunmuyor değil. Acil servislerin doğası gereği ani müdahaleyi gerektirdiğini savunan bazı kesimler, randevu temelinde oluşacak bürokrasinin hastaların zamanında tedaviye ulaşmasını geciktirme riski taşıyabileceğini dile getiriyor. Sağlık uzmanı Dr. Melis Akın, bu konudaki çözüm önerisini şöyle ifade etti: "Tüm sistemi randevuya dayandırmak yerine acil durumların tanımını yeniden yapmak ve daha etkili bir sınıflama sistemi geliştirmek gerekiyor."
Uzmanlar, artan nüfus ve yaşlanan toplum yapısı göz önünde bulundurulduğunda mevcut altyapının daha sürdürülebilir bir yapıya dönüştürülmesi gerektiği konusunda hemfikir. Uluslararası bir araştırma verisine göre, Almanya ve İsveç gibi bazı ülkelerde benzer sorunların önüne geçmek amacıyla dijital triyaj sistemi ve evde sağlık hizmetleri modeli uygulanıyor. Bu modelin Türkiye'de ne ölçüde adapte edilip edilemeyeceği tartışma konusu olsa da, araştırmalar bu tarz uygulamaların acil servislerin yükünü hafiflettiğini açıkça gösteriyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Acil Servislerde Yoğunluk Rekor Kırdı
Acil servislerde yaşanan yoğunluk, son yıllarda giderek artan bir sorun haline geldi ve 2025 yılında elimizdeki veriler, bu durumun daha ciddi bir noktaya ulaştığına işaret ediyor. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, geçtiğimiz yıl içinde acil servis başvurularında yüzde 25 oranında bir artış yaşandı. Uzmanlar, bu artışı pandemi sonrası oluşan sağlıkta ertelenmiş talebe, nüfus artışına ve sağlık hizmetlerine ulaşmadaki zorluklara bağlıyor.
Yapılan araştırmalar, acil servislerdeki yoğunluğun yalnızca sağlık alanında değil, sosyal ve ekonomik boyutlarda da ciddi sonuçlar doğurabileceğini ortaya koyuyor. Birleşik Sağlık Araştırma Derneği'nin yayınladığı rapora göre, acil servislerdeki yoğunluk nedeniyle ortalama bekleme süresi yüzde 40 oranında uzadı. Bu durum, hem hastaların sağlık risklerini artırıyor hem de sağlık çalışanlarının üzerindeki iş yükünü dayanılmaz hale getiriyor.
Sorunun nedenlerine baktığımızda, randevu sistemleri üzerindeki tartışmalar tekrar gündeme geliyor. Uzmanların önerisine göre, belirli hastalık grupları için triyaj sistemi devreye alınarak acil servislere yönlendirme yapılabilir. Bununla birlikte geliştirilen yapay zeka algoritmaları üzerinden bazı bölgelerde pilot çalışmalar test ediliyor. Örneğin, Ankara’da başlatılan bir projede hastalar önce dijital asistan aracılığıyla ön değerlendirmeye tabi tutulup, kritik olmayan vakalar direkt olarak aile hekimlerine yönlendiriliyor. Bu yöntemle acil servis trafiğinde yüzde 18 oranında bir azalma sağlandığı belirtildi.
Ancak vatandaşlar arasında randevu sistemi uygulamasına dair çekinceler de bulunmuyor değil. Acil servislerin doğası gereği ani müdahaleyi gerektirdiğini savunan bazı kesimler, randevu temelinde oluşacak bürokrasinin hastaların zamanında tedaviye ulaşmasını geciktirme riski taşıyabileceğini dile getiriyor. Sağlık uzmanı Dr. Melis Akın, bu konudaki çözüm önerisini şöyle ifade etti: "Tüm sistemi randevuya dayandırmak yerine acil durumların tanımını yeniden yapmak ve daha etkili bir sınıflama sistemi geliştirmek gerekiyor."
Uzmanlar, artan nüfus ve yaşlanan toplum yapısı göz önünde bulundurulduğunda mevcut altyapının daha sürdürülebilir bir yapıya dönüştürülmesi gerektiği konusunda hemfikir. Uluslararası bir araştırma verisine göre, Almanya ve İsveç gibi bazı ülkelerde benzer sorunların önüne geçmek amacıyla dijital triyaj sistemi ve evde sağlık hizmetleri modeli uygulanıyor. Bu modelin Türkiye'de ne ölçüde adapte edilip edilemeyeceği tartışma konusu olsa da, araştırmalar bu tarz uygulamaların acil servislerin yükünü hafiflettiğini açıkça gösteriyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler