Son yıllarda sosyal medya platformlarının hızla yaygınlaşması, insanlar üzerinde çeşitli etkiler bırakmaya devam ediyor. TikTok gibi kısa video içeriklerine dayalı platformlar, kullanıcıların gün içinde uzun saatlerini harcamasına neden olurken, aile içi çatışmalara da zemin hazırlıyor. Yeni yapılan bir araştırma, bu popüler uygulamanın aile yapısı üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne serdi.
Haber Giriş Tarihi: 12.05.2025 14:49
Haber Güncellenme Tarihi: 12.05.2025 14:49
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Üsküdar Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, özellikle gençler arasında popüler olan TikTok’un günlük kullanım süresi ciddi şekilde artış gösterdi. Araştırmada yer alan verilere göre, bazı bireyler günlük 3 ila 5 saatini bu platformda geçiriyor. Bu durum, aile fertleri arasındaki iletişimi olumsuz yönde etkilerken, kişilerin günlük aktivitelerine ve sorumluluklarına yeterince zaman ayırmamasına yol açıyor.
Uzmanlar, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Dijital bağımlılık, bireylerin dikkat sürelerini kısaltırken, aile içi iletişimi ikinci plana itiyor. Bu da ebeveynlerle çocuklar arasında çatışmalara yol açabiliyor. Özellikle akşam saatlerinde anne ve babalar ailecek zaman geçirmek isterken, çocukların telefon ekranlarına bağlı kalması huzursuzluk oluşturuyor.”
Araştırma kapsamında 500 aileyle görüşme yapıldı. Ebeveynler, çocuklarının ders çalışmak veya evdeki sorumluluklarını yerine getirmek yerine sürekli video izlemelerinden rahatsızlık duyduklarını belirttiler. Bunun yanı sıra yemek saatlerinde dahi telefonlardan kopamayan bireylerin aile içindeki rollerinin değiştiği vurgulandı. Ebeveynlerin yüzde 67’si ise bu durumun çatışmayı artırdığını ifade etti.
Uzmanlar, bu sorunun üstesinden gelinmesi için ailelere bazı önerilerde bulunuyor. Dr. Yılmaz’a göre, ekran süresini sınırlandırmak, birlikte geçirilen kaliteli zaman dilimlerini artırmak ve dijital detoks uygulamalarını hayata geçirmek bu soruna etkili bir çözüm olabilir. Ayrıca ebeveynlerin dijital dünyaya yönelik farkındalık kazanmasının önemine dikkat çeken Dr. Yılmaz, “Ebeveynlerin de teknolojiyi ölçülü ve doğru bir şekilde kullanması, çocuklara rol model olmaları açısından büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Sosyal medyanın hayatımızdaki yeri inkâr edilemez olsa da, aşırıya kaçan kullanımın bireyler ve toplumsal ilişkiler üzerinde ciddi etkileri olduğu yadsınamaz. Aile bireylerinin birbirleriyle bağlantı kuramadığı bir ortamda bağların zayıflaması kaçınılmazdır. TikTok ve benzeri platformların bilinçli bir şekilde kullanılması ve bu konuda ailenin ortak kurallar belirlemesi, kuşaklar arası çatışmaları azaltmanın ilk adımı olarak değerlendiriliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Aile içi çatışmalar artıyor
Son yıllarda sosyal medya platformlarının hızla yaygınlaşması, insanlar üzerinde çeşitli etkiler bırakmaya devam ediyor. TikTok gibi kısa video içeriklerine dayalı platformlar, kullanıcıların gün içinde uzun saatlerini harcamasına neden olurken, aile içi çatışmalara da zemin hazırlıyor. Yeni yapılan bir araştırma, bu popüler uygulamanın aile yapısı üzerindeki olumsuz etkilerini gözler önüne serdi.
Üsküdar Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, özellikle gençler arasında popüler olan TikTok’un günlük kullanım süresi ciddi şekilde artış gösterdi. Araştırmada yer alan verilere göre, bazı bireyler günlük 3 ila 5 saatini bu platformda geçiriyor. Bu durum, aile fertleri arasındaki iletişimi olumsuz yönde etkilerken, kişilerin günlük aktivitelerine ve sorumluluklarına yeterince zaman ayırmamasına yol açıyor.
Uzmanlar, konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “Dijital bağımlılık, bireylerin dikkat sürelerini kısaltırken, aile içi iletişimi ikinci plana itiyor. Bu da ebeveynlerle çocuklar arasında çatışmalara yol açabiliyor. Özellikle akşam saatlerinde anne ve babalar ailecek zaman geçirmek isterken, çocukların telefon ekranlarına bağlı kalması huzursuzluk oluşturuyor.”
Araştırma kapsamında 500 aileyle görüşme yapıldı. Ebeveynler, çocuklarının ders çalışmak veya evdeki sorumluluklarını yerine getirmek yerine sürekli video izlemelerinden rahatsızlık duyduklarını belirttiler. Bunun yanı sıra yemek saatlerinde dahi telefonlardan kopamayan bireylerin aile içindeki rollerinin değiştiği vurgulandı. Ebeveynlerin yüzde 67’si ise bu durumun çatışmayı artırdığını ifade etti.
Uzmanlar, bu sorunun üstesinden gelinmesi için ailelere bazı önerilerde bulunuyor. Dr. Yılmaz’a göre, ekran süresini sınırlandırmak, birlikte geçirilen kaliteli zaman dilimlerini artırmak ve dijital detoks uygulamalarını hayata geçirmek bu soruna etkili bir çözüm olabilir. Ayrıca ebeveynlerin dijital dünyaya yönelik farkındalık kazanmasının önemine dikkat çeken Dr. Yılmaz, “Ebeveynlerin de teknolojiyi ölçülü ve doğru bir şekilde kullanması, çocuklara rol model olmaları açısından büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.
Sosyal medyanın hayatımızdaki yeri inkâr edilemez olsa da, aşırıya kaçan kullanımın bireyler ve toplumsal ilişkiler üzerinde ciddi etkileri olduğu yadsınamaz. Aile bireylerinin birbirleriyle bağlantı kuramadığı bir ortamda bağların zayıflaması kaçınılmazdır. TikTok ve benzeri platformların bilinçli bir şekilde kullanılması ve bu konuda ailenin ortak kurallar belirlemesi, kuşaklar arası çatışmaları azaltmanın ilk adımı olarak değerlendiriliyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler