SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Akciğer kanseri neden hâlâ bu kadar ölümcül?

Akciğer kanseri, dünya genelinde en ölümcül kanser türlerinden biri olmaya devam ediyor. Her yıl milyonlarca kişiyi etkileyen bu hastalık, erken teşhis edilmediğinde hastaların yaşam süresi ve kalitesi üzerinde yıkıcı etkiler bırakıyor. Peki, tıp alanındaki onca ilerlemeye rağmen akciğer kanseri neden hâlâ bu kadar ölümcül?

Haber Giriş Tarihi: 14.06.2025 17:07
Haber Güncellenme Tarihi: 14.06.2025 17:07
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Akciğer kanseri neden hâlâ bu kadar ölümcül?

Uzmanlara göre bu sorunun birkaç temel cevabı var. Öncelikle, akciğer kanserinin belirtileri genellikle ileri evrelerde ortaya çıkıyor. Öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı ve kilo kaybı gibi semptomlar hastalığın erken safhalarında nadiren görüldüğünden, çoğu hasta teşhis aldığında kanser çoktan yayılmış oluyor. Yapılan araştırmalar, akciğer kanseri hastalarının önemli bir kısmında tanının geç konulduğunu ortaya koyuyor. Özellikle sigara tiryakileri, bu semptomların uzun süre sigara kullanımına bağlı basit rahatsızlıklar olduğunu düşünerek doktora başvurmayı erteliyor.

Bir diğer önemli faktörse etkili tarama yöntemlerinin sınırlı olması. Yüksek risk grubundaki bireyler için düşük doz bilgisayarlı tomografi gibi tarama yöntemleri bulunsa da, dünya genelinde bu uygulamalar yaygın değil. Tarama yöntemlerinin yeterince erişilebilir olmaması, erken teşhis oranlarının düşük seyretmesine yol açıyor.

Bilimsel veriler ayrıca sigara kullanımının akciğer kanseri üzerindeki baskın etkisini desteklemeye devam ediyor. Araştırmalar, tüm akciğer kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 80-90’ının sigara ile ilişkili olduğunu gösteriyor. Ancak sorun yalnızca sigaradan kaynaklanmıyor; hava kirliliği, genetik faktörler ve radon gazına maruz kalmak gibi etkenler de bu hastalığın ortaya çıkmasında önemli rol oynuyor.

Tedavi tarafında ise akciğer kanseri tedavisinde son yıllarda kayda değer ilerlemeler yaşandı. İmmünoterapiler ve hedefe yönelik ilaçların kullanımı, bazı hastalarda yaşam sürelerini uzatmayı başardı. Ancak, bu tedavilerin her hasta için aynı etkinlikte olmadığı da biliniyor. Özellikle ileri evrede tanı konulan hastalarda immünoterapi ya da kemoterapinin etkisi sınırlı kalabiliyor.

Uzmanlar, toplumu bilinçlendirmenin ve erken teşhis oranlarını artırmanın hayati derecede önemli olduğuna dikkat çekiyor. Risk grubundaki bireylerin düzenli sağlık kontrollerini aksatmaması ve sigarayı bırakma konusunda destek alması gerektiği vurgulanıyor. Bunun yanı sıra hükümet ve sivil toplum kuruluşlarının hava kirliliğiyle mücadeleye yönelik daha etkili adımlar atması şart görünüyor.

(Fatma Hatun Altıkardeş)

Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.