Akdeniz’de mikroplastik alarmı: Bilim insanları uyarıyor

Akdeniz, kapalı bir deniz olması nedeniyle çevresel kirleticilerden çok daha fazla etkileniyor. Yapılan araştırmalara göre 1 kilometrekarelik alanda milyonlarca mikroplastik partikülü tespit edilmiş durumda. Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen bir proje kapsamında yayınlanan rapor, yalnızca yüzey sularında değil, deniz tabanındaki tortullarda ve çeşitli deniz canlılarında da ciddi boyutlarda mikroplastik varlığına dikkat çekiyor. Uzmanlar, çoğunlukla tek kullanımlık plastikten kaynaklanan bu kirliliğin hızla artmaya devam ettiğini belirtiyor.

Mikroplastikler, 5 milimetreden küçük boyutlara sahip olan ve genellikle endüstriyel atıklardan, plastik ambalajlardan ya da sentetik tekstil ürünlerinden kaynaklanan parçacıklardır. İnsan müdahalesiyle ekosisteme karışan bu partiküller, yalnızca deniz canlılarını değil, dolaylı yoldan insan sağlığını da tehdit ediyor. Çünkü mikroplastikler besin zinciri yoluyla insanların tükettiği gıdalara ve içme sularına kadar ulaşabiliyor.

Çeşitli ülkelerde yürütülen çalışmalarda, Akdeniz’de yaşayan balık türlerinin büyük bir kısmında mikroplastik izlerine rastlanmış durumda. Özellikle ticari balıkçılığın önemli olduğu bölgelerde bu durum hem ekonomik hem de çevresel kaygıları beraberinde getiriyor. Araştırmanın bir diğer dikkat çekici sonucu ise mikroplastiklerin yalnızca okyanuslarda değil, aynı zamanda kıyı ekosistemlerinde de ciddi tehdit oluşturduğunu göstermesi oldu.

Bilim insanları, mikroplastiklerin çökmesiyle deniz tabanında biriken atıkların deniz organizmalarının doğal yaşam alanlarını yok ettiğini belirtiyor. Bunun yanında mikroplastiklerin taşıdığı toksik kimyasalların zehirli etkileriyle birçok türün üreme ve büyüme süreçlerinde olumsuz sonuçlar yaratabileceği vurgulanıyor.

Uzmanlar, bu sorunun çözümü için acil eylem planlarının devreye alınması gerektiğinin altını çiziyor. Plastik atıkların geri dönüşüm oranlarının artırılması, alternatif malzemelerin kullanımının teşvik edilmesi ve uluslararası düzeyde koordineli politikaların oluşturulmasının bu kirlilikle mücadelede önemli adımlar olacağı ifade ediliyor.

(Ayşe Candan)