Alışveriş merkezleri, uluslararası normlarda ticari gayrimenkul mevzuatı talep ediyor
Alışveriş merkezleri, uluslararası normlarda ticari gayrimenkul mevzuatı talep ediyor
Türkiye’de alışveriş merkezleri (AVM) sektörü, hızla gelişen ticaret hacmi ve artan tüketici talepleriyle birlikte önemli bir dönüşüm sürecine girmiş durumda. Ancak, ticari gayrimenkul sektöründeki bazı yasal düzenlemelerin ve mevcut mevzuatın uluslararası standartların gerisinde kalması, sektördeki oyuncuları yeni bir düzenleme arayışına itiyor. Alışveriş merkezi yatırımcıları ve işletmecileri, ticari gayrimenkul mevzuatının uluslararası normlara uygun hale getirilmesi için düzenleyici makamlara çağrıda bulunuyor.
Haber Giriş Tarihi: 11.10.2024 20:03
Haber Güncellenme Tarihi: 11.10.2024 20:03
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Alışveriş merkezleri, özellikle pandemi sonrasında değişen tüketici alışkanlıklarına ve artan dijitalleşme eğilimlerine hızla adapte olmak zorunda kaldı. Ancak mevcut ticari gayrimenkul mevzuatı, AVM'lerin bu değişimlere yeterince hızlı yanıt vermesini zorlaştırıyor. Birçok yatırımcı ve işletmeci, kira sözleşmeleri, ortak alan giderleri, işletme maliyetleri ve vergi düzenlemeleri gibi alanlarda daha esnek ve modern yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
2024 yılında Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) tarafından yapılan bir araştırma, mevcut ticari gayrimenkul mevzuatının uluslararası standartlarla uyumsuz olduğunu ve bu durumun hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için çeşitli zorluklar oluşturduğunu ortaya koydu. Araştırma, Türkiye'deki AVM sektörünün dünya genelinde büyük bir pazar potansiyeline sahip olduğunu, ancak uluslararası yatırımcıların, mevcut mevzuatın belirsizlikleri nedeniyle Türkiye pazarına girişte tereddüt yaşadıklarını gösteriyor.
Uluslararası ticari gayrimenkul mevzuatına uyum, AVM’lerin sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği açısından büyük önem taşıyor. Özellikle Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş piyasalarda uygulanan düzenlemeler, AVM işletmecilerinin maliyetlerini daha etkin yönetmelerine olanak tanıyor. Türkiye’de ise ortak alan giderleri ve kira bedellerinin hesaplanmasında belirsizliklerin olması, perakendeciler ve işletmeciler arasında zaman zaman anlaşmazlıklara yol açabiliyor. Bu durum, yatırımcılar açısından hukuki riskleri artırıyor.
Ticari gayrimenkul mevzuatında şeffaflık ve adil düzenlemeler talep eden alışveriş merkezi yatırımcıları, uluslararası standartlara uygun bir mevzuat yapısının hem yatırımcı güvenini artıracağını hem de sektörün daha hızlı büyümesine katkıda bulunacağını savunuyor. Bu kapsamda, Türkiye’nin özellikle Avrupa Birliği normlarını göz önünde bulundurarak düzenlemeler yapması gerektiği ifade ediliyor.
Türkiye’de ticari gayrimenkul sektörünün en önemli aktörlerinden biri olan AVM’ler, aynı zamanda önemli bir ekonomik büyüme motoru olarak görülüyor. Türkiye genelinde 2023 verilerine göre yaklaşık 440 adet alışveriş merkezi bulunuyor ve bu merkezler, yılda milyarlarca dolarlık ciro yaratıyor. Ancak mevcut mevzuatın modernize edilmemesi durumunda, bu büyümenin yavaşlayabileceği ve sektöre olan yatırım ilgisinin azalabileceği öngörülüyor.
Sektördeki yatırımcılar, ticari gayrimenkul mevzuatının yeniden düzenlenmesi için çeşitli önerilerde bulunuyor. Bunlar arasında kira sözleşmelerinin daha esnek hale getirilmesi, AVM’lerdeki ortak alan giderlerinin şeffaf bir şekilde hesaplanması ve perakendecilerin yükümlülüklerinin net bir şekilde belirlenmesi yer alıyor. Ayrıca, yeni yapılacak düzenlemelerle, yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına daha kolay erişebileceği ve sektöre olan yatırımın artacağı düşünülüyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, uluslararası normlara uygun düzenlemeler, Türkiye’nin ticari gayrimenkul sektöründe rekabet gücünü artıracak ve özellikle yabancı sermayenin ilgisini çekecektir. Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan ticari gayrimenkul mevzuatı, özellikle büyük perakende zincirlerinin ve AVM'lerin maliyet yönetimini optimize etmelerine olanak tanıyor. Bu da, Türkiye’deki alışveriş merkezlerinin uluslararası pazarda daha rekabetçi olabilmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Alışveriş merkezleri, uluslararası normlarda ticari gayrimenkul mevzuatı talep ediyor
Türkiye’de alışveriş merkezleri (AVM) sektörü, hızla gelişen ticaret hacmi ve artan tüketici talepleriyle birlikte önemli bir dönüşüm sürecine girmiş durumda. Ancak, ticari gayrimenkul sektöründeki bazı yasal düzenlemelerin ve mevcut mevzuatın uluslararası standartların gerisinde kalması, sektördeki oyuncuları yeni bir düzenleme arayışına itiyor. Alışveriş merkezi yatırımcıları ve işletmecileri, ticari gayrimenkul mevzuatının uluslararası normlara uygun hale getirilmesi için düzenleyici makamlara çağrıda bulunuyor.
Alışveriş merkezleri, özellikle pandemi sonrasında değişen tüketici alışkanlıklarına ve artan dijitalleşme eğilimlerine hızla adapte olmak zorunda kaldı. Ancak mevcut ticari gayrimenkul mevzuatı, AVM'lerin bu değişimlere yeterince hızlı yanıt vermesini zorlaştırıyor. Birçok yatırımcı ve işletmeci, kira sözleşmeleri, ortak alan giderleri, işletme maliyetleri ve vergi düzenlemeleri gibi alanlarda daha esnek ve modern yasal düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirtiyor.
2024 yılında Türkiye Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Federasyonu (TAMPF) tarafından yapılan bir araştırma, mevcut ticari gayrimenkul mevzuatının uluslararası standartlarla uyumsuz olduğunu ve bu durumun hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için çeşitli zorluklar oluşturduğunu ortaya koydu. Araştırma, Türkiye'deki AVM sektörünün dünya genelinde büyük bir pazar potansiyeline sahip olduğunu, ancak uluslararası yatırımcıların, mevcut mevzuatın belirsizlikleri nedeniyle Türkiye pazarına girişte tereddüt yaşadıklarını gösteriyor.
Uluslararası ticari gayrimenkul mevzuatına uyum, AVM’lerin sürdürülebilirliği ve rekabetçiliği açısından büyük önem taşıyor. Özellikle Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş piyasalarda uygulanan düzenlemeler, AVM işletmecilerinin maliyetlerini daha etkin yönetmelerine olanak tanıyor. Türkiye’de ise ortak alan giderleri ve kira bedellerinin hesaplanmasında belirsizliklerin olması, perakendeciler ve işletmeciler arasında zaman zaman anlaşmazlıklara yol açabiliyor. Bu durum, yatırımcılar açısından hukuki riskleri artırıyor.
Ticari gayrimenkul mevzuatında şeffaflık ve adil düzenlemeler talep eden alışveriş merkezi yatırımcıları, uluslararası standartlara uygun bir mevzuat yapısının hem yatırımcı güvenini artıracağını hem de sektörün daha hızlı büyümesine katkıda bulunacağını savunuyor. Bu kapsamda, Türkiye’nin özellikle Avrupa Birliği normlarını göz önünde bulundurarak düzenlemeler yapması gerektiği ifade ediliyor.
Türkiye’de ticari gayrimenkul sektörünün en önemli aktörlerinden biri olan AVM’ler, aynı zamanda önemli bir ekonomik büyüme motoru olarak görülüyor. Türkiye genelinde 2023 verilerine göre yaklaşık 440 adet alışveriş merkezi bulunuyor ve bu merkezler, yılda milyarlarca dolarlık ciro yaratıyor. Ancak mevcut mevzuatın modernize edilmemesi durumunda, bu büyümenin yavaşlayabileceği ve sektöre olan yatırım ilgisinin azalabileceği öngörülüyor.
Sektördeki yatırımcılar, ticari gayrimenkul mevzuatının yeniden düzenlenmesi için çeşitli önerilerde bulunuyor. Bunlar arasında kira sözleşmelerinin daha esnek hale getirilmesi, AVM’lerdeki ortak alan giderlerinin şeffaf bir şekilde hesaplanması ve perakendecilerin yükümlülüklerinin net bir şekilde belirlenmesi yer alıyor. Ayrıca, yeni yapılacak düzenlemelerle, yabancı yatırımcıların Türkiye pazarına daha kolay erişebileceği ve sektöre olan yatırımın artacağı düşünülüyor.
Yapılan bir araştırmaya göre, uluslararası normlara uygun düzenlemeler, Türkiye’nin ticari gayrimenkul sektöründe rekabet gücünü artıracak ve özellikle yabancı sermayenin ilgisini çekecektir. Avrupa Birliği ülkelerinde uygulanan ticari gayrimenkul mevzuatı, özellikle büyük perakende zincirlerinin ve AVM'lerin maliyet yönetimini optimize etmelerine olanak tanıyor. Bu da, Türkiye’deki alışveriş merkezlerinin uluslararası pazarda daha rekabetçi olabilmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler