Beyaz yaka mutsuzluğu: Şirket içi terapi uygulamaları yaygınlaşıyor
Beyaz yaka mutsuzluğu: Şirket içi terapi uygulamaları yaygınlaşıyor
Modern iş dünyasının yoğun temposu, artan hedef baskıları ve çalışma koşullarının değişen dinamikleri, beyaz yaka çalışanlar üzerinde ciddi bir stres yaratmaya devam ediyor. 2025 yılı itibarıyla yapılan araştırmalar, bu kesimde mutsuzluk oranının önceki yıllara göre belirgin bir şekilde arttığını ortaya koyuyor. Özellikle pandemi sonrası iş-yaşam dengesi arayışı ve uzaktan çalışma gibi yeni çalışma modelleri, bireysel kaygıların daha görünür hale gelmesine neden olmuş durumda.
Haber Giriş Tarihi: 17.05.2025 16:43
Haber Güncellenme Tarihi: 17.05.2025 16:44
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Birçok beyaz yakalı birey, tükenmişlik sendromu, kaygı ve depresyon gibi psikolojik problemlerle karşı karşıya kalıyor. Harvard Business Review tarafından 2024 sonlarında yayımlanan bir araştırma, beyaz yaka çalışanlarının %68’inin son iki yıl içinde yüksek stres ve iş tatminsizliği yaşadığını, %45'inin ise aktif olarak destek programlarına katılım gösterdiğini açıkladı. Bu veriler, işverenlerin geleneksel insan kaynakları yaklaşımdan uzaklaşıp, daha proaktif çözümler aramasını tetikliyor.
Bu noktada dikkat çeken yaklaşımlar arasında şirket içi terapi ve danışmanlık uygulamaları öne çıkıyor. Global düzeyde faaliyet gösteren birçok büyük şirket, çalışan mutluluğunu artırmak amacıyla psikolojik destek programlarını genişletiyor. Türkiye'deki kurumsal işletmeler de benzer bir eğilim göstermeye başladı. Örneğin, 2025 yılında yapılan başka bir kapsamlı araştırma, Türkiye'deki şirketlerin %30’unun çalışanlarına özel terapi desteği sunduğunu ortaya koydu. Bu oran özellikle teknoloji ve finans sektörlerinde oldukça yüksek.
Uzmanlar, şirket içi terapi uygulamalarının yalnızca çalışanların psikolojik iyi oluşunu desteklemekle kalmadığını, aynı zamanda kurumsal verimliliği olumlu yönde etkilediğini vurguluyor. Columbia Üniversitesi’nin Psikoloji ve İş Yaşamı Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, psikolojik destek ve stres yönetimi programlarına yatırım yapan şirketlerde çalışan bağlılığının %20 oranında arttığı tespit edildi. Ayrıca bu tür uygulamaların, işten ayrılma oranlarını azalttığı da raporlar arasında yer almakta.
Şirketlerde oluşturulan terapi merkezleri ya da çevrimiçi danışmanlık hizmetleri, çalışanların problemlerini gizlilik içinde paylaşabildiği güvenli alanlar yaratma amacını taşıyor. Bazı işletmeler, ruh sağlığı uygulamalarına abonelik sağlayarak bireysel terapist veya zihinsel sağlık atölyelerine katılımı kolaylaştırıyor. Bu gibi adımların giderek yaygınlaşması beklenirken, orta ve küçük ölçekli işletmelerin de benzer çözümler aramaya başladığı dikkat çekiyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Beyaz yaka mutsuzluğu: Şirket içi terapi uygulamaları yaygınlaşıyor
Modern iş dünyasının yoğun temposu, artan hedef baskıları ve çalışma koşullarının değişen dinamikleri, beyaz yaka çalışanlar üzerinde ciddi bir stres yaratmaya devam ediyor. 2025 yılı itibarıyla yapılan araştırmalar, bu kesimde mutsuzluk oranının önceki yıllara göre belirgin bir şekilde arttığını ortaya koyuyor. Özellikle pandemi sonrası iş-yaşam dengesi arayışı ve uzaktan çalışma gibi yeni çalışma modelleri, bireysel kaygıların daha görünür hale gelmesine neden olmuş durumda.
Birçok beyaz yakalı birey, tükenmişlik sendromu, kaygı ve depresyon gibi psikolojik problemlerle karşı karşıya kalıyor. Harvard Business Review tarafından 2024 sonlarında yayımlanan bir araştırma, beyaz yaka çalışanlarının %68’inin son iki yıl içinde yüksek stres ve iş tatminsizliği yaşadığını, %45'inin ise aktif olarak destek programlarına katılım gösterdiğini açıkladı. Bu veriler, işverenlerin geleneksel insan kaynakları yaklaşımdan uzaklaşıp, daha proaktif çözümler aramasını tetikliyor.
Bu noktada dikkat çeken yaklaşımlar arasında şirket içi terapi ve danışmanlık uygulamaları öne çıkıyor. Global düzeyde faaliyet gösteren birçok büyük şirket, çalışan mutluluğunu artırmak amacıyla psikolojik destek programlarını genişletiyor. Türkiye'deki kurumsal işletmeler de benzer bir eğilim göstermeye başladı. Örneğin, 2025 yılında yapılan başka bir kapsamlı araştırma, Türkiye'deki şirketlerin %30’unun çalışanlarına özel terapi desteği sunduğunu ortaya koydu. Bu oran özellikle teknoloji ve finans sektörlerinde oldukça yüksek.
Uzmanlar, şirket içi terapi uygulamalarının yalnızca çalışanların psikolojik iyi oluşunu desteklemekle kalmadığını, aynı zamanda kurumsal verimliliği olumlu yönde etkilediğini vurguluyor. Columbia Üniversitesi’nin Psikoloji ve İş Yaşamı Araştırmaları Enstitüsü’ne göre, psikolojik destek ve stres yönetimi programlarına yatırım yapan şirketlerde çalışan bağlılığının %20 oranında arttığı tespit edildi. Ayrıca bu tür uygulamaların, işten ayrılma oranlarını azalttığı da raporlar arasında yer almakta.
Şirketlerde oluşturulan terapi merkezleri ya da çevrimiçi danışmanlık hizmetleri, çalışanların problemlerini gizlilik içinde paylaşabildiği güvenli alanlar yaratma amacını taşıyor. Bazı işletmeler, ruh sağlığı uygulamalarına abonelik sağlayarak bireysel terapist veya zihinsel sağlık atölyelerine katılımı kolaylaştırıyor. Bu gibi adımların giderek yaygınlaşması beklenirken, orta ve küçük ölçekli işletmelerin de benzer çözümler aramaya başladığı dikkat çekiyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler