Son yıllarda, mikroplastiklerin çevremizdeki her alanda bulunması, sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler yaratma endişesini de beraberinde getiriyor. Bilim insanları, bu minik plastik parçacıklarının sadece denizlerde, toprakta ve hava kirliliğinde bulunmadığını, artık beyin dokusunda da yer edindiğini ortaya koydu. Beynimizdeki mikroplastik oranının arttığına dair yapılan son araştırmalar, bu konuda kaygı verici bir tablo çiziyor.
Haber Giriş Tarihi: 12.02.2025 16:30
Haber Güncellenme Tarihi: 12.02.2025 16:32
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Mikroplastikler, 5 milimetreden küçük plastik parçacıkları olarak tanımlanıyor. Bunlar, büyük plastik atıkların doğada parçalanması sonucu ortaya çıkabildiği gibi, günlük kullanımda karşılaşılan ürünlerden de kaynaklanabiliyor. Şampuan, kozmetik, temizlik ürünleri, tekstil ürünleri ve gıda ambalajları mikroplastiklerin en yaygın bulunduğu alanlar arasında yer alıyor. Ayrıca, mikroplastik içeren havanın solunması da bu küçük parçacıkların vücuda girmesinin yollarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin insan beynine ulaşabileceğini gösteriyor. Uzmanlar, beyin dokusunda mikroplastiklerin varlığını gösteren ilk araştırmayı gerçekleştiren bilim insanlarından biri. Uzman, mikroplastiklerin özellikle beynin hipokampus ve frontal korteks bölgelerinde biriktiğini tespit etti. Bu bölgeler, hafıza, karar verme ve duygu yönetimi ile ilişkili önemli alanlar. "Yapılan analizlerde, mikroplastiklerin beyin hücrelerine zarar verebileceği ve bu zararların zamanla çeşitli nörolojik hastalıklara yol açabileceği gözlemlenmiştir. Beyin dokusundaki mikroplastiklerin vücuda nasıl girdiği ise hâlâ tam olarak çözülememiştir."
Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen bilim insanları, henüz tam bir sonuç elde edemediyse de bazı önemli bulgulara ulaşmış durumda. Beyin hücrelerine yerleşen mikroplastikler, nörolojik hastalıkların gelişiminde rol oynayabilir. Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların, beyin hasarı ile bağlantılı olduğunu bildiğimiz için, mikroplastiklerin bu hastalıklarla ilişkilendirilmesi büyük bir kaygı yaratıyor.
Mikroplastiklerin vücutta birikmesinin sebebi, bu maddelerin vücut tarafından tam olarak atılamamasıdır. Akciğerlerde, karaciğerde ve böbreklerde biriken mikroplastikler zamanla kan yoluyla beyne de ulaşabiliyor. Yapılan araştırmalara göre, mikroplastiklerin özellikle solunum yolu ile vücuda girdiği ve mikroplastiklerin beyin dokusuna yerleşerek potansiyel bir tehlike oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
Uzmanlar, mikroplastiklere maruziyeti azaltmak için kişisel düzeyde alınabilecek önlemler hakkında da uyarılarda bulunuyor. Plastik ürünlerin kullanımını azaltmak, geri dönüşüm oranlarını artırmak, doğada plastik atık bırakmamak ve özellikle yiyeceklerin plastik ambalajlarından uzak durmak bu önlemler arasında yer alıyor. Ayrıca, iç mekanlarda hava temizleyiciler kullanmak, mikroplastiklerin havadan alınmasına yardımcı olabilir.
Uzmanlar, bu konuda bilimsel araştırmaların önemine dikkat çekiyor: "Mikroplastiklerin beyin dokusunda nasıl birikmeye başladığı ve bunun uzun vadede ne gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği üzerine daha fazla araştırma yapmamız gerekiyor. Bu konuda daha fazla bilinçlenmek, sağlık politikalarını şekillendirebilir."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Beynimizdeki mikroplastik oranı giderek artıyor
Son yıllarda, mikroplastiklerin çevremizdeki her alanda bulunması, sağlığımız üzerinde olumsuz etkiler yaratma endişesini de beraberinde getiriyor. Bilim insanları, bu minik plastik parçacıklarının sadece denizlerde, toprakta ve hava kirliliğinde bulunmadığını, artık beyin dokusunda da yer edindiğini ortaya koydu. Beynimizdeki mikroplastik oranının arttığına dair yapılan son araştırmalar, bu konuda kaygı verici bir tablo çiziyor.
Mikroplastikler, 5 milimetreden küçük plastik parçacıkları olarak tanımlanıyor. Bunlar, büyük plastik atıkların doğada parçalanması sonucu ortaya çıkabildiği gibi, günlük kullanımda karşılaşılan ürünlerden de kaynaklanabiliyor. Şampuan, kozmetik, temizlik ürünleri, tekstil ürünleri ve gıda ambalajları mikroplastiklerin en yaygın bulunduğu alanlar arasında yer alıyor. Ayrıca, mikroplastik içeren havanın solunması da bu küçük parçacıkların vücuda girmesinin yollarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin insan beynine ulaşabileceğini gösteriyor. Uzmanlar, beyin dokusunda mikroplastiklerin varlığını gösteren ilk araştırmayı gerçekleştiren bilim insanlarından biri. Uzman, mikroplastiklerin özellikle beynin hipokampus ve frontal korteks bölgelerinde biriktiğini tespit etti. Bu bölgeler, hafıza, karar verme ve duygu yönetimi ile ilişkili önemli alanlar. "Yapılan analizlerde, mikroplastiklerin beyin hücrelerine zarar verebileceği ve bu zararların zamanla çeşitli nörolojik hastalıklara yol açabileceği gözlemlenmiştir. Beyin dokusundaki mikroplastiklerin vücuda nasıl girdiği ise hâlâ tam olarak çözülememiştir."
Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen bilim insanları, henüz tam bir sonuç elde edemediyse de bazı önemli bulgulara ulaşmış durumda. Beyin hücrelerine yerleşen mikroplastikler, nörolojik hastalıkların gelişiminde rol oynayabilir. Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların, beyin hasarı ile bağlantılı olduğunu bildiğimiz için, mikroplastiklerin bu hastalıklarla ilişkilendirilmesi büyük bir kaygı yaratıyor.
Mikroplastiklerin vücutta birikmesinin sebebi, bu maddelerin vücut tarafından tam olarak atılamamasıdır. Akciğerlerde, karaciğerde ve böbreklerde biriken mikroplastikler zamanla kan yoluyla beyne de ulaşabiliyor. Yapılan araştırmalara göre, mikroplastiklerin özellikle solunum yolu ile vücuda girdiği ve mikroplastiklerin beyin dokusuna yerleşerek potansiyel bir tehlike oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
Uzmanlar, mikroplastiklere maruziyeti azaltmak için kişisel düzeyde alınabilecek önlemler hakkında da uyarılarda bulunuyor. Plastik ürünlerin kullanımını azaltmak, geri dönüşüm oranlarını artırmak, doğada plastik atık bırakmamak ve özellikle yiyeceklerin plastik ambalajlarından uzak durmak bu önlemler arasında yer alıyor. Ayrıca, iç mekanlarda hava temizleyiciler kullanmak, mikroplastiklerin havadan alınmasına yardımcı olabilir.
Uzmanlar, bu konuda bilimsel araştırmaların önemine dikkat çekiyor: "Mikroplastiklerin beyin dokusunda nasıl birikmeye başladığı ve bunun uzun vadede ne gibi sağlık sorunlarına yol açabileceği üzerine daha fazla araştırma yapmamız gerekiyor. Bu konuda daha fazla bilinçlenmek, sağlık politikalarını şekillendirebilir."
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler