Beslenme alışkanlıkları, sağlığımızı doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, bazı bölgesel beslenme alışkanlıklarının kanser riskini artırabileceğini ortaya koydu. Geleneksel yemek kültürleri, bazı bölgelerde yüksek tuz tüketimi, işlenmiş et ağırlıklı beslenme veya aşırı yağlı yiyeceklerin sık tüketimi gibi risk faktörlerini barındırabiliyor.
Haber Giriş Tarihi: 24.02.2025 15:55
Haber Güncellenme Tarihi: 24.02.2025 15:55
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Özellikle Asya ülkelerinde yaygın olan fermente ve aşırı tuzlu gıdaların mide kanseriyle ilişkili olduğu birçok araştırmada ortaya kondu. Japonya ve Güney Kore’de yapılan çalışmalar, günlük yüksek tuz alımının mide mukozasında tahrişe yol açarak kanser gelişimine neden olabileceğini gösteriyor. Türkiye’nin bazı bölgelerinde de turşu, salamura yiyecekler ve tuzlanmış et tüketimi yaygın olduğu için bu riskin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Kırmızı et tüketimi dünya genelinde yaygın olsa da, bazı bölgelerde fazla miktarda işlenmiş et (sucuk, pastırma, salam) tüketimi dikkat çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), işlenmiş etleri "kanserojen" sınıfına alarak kolon kanseri riskini artırabileceğini açıkladı. Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu mutfağında sıkça tüketilen mangal ve tütsülenmiş etlerin de bu riski artırabileceği belirtiliyor.
Batı tipi beslenme alışkanlığı, özellikle aşırı yağlı ve şekerli gıdaların tüketimiyle dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar, bu tür beslenmenin obeziteye yol açarak meme, pankreas ve karaciğer kanseri riskini artırdığını gösteriyor. Amerika ve Avrupa’da yaygın olan fast-food tüketimi, Türkiye’de de giderek artıyor ve bu durum halk sağlığı açısından önemli bir tehdit oluşturuyor. Beslenme alışkanlıklarının kansere etkisini azaltmak için sağlıklı beslenme bilincinin artırılması gerekiyor. Uzmanlar, bol lif içeren sebze ve meyve tüketimini teşvik ederken, aşırı işlenmiş ve tuzlu gıdalardan kaçınılmasını öneriyor. Ayrıca, doğal ve dengeli beslenme alışkanlıklarının yaygınlaştırılması, kanser riskinin azaltılmasına katkı sağlayabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bölgesel beslenme alışkanlıkları kanser riskini artırabilir
Beslenme alışkanlıkları, sağlığımızı doğrudan etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, bazı bölgesel beslenme alışkanlıklarının kanser riskini artırabileceğini ortaya koydu. Geleneksel yemek kültürleri, bazı bölgelerde yüksek tuz tüketimi, işlenmiş et ağırlıklı beslenme veya aşırı yağlı yiyeceklerin sık tüketimi gibi risk faktörlerini barındırabiliyor.
Özellikle Asya ülkelerinde yaygın olan fermente ve aşırı tuzlu gıdaların mide kanseriyle ilişkili olduğu birçok araştırmada ortaya kondu. Japonya ve Güney Kore’de yapılan çalışmalar, günlük yüksek tuz alımının mide mukozasında tahrişe yol açarak kanser gelişimine neden olabileceğini gösteriyor. Türkiye’nin bazı bölgelerinde de turşu, salamura yiyecekler ve tuzlanmış et tüketimi yaygın olduğu için bu riskin göz ardı edilmemesi gerekiyor. Kırmızı et tüketimi dünya genelinde yaygın olsa da, bazı bölgelerde fazla miktarda işlenmiş et (sucuk, pastırma, salam) tüketimi dikkat çekiyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), işlenmiş etleri "kanserojen" sınıfına alarak kolon kanseri riskini artırabileceğini açıkladı. Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu mutfağında sıkça tüketilen mangal ve tütsülenmiş etlerin de bu riski artırabileceği belirtiliyor.
Batı tipi beslenme alışkanlığı, özellikle aşırı yağlı ve şekerli gıdaların tüketimiyle dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar, bu tür beslenmenin obeziteye yol açarak meme, pankreas ve karaciğer kanseri riskini artırdığını gösteriyor. Amerika ve Avrupa’da yaygın olan fast-food tüketimi, Türkiye’de de giderek artıyor ve bu durum halk sağlığı açısından önemli bir tehdit oluşturuyor. Beslenme alışkanlıklarının kansere etkisini azaltmak için sağlıklı beslenme bilincinin artırılması gerekiyor. Uzmanlar, bol lif içeren sebze ve meyve tüketimini teşvik ederken, aşırı işlenmiş ve tuzlu gıdalardan kaçınılmasını öneriyor. Ayrıca, doğal ve dengeli beslenme alışkanlıklarının yaygınlaştırılması, kanser riskinin azaltılmasına katkı sağlayabilir.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler