Bunca kirin pasın içinde okunası bir kitap: Türk Töresi
Bunca kirin pasın içinde okunası bir kitap: Türk Töresi
Son yıllarda toplumda yozlaşma ve ahlaki ve manevi değerlerin hızla yitirilmesi tartışmaları devam ederken, gündem değerlerimizi ve inançlarımızın üzerinden silindir gibi geçiyor. İşte bugünlerde en çok ihtiyacımız olan şeylerin başında şüphesiz inançlarımız ve değerlerimizi yeniden hatırlamak ve onlara sıkı sıkıya sarılmak geliyor. Yeni yayımlanan bir kitap, bugün çocuklarımıza ve gençlerimize ilham olması açısından oldukça değerli. Türk Töresi…
Haber Giriş Tarihi: 10.09.2025 16:08
Haber Güncellenme Tarihi: 10.09.2025 16:09
Kaynak:
Ayşe CANDAN
Nilüfer Ülkü Ocakları önceki dönem başkanlarından Selçuk Karavel, Türk Töresi ismini verdiği bir romanla okurlarının karşısına çıktı. Kut almış bir milletin yeniden diriliş destanı olarak tanıtılan kitapta Selçuk Karavel, Karabey ve arkadaşlarının “kutlu” diriliş hikayesini anlatıyor. Okuyucusunu zamanda bir yolculuğa çıkaran Karavel’in imzasını taşıyan kitabın tanıtımında ise şunlara yer veriliyor, “Gözlerinizi orta asya bozkırlarında açacaksınız. Türkler tarih boyunca Hanif idi. İslamiyet ile taçlanmadan önce de sonra da hep tek olan yaratıcıya iman etti. Töreli millet tarih boyunca hep “kut” aldı. Töresine bağlı kaldığı müddetçe de kızıl elması hep cihan hakimiyeti oldu. Bu eser Töreyle kut alan Karabey ve yoldaşlarının öyküsüdür. Yeniden dirilişin destanıdır. Selçuk Karavel son romanı “Türk Töresi” ile sizlerle...”
1990 yılında Hollanda’nın Enschede doğumlu olan yazar Selçuk Karavel, aslen Ahıska Türkü bir ailenin çocuğu. Çocuk yaşta yazarlığa merak salan ve şiirle yazarlık yolculuğuna başlayan Karavel, devamında edebi yolculuğunu denemelerle, köşe yazılarıyla ve romanlarla derinleştirdi.
Karavel kendini şöyle tarif ediyor;
“Benim için yazmak sadece ifade etmek değil, bir ibadet biçimidir. Kalem, eğer Allah için tutulursa eğilmez; kelime, O’nun rızası gözetilerek dökülürse şahsiyet kazanır. Sanatı toplum için ya da sanat için değil, Allah için yapmak gerektiğine inanırım. Çünkü ancak o zaman hem insanı hem toplumu ihya edecek bir ruh taşır satırlar.
Eserlerimde Türk töresiyle yoğrulmuş bir ahlâkı, kadim değerleri ve zamanın ötesinden gelen bir sesi işitmek mümkündür. Ne bir ideolojiye sıkışır ne bir zamana hapsolur. Kökü derindedir; toprağını tanır, rüzgârını bilir. Yazılarımda yer yer bir ozanın sesi duyulur, bazen bir dervişin sükûneti, bazen de bir alp erenin haykırışı. Çünkü ben kalemimi, hem milletin sesi hem Hakk’ın kelamına yönelen bir nefes olarak görüyorum. Romanlar yazıyorum. Şiirler yazıyorum. Denemeler, köşe yazıları yazıyorum. Hatta şarkılarla da zaman zaman kelâmı sese dönüştürüyorum. Her birinde ruhumun başka bir cephesini bulursunuz. Ben gelenekten beslenen, modern dünyada iz bırakmaya çalışan bir yazar değilim sadece. Ben kelimelerde ruhunu arayan bir yolcuyum.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Bunca kirin pasın içinde okunası bir kitap: Türk Töresi
Son yıllarda toplumda yozlaşma ve ahlaki ve manevi değerlerin hızla yitirilmesi tartışmaları devam ederken, gündem değerlerimizi ve inançlarımızın üzerinden silindir gibi geçiyor. İşte bugünlerde en çok ihtiyacımız olan şeylerin başında şüphesiz inançlarımız ve değerlerimizi yeniden hatırlamak ve onlara sıkı sıkıya sarılmak geliyor. Yeni yayımlanan bir kitap, bugün çocuklarımıza ve gençlerimize ilham olması açısından oldukça değerli. Türk Töresi…
Nilüfer Ülkü Ocakları önceki dönem başkanlarından Selçuk Karavel, Türk Töresi ismini verdiği bir romanla okurlarının karşısına çıktı. Kut almış bir milletin yeniden diriliş destanı olarak tanıtılan kitapta Selçuk Karavel, Karabey ve arkadaşlarının “kutlu” diriliş hikayesini anlatıyor. Okuyucusunu zamanda bir yolculuğa çıkaran Karavel’in imzasını taşıyan kitabın tanıtımında ise şunlara yer veriliyor, “Gözlerinizi orta asya bozkırlarında açacaksınız. Türkler tarih boyunca Hanif idi. İslamiyet ile taçlanmadan önce de sonra da hep tek olan yaratıcıya iman etti. Töreli millet tarih boyunca hep “kut” aldı. Töresine bağlı kaldığı müddetçe de kızıl elması hep cihan hakimiyeti oldu. Bu eser Töreyle kut alan Karabey ve yoldaşlarının öyküsüdür. Yeniden dirilişin destanıdır. Selçuk Karavel son romanı “Türk Töresi” ile sizlerle...”
1990 yılında Hollanda’nın Enschede doğumlu olan yazar Selçuk Karavel, aslen Ahıska Türkü bir ailenin çocuğu. Çocuk yaşta yazarlığa merak salan ve şiirle yazarlık yolculuğuna başlayan Karavel, devamında edebi yolculuğunu denemelerle, köşe yazılarıyla ve romanlarla derinleştirdi.
Karavel kendini şöyle tarif ediyor;
“Benim için yazmak sadece ifade etmek değil, bir ibadet biçimidir. Kalem, eğer Allah için tutulursa eğilmez; kelime, O’nun rızası gözetilerek dökülürse şahsiyet kazanır. Sanatı toplum için ya da sanat için değil, Allah için yapmak gerektiğine inanırım. Çünkü ancak o zaman hem insanı hem toplumu ihya edecek bir ruh taşır satırlar.
Eserlerimde Türk töresiyle yoğrulmuş bir ahlâkı, kadim değerleri ve zamanın ötesinden gelen bir sesi işitmek mümkündür. Ne bir ideolojiye sıkışır ne bir zamana hapsolur. Kökü derindedir; toprağını tanır, rüzgârını bilir. Yazılarımda yer yer bir ozanın sesi duyulur, bazen bir dervişin sükûneti, bazen de bir alp erenin haykırışı. Çünkü ben kalemimi, hem milletin sesi hem Hakk’ın kelamına yönelen bir nefes olarak görüyorum. Romanlar yazıyorum. Şiirler yazıyorum. Denemeler, köşe yazıları yazıyorum. Hatta şarkılarla da zaman zaman kelâmı sese dönüştürüyorum. Her birinde ruhumun başka bir cephesini bulursunuz. Ben gelenekten beslenen, modern dünyada iz bırakmaya çalışan bir yazar değilim sadece. Ben kelimelerde ruhunu arayan bir yolcuyum.”
(Ayşe Candan)
Kaynak: Ayşe CANDAN
En Çok Okunan Haberler