Günümüz teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, çocukların eğitim süreçlerini de dönüştürüyor. Dijital çağın gereksinimlerine uygun bireyler yetiştirmek için kodlama eğitimi, artık birçok ülkede okul müfredatlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda. Ancak bunun daha etkili ve eğlenceli bir biçimde öğretilmesi için "oyunlaştırma" yöntemi giderek daha fazla tercih ediliyor.
Haber Giriş Tarihi: 01.07.2025 15:59
Haber Güncellenme Tarihi: 01.07.2025 16:00
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Uzmanlar, oyunlaştırılmış kodlama eğitiminin, geleneksel öğrenme yöntemlerine kıyasla çocukların ilgisini daha fazla çektiğini ve öğrenme sürecine aktif katılımlarını artırdığını belirtiyor. Eğitim Teknolojileri Enstitüsü tarafından yapılan son bir araştırmaya göre, oyunlaştırılmış eğitimlerin öğrencilerin problem çözme becerilerini yüzde 35 oranında artırdığı saptandı. Aynı zamanda kodlama etkinliklerini bir oyun atmosferinde sunmanın, çocukların öğrenmede motivasyonlarını yüzde 50 oranında yükselttiği ifade ediliyor.
Bu yenilikçi eğitim yöntemi, genellikle dijital uygulamalar veya fiziksel oyun setleri aracılığıyla hayata geçiriliyor. Örneğin, robotik kitler sayesinde çocuklar gerçek hayata dair uygulamalar tasarlayabiliyor ya da kodlama eğitimine yönelik mobil uygulamalar ile temel algoritma becerilerini geliştirebiliyorlar. Öğrencilerin başarılı bir kodlama eğitimi alması için kullanılan oyun tabanlı yapılar, onları sadece yazılım geliştirme süreçlerine hazırlamakla kalmıyor, aynı zamanda eleştirel düşünme, ekip çalışması ve yaratıcı problem çözme yeteneklerini de güçlendiriyor.
Eğitim uzmanları, kodlama eğitiminde oyunlaştırma tekniklerinin özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar için yararlı olduğunu vurguluyor. Bu yaş grubundaki öğrencilerin soyut kavramları anlamakta zorlanabileceğine dikkat çeken uzmanlar, oyunlaştırma sayesinde karmaşık konuları basite indirgemenin mümkün olduğunu ifade ediyor. Bunun yanı sıra görsellik, rekabet ve ödül mekanizmaları da çocukların derse olan bağlılıklarını artıran faktörler arasında gösteriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın son yıllarda bu yönde attığı adımlar da dikkat çekiyor. Bakanlık bünyesinde birçok okulda pilot uygulama olarak başlatılan kodlama ve robotik eğitim programları, çocuklara erken yaşta algoritmik düşünce becerisi kazandırmayı hedefliyor. Bu programların başarıya ulaşmasında en büyük katkıyı eğitimde oyun temelli yaklaşımlar sağlıyor.
Okul yöneticileri ise bu konuda daha fazla kaynağın ayrılması gerektiğine işaret ediyor. Çoğu okulda dijital altyapının yetersizliği veya öğretmen eksikliği gibi sorunlar kodlama gibi yenilikçi eğitim modellerinin etkisini kısıtlayabiliyor. Araştırma verilerine göre, gerekli altyapı yatırımları sağlandığında bu yöntemle öğrenen öğrencilerin akademik başarılarının yüzde 60 oranında artabileceği tahmin ediliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Çocuklar Kodlama Öğreniyor, Eğitim Oyunlaşıyor
Günümüz teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, çocukların eğitim süreçlerini de dönüştürüyor. Dijital çağın gereksinimlerine uygun bireyler yetiştirmek için kodlama eğitimi, artık birçok ülkede okul müfredatlarının vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda. Ancak bunun daha etkili ve eğlenceli bir biçimde öğretilmesi için "oyunlaştırma" yöntemi giderek daha fazla tercih ediliyor.
Uzmanlar, oyunlaştırılmış kodlama eğitiminin, geleneksel öğrenme yöntemlerine kıyasla çocukların ilgisini daha fazla çektiğini ve öğrenme sürecine aktif katılımlarını artırdığını belirtiyor. Eğitim Teknolojileri Enstitüsü tarafından yapılan son bir araştırmaya göre, oyunlaştırılmış eğitimlerin öğrencilerin problem çözme becerilerini yüzde 35 oranında artırdığı saptandı. Aynı zamanda kodlama etkinliklerini bir oyun atmosferinde sunmanın, çocukların öğrenmede motivasyonlarını yüzde 50 oranında yükselttiği ifade ediliyor.
Bu yenilikçi eğitim yöntemi, genellikle dijital uygulamalar veya fiziksel oyun setleri aracılığıyla hayata geçiriliyor. Örneğin, robotik kitler sayesinde çocuklar gerçek hayata dair uygulamalar tasarlayabiliyor ya da kodlama eğitimine yönelik mobil uygulamalar ile temel algoritma becerilerini geliştirebiliyorlar. Öğrencilerin başarılı bir kodlama eğitimi alması için kullanılan oyun tabanlı yapılar, onları sadece yazılım geliştirme süreçlerine hazırlamakla kalmıyor, aynı zamanda eleştirel düşünme, ekip çalışması ve yaratıcı problem çözme yeteneklerini de güçlendiriyor.
Eğitim uzmanları, kodlama eğitiminde oyunlaştırma tekniklerinin özellikle okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar için yararlı olduğunu vurguluyor. Bu yaş grubundaki öğrencilerin soyut kavramları anlamakta zorlanabileceğine dikkat çeken uzmanlar, oyunlaştırma sayesinde karmaşık konuları basite indirgemenin mümkün olduğunu ifade ediyor. Bunun yanı sıra görsellik, rekabet ve ödül mekanizmaları da çocukların derse olan bağlılıklarını artıran faktörler arasında gösteriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın son yıllarda bu yönde attığı adımlar da dikkat çekiyor. Bakanlık bünyesinde birçok okulda pilot uygulama olarak başlatılan kodlama ve robotik eğitim programları, çocuklara erken yaşta algoritmik düşünce becerisi kazandırmayı hedefliyor. Bu programların başarıya ulaşmasında en büyük katkıyı eğitimde oyun temelli yaklaşımlar sağlıyor.
Okul yöneticileri ise bu konuda daha fazla kaynağın ayrılması gerektiğine işaret ediyor. Çoğu okulda dijital altyapının yetersizliği veya öğretmen eksikliği gibi sorunlar kodlama gibi yenilikçi eğitim modellerinin etkisini kısıtlayabiliyor. Araştırma verilerine göre, gerekli altyapı yatırımları sağlandığında bu yöntemle öğrenen öğrencilerin akademik başarılarının yüzde 60 oranında artabileceği tahmin ediliyor.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler