Prof. Dr. Tankut Akay, damar hastalıklarının dünyada bulaşıcı hastalıklardan sonra en fazla görülen ölüm sebeplerinden biri olduğunun altını çizdi.
Haber Giriş Tarihi: 30.11.2023 15:40
Haber Güncellenme Tarihi: 30.11.2023 15:45
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Prof. Dr. Tankut Akay, damar cerrahisi kongrelerini yapmalarının sebebini açıklayarak, “Kardiyovasküler hastalıkların önemli bir kısmı kol damar hastalıklarıdır. Damar hastalıkları da dünyada bulaşıcı hastalıklardan sonra en fazla ölüm sebeplerinden biridir. Damar hastalıkları denildiği zaman; atardamar, toplardamar, lenf hastalıkları olmak üzere çeşitli gruplara ayırıyoruz. Atardamar hastalıkları anevrizmalar ya da damar darlıkları olarak karşımıza çıkarken, ven hastalıkları da toplardamar yetmezliği ve varisler ve pıhtı ile birlikte giden ven hastalıkları olarak karşımıza çıkıyor. Bunun dışında lenf hastalıkları da damar hastalıklarının parçalarıdır. Dünyada 2019 yılında 20 milyona yakın insan damar hastalıklarından hayatını kaybetti. Bu periferik arter dediğimiz hastalıklar ya da pıhtıya bağlı hastalıklar olarak karşımıza çıkabilir. Kanser, trafik kazası gibi ölüm sebepleriyle birlikte bulaşıcı hastalıklardan sonra en sık hayatını kaybettiğimiz sebeplerden biridir. Sadece hayatı kaybetme anlamında değil, aynı zamanda da maddi kayıplar, iş gücü, uzuv kayıpları ve hayati organlar denilen bağırsak, karaciğer, akciğer damarlarımıza atılacak pıhtıların bu organların beslenme bozukluğu oluşturmasına bağlı çok önemli hayatı kısıtlayıcı hastalık grubundan bahsediyoruz” diye konuştu.
Bu hastalıkların tanısının kolay olduğuna değinen Yavaş, “Ne yazık ki toplumda bilinç oluşmamış durumda. Genelde rutin kontrolde kolaylıkla saptanıyor. Tam bilinmediği için bazen çok gecikmiş hastalık olarak geliyor. Bizim en korktuğumuz şey bu damarın patlayarak gelmesi. Önceden tanı konulan ameliyat hazırlığı yapılmış hastalarda çok yüksek başarı oranı varken, patlayarak gelen damarlarda ölüm oranı hala çok yüksek. Kap damar cerrahisinde dünya ile aynı düzeydeyiz. Hatta bazı ülkelerden daha ileridir. Sağlık sistemimiz herkes bu sistemden yararlanabiliyor. Pandemi döneminde hastanelerimizin gücünü gördük. 2022 verilerine göre Türkiye’de bin 555 hastane var. Tıp halen gelişiyor. En güzel tarafı bu kongreleri yapıp bilgi aktarmaktır" diye konuştu.
"Gebelik damarlarda pıhtı oluşumunu artırıyor"
Tedavisinin diğer hastalıklara göre daha kolay olduğunu anlatan Kurdal, özellikle pıhtıya dayalı toplardamar hastalıklarının ciddi ölümle sonuçlanan komplikasyona yol açtığını söyledi. Kurdal, gebeliğin damarlarda pıhtı oluşumunu artıran bir durum olduğuna dikkati çekti. Gebe kadınların gebe olmayan kadınlara göre ileri derecede toplardamar pıhtısı riskine sahip olduğunu aktaran Kurdal, "Gebe kalmayan kadın da tüp bebek tedavisiyle gebe kalmaya çalıştığında bu yapılan tedaviler pıhtı oluşumuna katkıda bulunuyor. Bu yapılan tedaviler sonucunda çoklu gebelik oluşmuşsa, bu durumda pıhtı oluşumuna ileri derecede katkı veriyor. Normal şartlarda gebe kadınların hayatını kaybetmesi için risk faktörleri, kanama, gebeliğe bağlı yüksek tansiyon ve pıhtı olarak belirler. Ancak gelişmekte olan ülkelerde görüyoruz ki kanama ve yüksek tansiyon ölümleri azalırken, gebelikteki pıhtıya bağlı ölümler birinci sıraya doğru yaklaşmakta. Bu çok önemli bir konudur. Gebeler taşıdıkları çocuklara can verirken kendi canlarını korumalıdır. Gebelerin toplardamar pıhtısına yatkın olduğunu ve özel olarak korunmaları gerektiğini, altında yatan bir genetik hastalığı varsa bu hastalığın ilk bulgusunun gebelikte oluşabilecek pıhtı olabileceğini akılda tutmak lazım. O nedenler farkındalık yükseltilmelidir” açıklamasını yaptı.
"3 kişiden 1'i hayatını kaybediyor"
Prof. Dr. Dilek Erer, yer çekiminin en çok insanları ve burada da bacakları etkilediğinin altını çizerek, "Bacak sağlığı bizim için çok önemli. Kirli kanı kalbe taşıyan toplardamara farkındalığı artırmalıyız. Yerçekimi ve yaşantımız bacaklarımızdaki toplardamarı etkiliyor. Uzun süre oturduğumuzda ya da ayakta kaldığımızda bacaklarımızdaki toplardamarda pıhtı oluşur. Ana damarlarda bacaklarda 1000 kişiden 1'inde pıhtı oluyor. Bacaklardaki toplardamarlarımızda ana damarlarda pıhtı olduğunda pıhtı direk akciğere gidiyor ve ölüme neden oluyor. Bacaklarındaki toplardamarlarda pıhtı olan hastalardan yüzde 70'i akciğere ulaşıyor. 3 kişiden biri hayatını kaybediyor. ABD'de yılda 2 milyon bacakta pıhtı vakası görülüyor, 600 bini akciğere pıhtı atıyor ve 200 bini hayatını kaybediyor" açıklamasını yaptı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Damar hastalıkları en önemli ölüm nedenlerinden
Prof. Dr. Tankut Akay, damar hastalıklarının dünyada bulaşıcı hastalıklardan sonra en fazla görülen ölüm sebeplerinden biri olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Tankut Akay, damar cerrahisi kongrelerini yapmalarının sebebini açıklayarak, “Kardiyovasküler hastalıkların önemli bir kısmı kol damar hastalıklarıdır. Damar hastalıkları da dünyada bulaşıcı hastalıklardan sonra en fazla ölüm sebeplerinden biridir. Damar hastalıkları denildiği zaman; atardamar, toplardamar, lenf hastalıkları olmak üzere çeşitli gruplara ayırıyoruz. Atardamar hastalıkları anevrizmalar ya da damar darlıkları olarak karşımıza çıkarken, ven hastalıkları da toplardamar yetmezliği ve varisler ve pıhtı ile birlikte giden ven hastalıkları olarak karşımıza çıkıyor. Bunun dışında lenf hastalıkları da damar hastalıklarının parçalarıdır. Dünyada 2019 yılında 20 milyona yakın insan damar hastalıklarından hayatını kaybetti. Bu periferik arter dediğimiz hastalıklar ya da pıhtıya bağlı hastalıklar olarak karşımıza çıkabilir. Kanser, trafik kazası gibi ölüm sebepleriyle birlikte bulaşıcı hastalıklardan sonra en sık hayatını kaybettiğimiz sebeplerden biridir. Sadece hayatı kaybetme anlamında değil, aynı zamanda da maddi kayıplar, iş gücü, uzuv kayıpları ve hayati organlar denilen bağırsak, karaciğer, akciğer damarlarımıza atılacak pıhtıların bu organların beslenme bozukluğu oluşturmasına bağlı çok önemli hayatı kısıtlayıcı hastalık grubundan bahsediyoruz” diye konuştu.
Bu hastalıkların tanısının kolay olduğuna değinen Yavaş, “Ne yazık ki toplumda bilinç oluşmamış durumda. Genelde rutin kontrolde kolaylıkla saptanıyor. Tam bilinmediği için bazen çok gecikmiş hastalık olarak geliyor. Bizim en korktuğumuz şey bu damarın patlayarak gelmesi. Önceden tanı konulan ameliyat hazırlığı yapılmış hastalarda çok yüksek başarı oranı varken, patlayarak gelen damarlarda ölüm oranı hala çok yüksek. Kap damar cerrahisinde dünya ile aynı düzeydeyiz. Hatta bazı ülkelerden daha ileridir. Sağlık sistemimiz herkes bu sistemden yararlanabiliyor. Pandemi döneminde hastanelerimizin gücünü gördük. 2022 verilerine göre Türkiye’de bin 555 hastane var. Tıp halen gelişiyor. En güzel tarafı bu kongreleri yapıp bilgi aktarmaktır" diye konuştu.
"Gebelik damarlarda pıhtı oluşumunu artırıyor"
Tedavisinin diğer hastalıklara göre daha kolay olduğunu anlatan Kurdal, özellikle pıhtıya dayalı toplardamar hastalıklarının ciddi ölümle sonuçlanan komplikasyona yol açtığını söyledi. Kurdal, gebeliğin damarlarda pıhtı oluşumunu artıran bir durum olduğuna dikkati çekti. Gebe kadınların gebe olmayan kadınlara göre ileri derecede toplardamar pıhtısı riskine sahip olduğunu aktaran Kurdal, "Gebe kalmayan kadın da tüp bebek tedavisiyle gebe kalmaya çalıştığında bu yapılan tedaviler pıhtı oluşumuna katkıda bulunuyor. Bu yapılan tedaviler sonucunda çoklu gebelik oluşmuşsa, bu durumda pıhtı oluşumuna ileri derecede katkı veriyor. Normal şartlarda gebe kadınların hayatını kaybetmesi için risk faktörleri, kanama, gebeliğe bağlı yüksek tansiyon ve pıhtı olarak belirler. Ancak gelişmekte olan ülkelerde görüyoruz ki kanama ve yüksek tansiyon ölümleri azalırken, gebelikteki pıhtıya bağlı ölümler birinci sıraya doğru yaklaşmakta. Bu çok önemli bir konudur. Gebeler taşıdıkları çocuklara can verirken kendi canlarını korumalıdır. Gebelerin toplardamar pıhtısına yatkın olduğunu ve özel olarak korunmaları gerektiğini, altında yatan bir genetik hastalığı varsa bu hastalığın ilk bulgusunun gebelikte oluşabilecek pıhtı olabileceğini akılda tutmak lazım. O nedenler farkındalık yükseltilmelidir” açıklamasını yaptı.
"3 kişiden 1'i hayatını kaybediyor"
Prof. Dr. Dilek Erer, yer çekiminin en çok insanları ve burada da bacakları etkilediğinin altını çizerek, "Bacak sağlığı bizim için çok önemli. Kirli kanı kalbe taşıyan toplardamara farkındalığı artırmalıyız. Yerçekimi ve yaşantımız bacaklarımızdaki toplardamarı etkiliyor. Uzun süre oturduğumuzda ya da ayakta kaldığımızda bacaklarımızdaki toplardamarda pıhtı oluşur. Ana damarlarda bacaklarda 1000 kişiden 1'inde pıhtı oluyor. Bacaklardaki toplardamarlarımızda ana damarlarda pıhtı olduğunda pıhtı direk akciğere gidiyor ve ölüme neden oluyor. Bacaklarındaki toplardamarlarda pıhtı olan hastalardan yüzde 70'i akciğere ulaşıyor. 3 kişiden biri hayatını kaybediyor. ABD'de yılda 2 milyon bacakta pıhtı vakası görülüyor, 600 bini akciğere pıhtı atıyor ve 200 bini hayatını kaybediyor" açıklamasını yaptı.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler