Deepfake tehdidi büyüyor: Seçim güvenliği tehlikede

Yapay zekâ teknolojisinin gelişimiyle birlikte, deepfake olarak bilinen sahte video ve ses içerikleri, seçim güvenliği açısından ciddi bir tehdit haline geldi. Özellikle 2024 yılında dünya genelinde düzenlenen seçimlerde, bu tür içeriklerin kamuoyunu yanıltma potansiyeli endişe yaratıyor.

Doğrulama platformu Teyit'in düzenlediği bir testte, katılımcıların yalnızca %67,84'ü yapay zekâ tarafından üretilen görselleri gerçeklerinden ayırt edebildi. Bu sonuç, toplumun büyük bir kısmının deepfake içeriklere karşı savunmasız olduğunu gösteriyor. Teyit Eğitim İçerikleri Sorumlusu Zeynep Şahin, "Yapay zekâ teknolojisi o kadar hızlı gelişti ki, gerçeğe epey yakın görsel çıktılar artık neredeyse her gün karşımıza çıkabiliyor" diyerek, seçim dönemlerinde bu tür içeriklere karşı daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı. 

Uzmanlar, deepfake teknolojisinin özellikle düşük güven ortamlarında daha etkili olduğunu belirtiyor. Bu tür içerikler, kamuoyunda güvensizlik yaratarak demokratik süreçleri olumsuz etkileyebilir. Ayrıca, deepfake'lerin mikro hedefleme teknikleriyle belirli demografik grupları etkileme potansiyeli, seçim sonuçlarını manipüle etme riskini artırıyor. 

ABD'de, deepfake içeriklerin seçim süreçlerini etkileme potansiyeline karşı yasal düzenlemeler gündeme geldi. Senato, "TAKE IT DOWN Act" adlı yasa tasarısını kabul ederek, rızasız olarak yayımlanan yapay içeriklerin suç sayılmasını öngördü. Bu yasa tasarısı, sosyal medya platformlarının bu tür içerikleri kaldırmasını zorunlu kılacak. 

Türkiye'de ise, deepfake teknolojisinin seçim güvenliği üzerindeki etkileri konusunda henüz kapsamlı bir yasal düzenleme bulunmuyor. Ancak, uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları, bu konuda farkındalık yaratmak ve önleyici tedbirler almak için çalışmalar yürütüyor.

(Dilvin Altıkardeş)