Deri sektöründe dış ticaret verileri 3 yılda tepetaklak oldu
Deri sektöründe dış ticaret verileri 3 yılda tepetaklak oldu
Son üç yıl içinde Türkiye'nin deri sektöründeki dış ticaret verileri, beklenmedik bir şekilde önemli bir düşüş gösterdi. 2020 yılından bu yana, hem ihracat hem de ithalat rakamlarında yaşanan ciddi gerilemeler, sektördeki ekonomik zorlukları ve küresel krizlerin etkilerini gözler önüne seriyor. Yapılan yeni araştırmalar, deri sektörünün yaşadığı bu olumsuz sürecin, yalnızca yerel üreticiler için değil, aynı zamanda Türkiye'nin dış ticaret dengesi üzerinde de büyük etkiler yarattığını ortaya koyuyor.
Haber Giriş Tarihi: 27.01.2025 16:55
Haber Güncellenme Tarihi: 27.01.2025 16:55
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Türkiye'nin deri sektöründeki dış ticaret, son yıllarda büyük bir daralma yaşadı. 2021 ve 2022 yıllarında sektörün ihracatı, yaklaşık %20 oranında bir azalma gösterdi. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerindeki talep daralması, Türk deri ürünlerine olan ilgiyi olumsuz etkiledi. 2019 yılında 1,8 milyar dolara ulaşan deri ve deri mamulleri ihracatı, 2022’de 1,4 milyar dolara gerileyerek, sektörün uluslararası pazarlarda daha rekabetçi olma çabalarını zorlaştırdı.
Sektördeki üreticiler, özellikle işçilik maliyetlerinin artması, hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar ve çevre dostu üretim süreçlerine geçişin zorlayıcı etkileriyle karşı karşıya kaldı. Türkiye'nin en büyük deri ihracat pazarları olan Avrupa ve Asya pazarlarında yaşanan ekonomik durgunluk, sektördeki bu düşüşün ana sebepleri arasında öne çıkıyor.
Türkiye'nin deri ve deri mamulleri ithalatı, son yıllarda dikkat çekici bir şekilde arttı. 2020 ile 2023 arasında yapılan ithalat, %15 oranında bir artış gösterdi. Özellikle gelişmiş ülkelerden yapılan yüksek kaliteli deri ithalatı, yerli üreticilerin maliyetlerini yükseltti ve rekabet gücünü daha da zorlaştırdı. Türk deri sektörü, hammadde tedarikinde dışa bağımlılığını artırırken, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve global lojistik sıkıntıları, ithalat maliyetlerini daha da yükseltti.
Türkiye, dünyadaki deri üretiminde önemli bir oyuncu olmasına rağmen, işçilik ve üretim maliyetlerindeki artış, yerli üreticilerin kar marjlarını daraltıyor. Birçok Türk üreticisi, daha düşük maliyetli ham maddeyi yurtdışından temin etmek zorunda kalırken, bu da ülkenin dış ticaret dengesinde negatif bir etki yarattı.
Pandemi, Ukrayna-Rusya Savaşı ve küresel ekonomik durgunluk gibi faktörler, Türk deri sektörünün dış ticaretini doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Küresel krizler, özellikle Avrupa'da deri ve deri mamullerine olan talebi azaltırken, Türkiye'nin ana pazarlarındaki ekonomik daralma, sektördeki büyümeyi engelledi.
Özellikle 2022’de yaşanan enerji krizinin etkisiyle, enerji fiyatlarının artması, Türk deri üreticilerinin üretim maliyetlerini doğrudan artırdı. Sektör, bu tür krizlere karşı daha dirençli olabilmek için yeni stratejiler geliştirme yoluna gitti. Ancak, pandemi sonrası toparlanma sürecinin yavaş olması ve dünya genelinde artan yaşam maliyetleri, tüketici talebini olumsuz etkileyerek dış ticaret verilerini etkiledi.
Türkiye'nin deri sektörü, dış ticaret verilerindeki bu gerilemenin ardından sektörel dönüşüm ve strateji değişiklikleri arayışında. Özellikle yerli üreticilerin maliyetlerini düşürebilmek amacıyla, çevre dostu üretim süreçlerine yönelmesi ve daha verimli üretim tekniklerini benimsemesi bekleniyor. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi gibi kavramlar, sektördeki büyüme için yeni fırsatlar yaratma potansiyeline sahip.
Türk deri sektörü, ithalata bağımlılığı azaltmak için yerli hammadde üretimini artırma yoluna gitmeyi planlıyor. Ayrıca, dış pazarlarda rekabet gücünü artırabilmek için dijitalleşme ve inovasyona daha fazla yatırım yapması gerektiği vurgulanıyor. Bunun yanında, özellikle Orta Doğu ve Afrika gibi yeni pazarlara yönelik ihracat stratejilerinin geliştirilmesi, sektördeki daralmayı aşmak için bir çözüm olarak öne çıkıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Deri sektöründe dış ticaret verileri 3 yılda tepetaklak oldu
Son üç yıl içinde Türkiye'nin deri sektöründeki dış ticaret verileri, beklenmedik bir şekilde önemli bir düşüş gösterdi. 2020 yılından bu yana, hem ihracat hem de ithalat rakamlarında yaşanan ciddi gerilemeler, sektördeki ekonomik zorlukları ve küresel krizlerin etkilerini gözler önüne seriyor. Yapılan yeni araştırmalar, deri sektörünün yaşadığı bu olumsuz sürecin, yalnızca yerel üreticiler için değil, aynı zamanda Türkiye'nin dış ticaret dengesi üzerinde de büyük etkiler yarattığını ortaya koyuyor.
Türkiye'nin deri sektöründeki dış ticaret, son yıllarda büyük bir daralma yaşadı. 2021 ve 2022 yıllarında sektörün ihracatı, yaklaşık %20 oranında bir azalma gösterdi. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerindeki talep daralması, Türk deri ürünlerine olan ilgiyi olumsuz etkiledi. 2019 yılında 1,8 milyar dolara ulaşan deri ve deri mamulleri ihracatı, 2022’de 1,4 milyar dolara gerileyerek, sektörün uluslararası pazarlarda daha rekabetçi olma çabalarını zorlaştırdı.
Sektördeki üreticiler, özellikle işçilik maliyetlerinin artması, hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntılar ve çevre dostu üretim süreçlerine geçişin zorlayıcı etkileriyle karşı karşıya kaldı. Türkiye'nin en büyük deri ihracat pazarları olan Avrupa ve Asya pazarlarında yaşanan ekonomik durgunluk, sektördeki bu düşüşün ana sebepleri arasında öne çıkıyor.
Türkiye'nin deri ve deri mamulleri ithalatı, son yıllarda dikkat çekici bir şekilde arttı. 2020 ile 2023 arasında yapılan ithalat, %15 oranında bir artış gösterdi. Özellikle gelişmiş ülkelerden yapılan yüksek kaliteli deri ithalatı, yerli üreticilerin maliyetlerini yükseltti ve rekabet gücünü daha da zorlaştırdı. Türk deri sektörü, hammadde tedarikinde dışa bağımlılığını artırırken, döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve global lojistik sıkıntıları, ithalat maliyetlerini daha da yükseltti.
Türkiye, dünyadaki deri üretiminde önemli bir oyuncu olmasına rağmen, işçilik ve üretim maliyetlerindeki artış, yerli üreticilerin kar marjlarını daraltıyor. Birçok Türk üreticisi, daha düşük maliyetli ham maddeyi yurtdışından temin etmek zorunda kalırken, bu da ülkenin dış ticaret dengesinde negatif bir etki yarattı.
Pandemi, Ukrayna-Rusya Savaşı ve küresel ekonomik durgunluk gibi faktörler, Türk deri sektörünün dış ticaretini doğrudan etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. Küresel krizler, özellikle Avrupa'da deri ve deri mamullerine olan talebi azaltırken, Türkiye'nin ana pazarlarındaki ekonomik daralma, sektördeki büyümeyi engelledi.
Özellikle 2022’de yaşanan enerji krizinin etkisiyle, enerji fiyatlarının artması, Türk deri üreticilerinin üretim maliyetlerini doğrudan artırdı. Sektör, bu tür krizlere karşı daha dirençli olabilmek için yeni stratejiler geliştirme yoluna gitti. Ancak, pandemi sonrası toparlanma sürecinin yavaş olması ve dünya genelinde artan yaşam maliyetleri, tüketici talebini olumsuz etkileyerek dış ticaret verilerini etkiledi.
Türkiye'nin deri sektörü, dış ticaret verilerindeki bu gerilemenin ardından sektörel dönüşüm ve strateji değişiklikleri arayışında. Özellikle yerli üreticilerin maliyetlerini düşürebilmek amacıyla, çevre dostu üretim süreçlerine yönelmesi ve daha verimli üretim tekniklerini benimsemesi bekleniyor. Ayrıca, sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi gibi kavramlar, sektördeki büyüme için yeni fırsatlar yaratma potansiyeline sahip.
Türk deri sektörü, ithalata bağımlılığı azaltmak için yerli hammadde üretimini artırma yoluna gitmeyi planlıyor. Ayrıca, dış pazarlarda rekabet gücünü artırabilmek için dijitalleşme ve inovasyona daha fazla yatırım yapması gerektiği vurgulanıyor. Bunun yanında, özellikle Orta Doğu ve Afrika gibi yeni pazarlara yönelik ihracat stratejilerinin geliştirilmesi, sektördeki daralmayı aşmak için bir çözüm olarak öne çıkıyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler