Dikkat! İklim krizi göçleri artıracak 

Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği'nin (UNHCR) verilerine göre, 2023 yılı itibarıyla dünya çapında 22 milyondan fazla kişi iklim ve doğa kaynaklı afetler sebebiyle yerinden edildi. Bu olayların başında, uzun süren kuraklıklar, şiddetli kasırgalar, karşılaşılan sel felaketleri ve su kaynaklarının tükenmesi geliyor. İklim değişikliğinin etkileri sadece düşük gelirli veya gelişmekte olan ülkelerle sınırlı kalmıyor; refah seviyesi yüksek ülkelerde bile ciddi göç hareketleri gözlemleniyor.

Özellikle Sahra Altı Afrika, Güney Asya ve Pasifik adaları, küresel ısınmanın ağır sonuçlarını en ağır şekilde hisseden bölgeler arasında öne çıkıyor. Araştırmalar gösteriyor ki bu coğrafyalarda yaşayan milyonlarca insan, hayatta kalabilmek için evlerini terk etmeye zorlanıyor. Örneğin Hindistan'da son yıllarda muson yağmurlarının düzensizleşmesi, kırsal kesimde yaşayan milyonlarca tarım işçisini büyük kentlere göçe zorlarken, Bangladeş'te deniz seviyesinin yükselmesi kıyı bölgeleri tehdit etmeye devam ediyor.

Türkiye'de ise iklim krizi kaynaklı etkiler giderek daha görünür hale geliyor. Özellikle Akdeniz bölgesinde artan orman yangınları ve İstanbul gibi büyük şehirlerde yaşanan ani sel baskınları, hem kırsal hem de kentsel alanlardaki nüfus hareketliliğini beraberinde getiriyor. Uzmanlar, Türkiye'de bu durumun etkilerinin zamanla daha geniş çaplı bir göç dalgasına yol açabileceğini ifade ediyor.

Sorunun küresel boyutta ele alınması gerektiğini belirten uzmanlar, acilen uluslararası iş birliği çağrısında bulunuyor. Hem karbon emisyonlarının azaltılması hem de iklim göçmenleri konusunda sosyal uyum politikalarının geliştirilmesi gerektiği ön plana çıkıyor. Aksi takdirde artan göçlerin yalnızca iklim değil; ekonomik, siyasal ve sosyal krizleri de derinleştireceğinden endişe duyuluyor.

(Sema Yüksel Güngörmez)