Dolandırıcıların hedefi duygular…

Dolandırıcılar, hedef aldıkları kişilerin duygusal durumlarını analiz ederek, onları manipüle etmeye çalışıyor. Bu yöntemlerin başında "phishing" yani oltalama saldırıları geliyor. Dolandırıcılar, hedef aldıkları kişilere tehdit, korku veya acil yardım çağrıları gibi duygusal tetikleyiciler içeren mesajlar göndererek, kişisel bilgilerini ele geçirmeye çalışıyorlar. Bir başka yaygın yöntem ise "romantik dolandırıcılık". Suçlular, sahte kimliklerle çevrimiçi platformlarda kurbanlarını romantik ilişkiler vaadiyle kandırıyor ve duygusal bağ kurduktan sonra maddi taleplerde bulunuyor.

Yapılan araştırmalar, duygusal manipülasyona dayalı dolandırıcılık vakalarının son yıllarda önemli ölçüde arttığını gösteriyor. NortonLifeLock tarafından 2023 yılında yayınlanan bir rapora göre, dünya genelinde romantik dolandırıcılık vakaları %25 oranında artış gösterdi. Aynı raporda, duygusal manipülasyonla yapılan dolandırıcılıkların en fazla 35-50 yaş arası bireyleri hedef aldığı belirtiliyor. Kurbanların büyük çoğunluğu, dolandırıcılara inandıkları için bu kişilere binlerce dolar göndermiş durumda.

Türkiye’de de duygusal dolandırıcılık vakaları artış gösteriyor. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2023 yılında Türkiye'de tespit edilen romantik dolandırıcılık vakalarında %30 artış yaşandı. Bu vakaların büyük çoğunluğunda, dolandırıcıların çevrimiçi platformlarda sahte kimlikler kullanarak kurbanlarıyla uzun süreli ilişkiler kurduğu ve ardından para talep ettiği görülüyor. Ayrıca, pandemi döneminde artan ekonomik belirsizlik, birçok kişinin dolandırıcıların duygusal manipülasyonlarına daha açık hale gelmesine neden oldu.

Duygusal dolandırıcılığa maruz kalan kişiler, sadece maddi kayıplarla değil, aynı zamanda ciddi psikolojik travmalarla da karşı karşıya kalıyor. Psikologlar, bu tür dolandırıcılıklara maruz kalan bireylerin çoğunun güven problemleri yaşadığını, depresyon ve anksiyete gibi sorunlarla mücadele etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Dolandırıcılık mağdurlarının, yaşadıkları utanç ve suçluluk duygusu nedeniyle, bu durumları yetkililere bildirme konusunda da isteksiz olabildikleri ifade ediliyor.

Duygusal dolandırıcılıktan korunmak için bireylerin dikkatli olması ve çevrimiçi platformlarda tanıştıkları kişilere karşı temkinli yaklaşmaları büyük önem taşıyor. Uzmanlar, kişisel bilgilerin ve mali verilerin asla tanımadık kişilerle paylaşılmaması gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, şüpheli durumlarda ilgili yetkililere başvurulması ve dolandırıcılık hakkında toplumsal bilinçlendirme çalışmalarının artırılması öneriliyor.

(Sema Yüksel Güngörmez)