Son dönemde döviz kurundaki hızlı artış, özellikle ithalat odaklı çalışan firmalar üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Dövizde yaşanan bu yukarı yönlü dalgalanmalar, ithalat maliyetlerini ciddi şekilde artırırken, sektörde endişeleri de beraberinde getiriyor.
Haber Giriş Tarihi: 12.06.2025 16:08
Haber Güncellenme Tarihi: 12.06.2025 16:09
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası verilerine göre, son üç ayda döviz kurunda %15'e varan bir artış kaydedildi. Bu durum, dövizle gerçekleştirilen ithalat için ayrılan bütçelerin de öngörülenin çok üzerine çıkmasına neden oldu. Sektör temsilcileri, döviz kurundaki belirsizliğin iş yapma süreçlerini ciddi şekilde etkilediğini ve firmalarının mali yapısını tehdit ettiğini ifade ediyor.
İthalatçı firmalar, yükselen döviz kurları nedeniyle ürün maliyetlerini karşılamakta zorlanırken, bu yük tüketiciye de yansıyor. Pazara ithal edilen birçok üründe fiyat artışları gözlemleniyor. Özellikle teknoloji ürünleri, otomotiv yedek parçaları ve sağlık sektörüne yönelik ithal ürünler bu artışlardan en fazla etkilenen gruplar arasında yer alıyor. Ortalama tüketici talebinde düşüş yaşanması ise bunun bir sonucu olarak göze çarpıyor.
Ekonomistler, döviz kurundaki yükseliş trendinin önümüzdeki birkaç ay içerisinde devam edebileceğine dikkat çekiyor. Bunun en önemli nedeni olarak küresel ekonomik kriz, jeopolitik riskler ve Türkiye'nin mevcut makroekonomik göstergeleri gösteriliyor. Bir diğer önemli faktör ise Türk Lirası'nın değer kazanımı konusunda yaşanan zorluklar.
Uzmanlara göre, ithalatçı firmalar bu zorlu süreçte mümkün olduğunca yerli üretime ağırlık vermeli ve alternatif tedarik yollarını araştırmalı. Ancak bu tür planlamaların kısa vadede çözüm sunup sunamayacağı belirsizliğini koruyor.
Devlet tarafında ise firmalara yönelik destek veya teşvik hamlelerinin devreye alınması gerektiği yorumları sıkça yapılıyor. Kamu kurumlarının sağlayabileceği finansal desteklerin, dolaylı olarak piyasa üzerindeki baskıyı hafifletebileceği ileri sürülüyor. Yetkililerden gelen güncel açıklamalarda bu tür önlemlerin gündemde olduğu vurgulanıyor fakat detaylar henüz netlik kazanmış değil.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Döviz kuru yükseldi: İthalatçı firmalar alarmda
Son dönemde döviz kurundaki hızlı artış, özellikle ithalat odaklı çalışan firmalar üzerinde ciddi baskı oluşturuyor. Dövizde yaşanan bu yukarı yönlü dalgalanmalar, ithalat maliyetlerini ciddi şekilde artırırken, sektörde endişeleri de beraberinde getiriyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası verilerine göre, son üç ayda döviz kurunda %15'e varan bir artış kaydedildi. Bu durum, dövizle gerçekleştirilen ithalat için ayrılan bütçelerin de öngörülenin çok üzerine çıkmasına neden oldu. Sektör temsilcileri, döviz kurundaki belirsizliğin iş yapma süreçlerini ciddi şekilde etkilediğini ve firmalarının mali yapısını tehdit ettiğini ifade ediyor.
İthalatçı firmalar, yükselen döviz kurları nedeniyle ürün maliyetlerini karşılamakta zorlanırken, bu yük tüketiciye de yansıyor. Pazara ithal edilen birçok üründe fiyat artışları gözlemleniyor. Özellikle teknoloji ürünleri, otomotiv yedek parçaları ve sağlık sektörüne yönelik ithal ürünler bu artışlardan en fazla etkilenen gruplar arasında yer alıyor. Ortalama tüketici talebinde düşüş yaşanması ise bunun bir sonucu olarak göze çarpıyor.
Ekonomistler, döviz kurundaki yükseliş trendinin önümüzdeki birkaç ay içerisinde devam edebileceğine dikkat çekiyor. Bunun en önemli nedeni olarak küresel ekonomik kriz, jeopolitik riskler ve Türkiye'nin mevcut makroekonomik göstergeleri gösteriliyor. Bir diğer önemli faktör ise Türk Lirası'nın değer kazanımı konusunda yaşanan zorluklar.
Uzmanlara göre, ithalatçı firmalar bu zorlu süreçte mümkün olduğunca yerli üretime ağırlık vermeli ve alternatif tedarik yollarını araştırmalı. Ancak bu tür planlamaların kısa vadede çözüm sunup sunamayacağı belirsizliğini koruyor.
Devlet tarafında ise firmalara yönelik destek veya teşvik hamlelerinin devreye alınması gerektiği yorumları sıkça yapılıyor. Kamu kurumlarının sağlayabileceği finansal desteklerin, dolaylı olarak piyasa üzerindeki baskıyı hafifletebileceği ileri sürülüyor. Yetkililerden gelen güncel açıklamalarda bu tür önlemlerin gündemde olduğu vurgulanıyor fakat detaylar henüz netlik kazanmış değil.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler