Son dönemde döviz kurlarında yaşanan sert dalgalanmalar, hem yerel hem de küresel piyasalarda karmaşaya yol açtı. Ekonomistlere göre bu hareketlilik, özellikle gelişmekte olan ülkelerde mali istikrarsızlığı beraberinde getiriyor. Türkiye gibi döviz kurunun ekonomide belirleyici rol oynadığı ülkelerde ise bu tür dalgalanmalar hem hane halkını hem de işletmeleri derinden etkiliyor.
Haber Giriş Tarihi: 26.05.2025 15:11
Haber Güncellenme Tarihi: 26.05.2025 15:12
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son haftalarda piyasayı dengelemek için çeşitli adımlar atsa da, uzmanlar döviz dalgalanmalarının önüne geçilmesinin yalnızca kısa vadeli bir çözüm sağlayabileceği konusunda hemfikir. Araştırma sonuçları da bu görüşü destekliyor. Türkiye Ekonomi Araştırmaları Vakfı'nın yayımladığı rapora göre, geçtiğimiz altı ayda dövizdeki dalgalanmalar, özellikle ithalata dayalı sektörlerde maliyetleri yüzde 20'ye varan oranlarda artırdı. Bu durum ise tüketici fiyatlarına yansıyarak enflasyon oranında yükselişe neden oldu.
Araştırmada öne çıkan bir diğer bulgu ise şirketlerin dövize duyarlılığında belirgin bir artış olduğu. Dövizle borçlanan firmalar için yükselen kurlar ödemeleri daha da zorlaştırıyor. İstanbul ve Anadolu’da faaliyet gösteren 500 şirket üzerinde yapılan bir ankete göre, katılımcıların yüzde 65’i döviz kurlarındaki oynaklığın iş hacimlerini olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle KOBİ'ler, mali dengesizliği yönetme konusunda büyük zorluklar yaşıyor.
Ekonomistler mevcut süreci değerlendirerek politika yapıcılarına çeşitli önerilerde bulunuyor. Türkiye'nin uzun vadede kur hassasiyetini azaltacak yapısal reformlara ihtiyaç duyduğunu vurgulayan analistler, özellikle üretim ve ihracat odaklı politikaların önemine dikkat çekiyor. Döviz müdahalelerinin ise geçici ama gerekli bir araç olduğu belirtiliyor.
Yaşanan krizden bireysel tüketiciler de etkileniyor. Uzmanlar, vatandaşların dövizdeki artışa karşı bilinçli bir şekilde hareket etmelerini ve dövizle borçlanırken risk faktörlerini göz önünde bulundurmalarını tavsiye ediyor. Finansal okuryazarlığın bu gibi dönemlerde hayati önem taşıdığı özellikle vurgulanıyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dövizdeki dalgalanma piyasaları sarstı
Son dönemde döviz kurlarında yaşanan sert dalgalanmalar, hem yerel hem de küresel piyasalarda karmaşaya yol açtı. Ekonomistlere göre bu hareketlilik, özellikle gelişmekte olan ülkelerde mali istikrarsızlığı beraberinde getiriyor. Türkiye gibi döviz kurunun ekonomide belirleyici rol oynadığı ülkelerde ise bu tür dalgalanmalar hem hane halkını hem de işletmeleri derinden etkiliyor.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) son haftalarda piyasayı dengelemek için çeşitli adımlar atsa da, uzmanlar döviz dalgalanmalarının önüne geçilmesinin yalnızca kısa vadeli bir çözüm sağlayabileceği konusunda hemfikir. Araştırma sonuçları da bu görüşü destekliyor. Türkiye Ekonomi Araştırmaları Vakfı'nın yayımladığı rapora göre, geçtiğimiz altı ayda dövizdeki dalgalanmalar, özellikle ithalata dayalı sektörlerde maliyetleri yüzde 20'ye varan oranlarda artırdı. Bu durum ise tüketici fiyatlarına yansıyarak enflasyon oranında yükselişe neden oldu.
Araştırmada öne çıkan bir diğer bulgu ise şirketlerin dövize duyarlılığında belirgin bir artış olduğu. Dövizle borçlanan firmalar için yükselen kurlar ödemeleri daha da zorlaştırıyor. İstanbul ve Anadolu’da faaliyet gösteren 500 şirket üzerinde yapılan bir ankete göre, katılımcıların yüzde 65’i döviz kurlarındaki oynaklığın iş hacimlerini olumsuz etkilediğini belirtti. Özellikle KOBİ'ler, mali dengesizliği yönetme konusunda büyük zorluklar yaşıyor.
Ekonomistler mevcut süreci değerlendirerek politika yapıcılarına çeşitli önerilerde bulunuyor. Türkiye'nin uzun vadede kur hassasiyetini azaltacak yapısal reformlara ihtiyaç duyduğunu vurgulayan analistler, özellikle üretim ve ihracat odaklı politikaların önemine dikkat çekiyor. Döviz müdahalelerinin ise geçici ama gerekli bir araç olduğu belirtiliyor.
Yaşanan krizden bireysel tüketiciler de etkileniyor. Uzmanlar, vatandaşların dövizdeki artışa karşı bilinçli bir şekilde hareket etmelerini ve dövizle borçlanırken risk faktörlerini göz önünde bulundurmalarını tavsiye ediyor. Finansal okuryazarlığın bu gibi dönemlerde hayati önem taşıdığı özellikle vurgulanıyor.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler