Dünya genelinde her 10 yetişkinden 1'i diyabet hastası
Dünya genelinde her 10 yetişkinden 1'i diyabet hastası
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, dünya genelinde her 10 yetişkinden biri diyabet hastası olarak kaydediliyor. Özellikle modern yaşam tarzının etkisiyle bu oranın giderek artması, uzmanları harekete geçirdi. Diyabet, küresel bir sağlık sorunu haline gelirken, yüksek karbonhidratlı beslenme, hareketsiz yaşam tarzı ve genetik faktörler bu artışın en önemli nedenleri arasında gösteriliyor.
Haber Giriş Tarihi: 13.11.2024 14:20
Haber Güncellenme Tarihi: 13.11.2024 14:20
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun (IDF) 2023 verilerine göre, dünya çapında yaklaşık 537 milyon yetişkin diyabet hastası bulunuyor ve bu rakamın 2045 yılına kadar 784 milyona çıkması öngörülüyor. Diyabet, kalp hastalığı, böbrek yetmezliği ve körlük gibi ciddi komplikasyonlara yol açarak hem bireysel hem de ekonomik düzeyde ağır bir yük oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), diyabetin küresel sağlık sistemleri üzerindeki etkisinin her yıl milyarlarca dolarlık bir maliyeti beraberinde getirdiğini belirtiyor.
Diyabetin en yaygın iki türü Tip 1 ve Tip 2 diyabet olarak biliniyor. Tip 1 diyabet genellikle çocukluk döneminde başlar ve bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırmasıyla ortaya çıkar. Tip 2 diyabet ise yetişkinlikte ortaya çıkan ve daha çok yaşam tarzına bağlı bir hastalıktır. Aşırı kilolu olmak, yetersiz fiziksel aktivite, sağlıksız beslenme ve stres gibi faktörler Tip 2 diyabet riskini artırıyor.
Kentleşme ve modern yaşam tarzı, diyabetin yayılmasında büyük bir rol oynuyor. Fast food tüketiminin artması, hazır gıda bağımlılığı, stres düzeylerinin yükselmesi ve fiziksel aktivitenin azalması, diyabet riskini artırıyor. Uzmanlar, bireyleri daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeleri, düzenli egzersiz yapmaları ve stresle başa çıkma yollarını öğrenmeleri konusunda uyarıyor.
Diyabet tedavisinde en önemli aşama erken teşhistir. Kan şekeri seviyesini düzenli olarak kontrol ettirmenin diyabeti erken teşhis etme açısından büyük önemi bulunuyor. Bunun yanı sıra, toplumda diyabet farkındalığını artırmak ve eğitim çalışmalarına öncelik vermek de hastalığın önlenmesinde etkili olabilir.
Türkiye’de de diyabet vakaları giderek artmakta. Türkiye Diyabet Vakfı’nın verilerine göre, ülkede yaklaşık 8 milyon diyabet hastası bulunuyor ve bu sayının artmaya devam etmesi bekleniyor. Türkiye’deki bireylerin yüzde 13’ünün diyabet riski taşıdığı düşünülüyor. Sağlık Bakanlığı, diyabet farkındalığını artırmak ve hastaların yaşam kalitesini yükseltmek için çeşitli projeler yürütüyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünya genelinde her 10 yetişkinden 1'i diyabet hastası
Son yıllarda yapılan araştırmalara göre, dünya genelinde her 10 yetişkinden biri diyabet hastası olarak kaydediliyor. Özellikle modern yaşam tarzının etkisiyle bu oranın giderek artması, uzmanları harekete geçirdi. Diyabet, küresel bir sağlık sorunu haline gelirken, yüksek karbonhidratlı beslenme, hareketsiz yaşam tarzı ve genetik faktörler bu artışın en önemli nedenleri arasında gösteriliyor.
Uluslararası Diyabet Federasyonu'nun (IDF) 2023 verilerine göre, dünya çapında yaklaşık 537 milyon yetişkin diyabet hastası bulunuyor ve bu rakamın 2045 yılına kadar 784 milyona çıkması öngörülüyor. Diyabet, kalp hastalığı, böbrek yetmezliği ve körlük gibi ciddi komplikasyonlara yol açarak hem bireysel hem de ekonomik düzeyde ağır bir yük oluşturuyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), diyabetin küresel sağlık sistemleri üzerindeki etkisinin her yıl milyarlarca dolarlık bir maliyeti beraberinde getirdiğini belirtiyor.
Diyabetin en yaygın iki türü Tip 1 ve Tip 2 diyabet olarak biliniyor. Tip 1 diyabet genellikle çocukluk döneminde başlar ve bağışıklık sisteminin pankreastaki insülin üreten hücrelere saldırmasıyla ortaya çıkar. Tip 2 diyabet ise yetişkinlikte ortaya çıkan ve daha çok yaşam tarzına bağlı bir hastalıktır. Aşırı kilolu olmak, yetersiz fiziksel aktivite, sağlıksız beslenme ve stres gibi faktörler Tip 2 diyabet riskini artırıyor.
Kentleşme ve modern yaşam tarzı, diyabetin yayılmasında büyük bir rol oynuyor. Fast food tüketiminin artması, hazır gıda bağımlılığı, stres düzeylerinin yükselmesi ve fiziksel aktivitenin azalması, diyabet riskini artırıyor. Uzmanlar, bireyleri daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeleri, düzenli egzersiz yapmaları ve stresle başa çıkma yollarını öğrenmeleri konusunda uyarıyor.
Diyabet tedavisinde en önemli aşama erken teşhistir. Kan şekeri seviyesini düzenli olarak kontrol ettirmenin diyabeti erken teşhis etme açısından büyük önemi bulunuyor. Bunun yanı sıra, toplumda diyabet farkındalığını artırmak ve eğitim çalışmalarına öncelik vermek de hastalığın önlenmesinde etkili olabilir.
Türkiye’de de diyabet vakaları giderek artmakta. Türkiye Diyabet Vakfı’nın verilerine göre, ülkede yaklaşık 8 milyon diyabet hastası bulunuyor ve bu sayının artmaya devam etmesi bekleniyor. Türkiye’deki bireylerin yüzde 13’ünün diyabet riski taşıdığı düşünülüyor. Sağlık Bakanlığı, diyabet farkındalığını artırmak ve hastaların yaşam kalitesini yükseltmek için çeşitli projeler yürütüyor.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler