Dünyada her yıl 19 yaş altı yaklaşık 400 bin çocuk kansere yakalanıyor
Dünyada her yıl 19 yaş altı yaklaşık 400 bin çocuk kansere yakalanıyor
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 400 bin çocuk, 19 yaşından önce kansere yakalanıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayımlanan verilere göre, çocukluk çağı kanserleri, son yıllarda artan oranlarla küresel bir sağlık sorunu haline gelmiş durumda. Erken tanı ve tedaviye rağmen, kanserin çocuklar üzerindeki etkileri, ciddi sağlık, psikolojik ve toplumsal sonuçlar doğurabiliyor.
Haber Giriş Tarihi: 15.02.2025 16:33
Haber Güncellenme Tarihi: 15.02.2025 16:34
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Çocukluk çağında görülen kanserler, tüm dünyada ölümcül hastalıkların başında yer alıyor. Her yıl 0-19 yaş arasındaki yaklaşık 400 bin çocuk kanser teşhisi alırken, bu hastalıkların çoğu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki çocukları etkiliyor. Ancak gelişmiş ülkelerde tedaviye erişim genellikle daha kolayken, düşük gelirli bölgelerde çocukların tedaviye ulaşabilmesi hala büyük bir sorun.
Çocukluk çağındaki kanserler arasında lösemi, beyin ve omurilik kanserleri, lenfoma ve nöroblastom en yaygın türler arasında yer alıyor. Çocuklarda görülen kanserlerin büyük kısmı, erken dönemde fark edilse de tanı ve tedavi sürecinde karşılaşılan zorluklar, tedavi başarısını etkileyebiliyor. Özellikle bazı kanser türlerinde erken tanı, hastalığın daha tedavi edilebilir olmasını sağlıyor, ancak bu kanserler genellikle başlangıçta belirgin semptomlar göstermediği için fark edilmesi güç olabiliyor.
Türkiye, çocukluk çağı kanserleriyle mücadele konusunda önemli adımlar atmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan tarama ve farkındalık kampanyaları, erken tanı oranlarını artırmayı hedefliyor. Türkiye’de kanser tedavisi ve tedaviye erişim açısından önemli bir iyileşme yaşanmış olsa da, özellikle kırsal bölgelerde hâlâ tedaviye erişimde bazı sıkıntılar bulunuyor.
Türk Pediatrik Onkoloji Grubu (TPOG), çocukluk çağı kanserleriyle mücadele etmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak için çeşitli projeler yürütüyor. Ülke genelindeki hastanelerde kanser tedavisi için kullanılan ilaçlar ve tedavi yöntemleri güncelleniyor, ancak çocuk kanserleri konusunda yapılan araştırmalar ve klinik deneyler halen sınırlı kalabiliyor. Bu da çocuklara özel tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinin gerektiğini gösteriyor.
Çocukluk çağı kanserlerinin artan oranlarda görülmesinin birkaç olası nedeni bulunuyor. Birincisi, çevresel faktörler ve kirlilikle ilgili endişeler. Özellikle sanayileşmiş bölgelerde, çevresel toksinlere ve hava kirliliğine maruz kalan çocuklarda kanser riski artabiliyor. Ayrıca, genetik faktörler de bu hastalığın oluşumunda önemli bir rol oynuyor. Ailede kanser geçmişi bulunan çocuklar, hastalığa yakalanma riski açısından daha yüksek grupta yer alabiliyor.
Teknolojik gelişmeler, kanser teşhisini kolaylaştırmış olsa da, çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar hala yetişkin kanserleri kadar geniş çaplı değil. Ayrıca, erken tanı koymak, özellikle çok genç yaştaki çocuklarda zor olabiliyor çünkü bazı kanserler, doğrudan görülebilir semptomlar göstermiyor.
Son yıllarda, kanser tedavisindeki gelişmelerle birlikte çocukluk çağı kanserlerinde hayatta kalma oranları artış göstermektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde tedaviye erişim daha yaygın olduğundan, bu ülkelerde hayatta kalma oranları %80-90 civarlarına çıkabilmektedir. Ancak dünya çapında bu oranlar değişkenlik göstermektedir.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, erken tanı ve tedaviye yönelik yeterli altyapı ve kaynak bulunmaması, tedavi sürecini olumsuz etkileyebilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, düşük gelirli ülkelerde tedaviye erişimin artırılması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, bu bölgelerde çocukluk çağı kanserlerinin ölüm oranları daha yüksek kalmaya devam edebilir.
Dünya genelinde, çocukluk çağı kanserleriyle mücadele konusunda bir dizi girişim ve araştırma yürütülüyor. Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve diğer sağlık kuruluşları, kanser tedavisini daha erişilebilir kılmak ve erken tanıyı yaygınlaştırmak için sürekli olarak projeler başlatıyor. Ayrıca, kanser tedavisi için kullanılan ilaçların araştırılması ve daha etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için dünya çapında çalışmalar sürdürülüyor.
Bu çabalar, özellikle düşük gelirli ülkelerde kanser tedavisi ve erken teşhis konusunda büyük bir fark yaratabilir. Çocukluk çağı kanserleriyle mücadelede devletler ve sağlık kuruluşları arasındaki işbirliği, daha fazla çocuğun hayatta kalmasını sağlamak için kritik bir öneme sahiptir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Dünyada her yıl 19 yaş altı yaklaşık 400 bin çocuk kansere yakalanıyor
Dünya genelinde her yıl yaklaşık 400 bin çocuk, 19 yaşından önce kansere yakalanıyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından yayımlanan verilere göre, çocukluk çağı kanserleri, son yıllarda artan oranlarla küresel bir sağlık sorunu haline gelmiş durumda. Erken tanı ve tedaviye rağmen, kanserin çocuklar üzerindeki etkileri, ciddi sağlık, psikolojik ve toplumsal sonuçlar doğurabiliyor.
Çocukluk çağında görülen kanserler, tüm dünyada ölümcül hastalıkların başında yer alıyor. Her yıl 0-19 yaş arasındaki yaklaşık 400 bin çocuk kanser teşhisi alırken, bu hastalıkların çoğu gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki çocukları etkiliyor. Ancak gelişmiş ülkelerde tedaviye erişim genellikle daha kolayken, düşük gelirli bölgelerde çocukların tedaviye ulaşabilmesi hala büyük bir sorun.
Çocukluk çağındaki kanserler arasında lösemi, beyin ve omurilik kanserleri, lenfoma ve nöroblastom en yaygın türler arasında yer alıyor. Çocuklarda görülen kanserlerin büyük kısmı, erken dönemde fark edilse de tanı ve tedavi sürecinde karşılaşılan zorluklar, tedavi başarısını etkileyebiliyor. Özellikle bazı kanser türlerinde erken tanı, hastalığın daha tedavi edilebilir olmasını sağlıyor, ancak bu kanserler genellikle başlangıçta belirgin semptomlar göstermediği için fark edilmesi güç olabiliyor.
Türkiye, çocukluk çağı kanserleriyle mücadele konusunda önemli adımlar atmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı tarafından başlatılan tarama ve farkındalık kampanyaları, erken tanı oranlarını artırmayı hedefliyor. Türkiye’de kanser tedavisi ve tedaviye erişim açısından önemli bir iyileşme yaşanmış olsa da, özellikle kırsal bölgelerde hâlâ tedaviye erişimde bazı sıkıntılar bulunuyor.
Türk Pediatrik Onkoloji Grubu (TPOG), çocukluk çağı kanserleriyle mücadele etmek ve bu konuda farkındalık oluşturmak için çeşitli projeler yürütüyor. Ülke genelindeki hastanelerde kanser tedavisi için kullanılan ilaçlar ve tedavi yöntemleri güncelleniyor, ancak çocuk kanserleri konusunda yapılan araştırmalar ve klinik deneyler halen sınırlı kalabiliyor. Bu da çocuklara özel tedavi yöntemlerinin geliştirilmesinin gerektiğini gösteriyor.
Çocukluk çağı kanserlerinin artan oranlarda görülmesinin birkaç olası nedeni bulunuyor. Birincisi, çevresel faktörler ve kirlilikle ilgili endişeler. Özellikle sanayileşmiş bölgelerde, çevresel toksinlere ve hava kirliliğine maruz kalan çocuklarda kanser riski artabiliyor. Ayrıca, genetik faktörler de bu hastalığın oluşumunda önemli bir rol oynuyor. Ailede kanser geçmişi bulunan çocuklar, hastalığa yakalanma riski açısından daha yüksek grupta yer alabiliyor.
Teknolojik gelişmeler, kanser teşhisini kolaylaştırmış olsa da, çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar hala yetişkin kanserleri kadar geniş çaplı değil. Ayrıca, erken tanı koymak, özellikle çok genç yaştaki çocuklarda zor olabiliyor çünkü bazı kanserler, doğrudan görülebilir semptomlar göstermiyor.
Son yıllarda, kanser tedavisindeki gelişmelerle birlikte çocukluk çağı kanserlerinde hayatta kalma oranları artış göstermektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde tedaviye erişim daha yaygın olduğundan, bu ülkelerde hayatta kalma oranları %80-90 civarlarına çıkabilmektedir. Ancak dünya çapında bu oranlar değişkenlik göstermektedir.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerde, erken tanı ve tedaviye yönelik yeterli altyapı ve kaynak bulunmaması, tedavi sürecini olumsuz etkileyebilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, düşük gelirli ülkelerde tedaviye erişimin artırılması gerektiğini belirtiyor. Aksi takdirde, bu bölgelerde çocukluk çağı kanserlerinin ölüm oranları daha yüksek kalmaya devam edebilir.
Dünya genelinde, çocukluk çağı kanserleriyle mücadele konusunda bir dizi girişim ve araştırma yürütülüyor. Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF ve diğer sağlık kuruluşları, kanser tedavisini daha erişilebilir kılmak ve erken tanıyı yaygınlaştırmak için sürekli olarak projeler başlatıyor. Ayrıca, kanser tedavisi için kullanılan ilaçların araştırılması ve daha etkili tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi için dünya çapında çalışmalar sürdürülüyor.
Bu çabalar, özellikle düşük gelirli ülkelerde kanser tedavisi ve erken teşhis konusunda büyük bir fark yaratabilir. Çocukluk çağı kanserleriyle mücadelede devletler ve sağlık kuruluşları arasındaki işbirliği, daha fazla çocuğun hayatta kalmasını sağlamak için kritik bir öneme sahiptir.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler