Ekonomik güvensizlik, bireylerin harcama alışkanlıklarını önemli ölçüde etkileyerek tüketimde daralmaya yol açıyor. Yapılan son araştırmalara göre, ekonomik belirsizlik dönemlerinde tüketicilerin büyük bir kısmı harcamalarını kısma yoluna gidiyor ve daha tutumlu bir yaklaşım benimsemeye başlıyor.
Haber Giriş Tarihi: 30.05.2025 16:11
Haber Güncellenme Tarihi: 30.05.2025 16:12
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Uzmanların gerçekleştirdiği araştırmada, katılımcılara ekonomik durumları üzerindeki algıları soruldu. Araştırma bulguları, ekonomik geleceğe güven azaldıkça tasarruf oranlarının arttığını, buna karşın özellikle lüks tüketim ve isteğe bağlı harcamalarda önemli bir düşüş yaşandığını ortaya koydu. Temel ihtiyaçlara yönelik harcamalar ise nispeten aynı düzeyde kaldı ya da çok az bir artış gösterdi.
Araştırma sonuçlarına göre, bireylerin %68’i ekonomik durumlarına dair endişe duyduklarını ifade ederken, %45’i önümüzdeki dönemlerde harcamalarını daha da azaltmayı planladıklarını belirtti. Bu daralma eğiliminin özellikle perakende, hizmet sektörü ve dayanıklı tüketim ürünleri pazarını olumsuz etkilediği gözlemlendi. Aynı zamanda, araştırmacılar ekonomik belirsizliğin uzun süre devam etmesi durumunda daha fazla sektörün bu süreçten etkilenebileceğini vurguluyor.
İşletmeler özellikle tüketici güveninin azalmasından kaynaklanan talep daralmasına karşın farklı stratejiler geliştiriyor. İndirim kampanyaları ve uygun fiyat politikaları gibi yöntemler ön plana çıksa da bu tür tedbirlerin uzun vadeli çözüm olmayacağı konusunda da uyarılar yapılıyor. Ekonomistler ise bu döngünün kırılabilmesi için makroekonomik istikrarın sağlanması ve özellikle düşük gelir gruplarının alım gücünün artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Öte yandan, ekonomik güvensizliğin sadece bireylerin tüketim alışkanlıklarını değil, psikolojik durumlarını da etkilediği belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumun bireylerde stres seviyesini artırdığına ve geleceğe dair kaygılar oluşturduğuna işaret ederken, bunun dolaylı olarak ekonominin diğer alanlarına da olumsuz yansıdığını ifade ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ekonomik güvensizlik tüketimi daraltıyor
Ekonomik güvensizlik, bireylerin harcama alışkanlıklarını önemli ölçüde etkileyerek tüketimde daralmaya yol açıyor. Yapılan son araştırmalara göre, ekonomik belirsizlik dönemlerinde tüketicilerin büyük bir kısmı harcamalarını kısma yoluna gidiyor ve daha tutumlu bir yaklaşım benimsemeye başlıyor.
Uzmanların gerçekleştirdiği araştırmada, katılımcılara ekonomik durumları üzerindeki algıları soruldu. Araştırma bulguları, ekonomik geleceğe güven azaldıkça tasarruf oranlarının arttığını, buna karşın özellikle lüks tüketim ve isteğe bağlı harcamalarda önemli bir düşüş yaşandığını ortaya koydu. Temel ihtiyaçlara yönelik harcamalar ise nispeten aynı düzeyde kaldı ya da çok az bir artış gösterdi.
Araştırma sonuçlarına göre, bireylerin %68’i ekonomik durumlarına dair endişe duyduklarını ifade ederken, %45’i önümüzdeki dönemlerde harcamalarını daha da azaltmayı planladıklarını belirtti. Bu daralma eğiliminin özellikle perakende, hizmet sektörü ve dayanıklı tüketim ürünleri pazarını olumsuz etkilediği gözlemlendi. Aynı zamanda, araştırmacılar ekonomik belirsizliğin uzun süre devam etmesi durumunda daha fazla sektörün bu süreçten etkilenebileceğini vurguluyor.
İşletmeler özellikle tüketici güveninin azalmasından kaynaklanan talep daralmasına karşın farklı stratejiler geliştiriyor. İndirim kampanyaları ve uygun fiyat politikaları gibi yöntemler ön plana çıksa da bu tür tedbirlerin uzun vadeli çözüm olmayacağı konusunda da uyarılar yapılıyor. Ekonomistler ise bu döngünün kırılabilmesi için makroekonomik istikrarın sağlanması ve özellikle düşük gelir gruplarının alım gücünün artırılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Öte yandan, ekonomik güvensizliğin sadece bireylerin tüketim alışkanlıklarını değil, psikolojik durumlarını da etkilediği belirtiliyor. Uzmanlar, bu durumun bireylerde stres seviyesini artırdığına ve geleceğe dair kaygılar oluşturduğuna işaret ederken, bunun dolaylı olarak ekonominin diğer alanlarına da olumsuz yansıdığını ifade ediyor.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler