Enerji Krizi Gölgesinde Yenilenebilir Enerjiye Talep Arttı
Enerji Krizi Gölgesinde Yenilenebilir Enerjiye Talep Arttı
Son yıllarda dünya genelinde yaşanan enerji krizi, ülkeleri ve bireyleri daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmeye mecbur bırakıyor. Fosil yakıtlara olan bağımlılık azalma eğilimi gösterirken, yenilenebilir enerjiye olan talep hızla artıyor. Uzmanlar, bu dönüşümün hem çevresel hem de ekonomik boyutlarda önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Haber Giriş Tarihi: 24.06.2025 15:55
Haber Güncellenme Tarihi: 24.06.2025 15:55
Kaynak:
Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Global Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan son araştırmalar, enerji maliyetlerinde yaşanan dalgalanmaların ve petrol gibi fosil yakıtların tedarik zincirinde meydana gelen aksaklıkların, yenilenebilir enerji kaynaklarına güveni artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, 2023 itibarıyla güneş ve rüzgar enerjisine yapılan yatırımlarda yüzde 25'lik bir artış yaşandı. Bu artış, özellikle Avrupa ülkelerinde kendini daha belirgin biçimde hissettirdi. Almanya, Danimarka ve Hollanda gibi ülkeler, enerji arz güvenliğini sağlayabilmek adına yenilenebilir enerjiye yönelik teşvik politikalarını genişletiyor.
Türkiye de bu dalgaya kayıtsız kalmadı. Elektrik Üretim ve Dağıtım Araştırma Merkezi’nin (EÜDAM) yayınladığı verilere göre, Türkiye’de yenilenebilir enerjiye dayalı altyapı projelerinde son bir yılda yüzde 18 oranında artış gözlemlendi. Özellikle güneş panelleri ve rüzgar türbinleriyle ilgili projeler, hem yerli girişimcilerin hem de uluslararası yatırımcıların ilgisini çekiyor. Ayrıca 2030 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin toplam enerji üretimi içerisindeki payını yüzde 50’nin üzerine çıkarma hedefi de ortaya konmuş durumda.
Ancak bu dönüşümün beraberinde getirdiği bazı zorluklar da bulunuyor. Yenilenebilir enerji üretiminde kullanılan ileri teknoloji ekipmanlarının üretim maliyeti, sınırlı doğal kaynaklara bağımlılık ve depolama teknolojilerindeki eksiklikler, sektörün geliştirilmesi gereken alanları arasında yer alıyor. Araştırmacılar, bu sorunların çözümü için ülkeler arası iş birliği ve teknoloji transferinin daha da önemli hale geldiğinin altını çiziyor.
Yenilenebilir enerji yatırımlarındaki bu artışın yalnızca ekonomik ya da stratejik boyutları değil, aynı zamanda çevresel etkileri de dikkat çekiyor. Fosil yakıt tüketiminin ve karbon salınımının azalması, dünyanın dört bir yanında iklim değişikliğiyle mücadelede atılmış güçlü bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Enerji Krizi Gölgesinde Yenilenebilir Enerjiye Talep Arttı
Son yıllarda dünya genelinde yaşanan enerji krizi, ülkeleri ve bireyleri daha sürdürülebilir enerji kaynaklarına yönelmeye mecbur bırakıyor. Fosil yakıtlara olan bağımlılık azalma eğilimi gösterirken, yenilenebilir enerjiye olan talep hızla artıyor. Uzmanlar, bu dönüşümün hem çevresel hem de ekonomik boyutlarda önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.
Global Kalkınma Araştırmaları Enstitüsü tarafından yapılan son araştırmalar, enerji maliyetlerinde yaşanan dalgalanmaların ve petrol gibi fosil yakıtların tedarik zincirinde meydana gelen aksaklıkların, yenilenebilir enerji kaynaklarına güveni artırdığını ortaya koydu. Araştırmaya göre, 2023 itibarıyla güneş ve rüzgar enerjisine yapılan yatırımlarda yüzde 25'lik bir artış yaşandı. Bu artış, özellikle Avrupa ülkelerinde kendini daha belirgin biçimde hissettirdi. Almanya, Danimarka ve Hollanda gibi ülkeler, enerji arz güvenliğini sağlayabilmek adına yenilenebilir enerjiye yönelik teşvik politikalarını genişletiyor.
Türkiye de bu dalgaya kayıtsız kalmadı. Elektrik Üretim ve Dağıtım Araştırma Merkezi’nin (EÜDAM) yayınladığı verilere göre, Türkiye’de yenilenebilir enerjiye dayalı altyapı projelerinde son bir yılda yüzde 18 oranında artış gözlemlendi. Özellikle güneş panelleri ve rüzgar türbinleriyle ilgili projeler, hem yerli girişimcilerin hem de uluslararası yatırımcıların ilgisini çekiyor. Ayrıca 2030 yılına kadar yenilenebilir kaynaklardan enerji üretiminin toplam enerji üretimi içerisindeki payını yüzde 50’nin üzerine çıkarma hedefi de ortaya konmuş durumda.
Ancak bu dönüşümün beraberinde getirdiği bazı zorluklar da bulunuyor. Yenilenebilir enerji üretiminde kullanılan ileri teknoloji ekipmanlarının üretim maliyeti, sınırlı doğal kaynaklara bağımlılık ve depolama teknolojilerindeki eksiklikler, sektörün geliştirilmesi gereken alanları arasında yer alıyor. Araştırmacılar, bu sorunların çözümü için ülkeler arası iş birliği ve teknoloji transferinin daha da önemli hale geldiğinin altını çiziyor.
Yenilenebilir enerji yatırımlarındaki bu artışın yalnızca ekonomik ya da stratejik boyutları değil, aynı zamanda çevresel etkileri de dikkat çekiyor. Fosil yakıt tüketiminin ve karbon salınımının azalması, dünyanın dört bir yanında iklim değişikliğiyle mücadelede atılmış güçlü bir adım olarak değerlendiriliyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler