Fosil yakıtlı otomobillerden elektrikli otomobillere geçiş
Fosil yakıtlı otomobillerden elektrikli otomobillere geçiş
Dünya genelinde fosil yakıtlı otomobillerden elektrikli araçlara (EV) geçiş hız kazanıyor. Hükümetler, çevre örgütleri ve otomotiv endüstrisinin iş birliği ile bu dönüşüm, karbon emisyonlarını azaltmayı, iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi ve enerji bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) verilerine göre, 2030 yılına kadar dünya çapında elektrikli araçların toplam otomobil satışlarının %30’unu oluşturması bekleniyor. Bu geçiş, aynı zamanda yenilikçi teknolojilere yapılan yatırımları ve tüketici tercihlerindeki değişimi de hızlandırıyor.
Haber Giriş Tarihi: 24.09.2024 13:33
Haber Güncellenme Tarihi: 24.09.2024 13:33
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
IEA’nın 2023 yılı raporundan yapılan derlemeye göre, dünya genelinde 2022’de elektrikli araç satışları 10 milyonu aştı ve bu rakam, toplam küresel otomobil satışlarının ’ünü oluşturdu. Avrupa Birliği, Çin ve ABD bu pazarın başını çekerken, hükümetlerin sunduğu teşvikler, enerji verimliliği yasaları ve karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik zorunluluklar bu geçişi hızlandırdı.
Avrupa’da özellikle Fransa, Almanya, Norveç ve Hollanda, elektrikli araç kullanımında lider konumda. Norveç, yeni araç satışlarının %80'inden fazlasını elektrikli araçların oluşturduğu dünyadaki ilk ülke olurken, bu rakamın 2025 yılına kadar 0’e ulaşması hedefleniyor. Çin ise dünyanın en büyük elektrikli araç pazarı olarak, 2022’de 5,8 milyon elektrikli araç sattı.
Türkiye de küresel eğilimlere paralel olarak elektrikli araç pazarında büyümeye başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, 2022’de Türkiye’de elektrikli araç sayısı 14.000’e ulaştı. Bu sayı hala küçük bir orana sahip olsa da, 2023 ve 2024 yıllarında artan teşvikler ve Türkiye’nin yerli elektrikli otomobili TOGG’un piyasaya sürülmesi ile bu rakamların hızla artacağı tahmin ediliyor.
Yapılan bir araştırmada, Türkiye’deki tüketicilerin elektrikli araçlara geçiş konusunda artan bir farkındalık sergilediği ortaya çıktı. Ancak yüksek fiyatlar, şarj istasyonu yetersizliği ve ikinci el piyasasının belirsizliği gibi faktörler geçişin hızlanmasını sınırlayan en büyük etkenler arasında yer alıyor. Bununla birlikte, Türkiye hükümeti, karbon salınımını azaltmak ve enerji bağımlılığını düşürmek amacıyla elektrikli araçları teşvik eden vergi indirimleri ve altyapı projeleri üzerinde çalışıyor.
Elektrikli araçların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biri şarj altyapısının yetersizliği olarak görülüyor. 2023’te açıklanan EPDK verilerine göre, Türkiye genelinde yaklaşık 3.500 şarj istasyonu bulunuyor. Bu sayının artırılması için devlet ve özel sektör iş birliği ile 2030’a kadar ülke genelinde 50.000 şarj istasyonu kurulması hedefleniyor. Ayrıca, hükümetin desteğiyle Türkiye’deki büyük petrol şirketleri de şarj istasyonu yatırımlarına yönelmeye başladı.
TOGG CEO'su Gürcan Karakaş’ın açıklamalarına göre, yerli elektrikli otomobil projesinin bir parçası olarak 81 ilde 1.000’den fazla hızlı şarj istasyonu kurulması planlanıyor. Bu altyapı yatırımları, Türkiye’de elektrikli araç kullanımını hızlandıracak en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Fosil yakıtlı otomobillerden elektrikli araçlara geçişin en büyük motivasyonlarından biri çevresel kaygılar. Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına göre, küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlandırmak için karbon emisyonlarını hızla azaltmak gerekiyor. Elektrikli araçlar, fosil yakıtlı araçlara kıyasla %50-70 oranında daha az karbon emisyonu salıyor ve bu nedenle çevre dostu bir ulaşım alternatifi olarak öne çıkıyor.
Ekonomik açıdan da elektrikli araçların uzun vadede daha avantajlı olduğu görülüyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araç sahipleri, yakıt ve bakım maliyetlerinden yılda ortalama %40 tasarruf sağlıyor. Türkiye’de de benzer bir eğilim gözleniyor. Sabancı Üniversitesi Enerji Teknolojileri Enstitüsü’nün çalışmasına göre, elektrikli araç sahipleri, yıllık bakım ve yakıt masraflarında %30 oranında tasarruf elde edebiliyor.
Elektrikli araçlar, sadece bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, enerji depolama ve yenilenebilir enerji entegrasyonu açısından da önemli bir rol oynuyor. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edilen şarj istasyonları, hem enerji verimliliğini artırıyor hem de fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında bu tür projeler desteklenirken, Türkiye de yenilenebilir enerji kaynaklarını elektrikli araç altyapısıyla birleştiren projeler geliştirmeyi hedefliyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Fosil yakıtlı otomobillerden elektrikli otomobillere geçiş
Dünya genelinde fosil yakıtlı otomobillerden elektrikli araçlara (EV) geçiş hız kazanıyor. Hükümetler, çevre örgütleri ve otomotiv endüstrisinin iş birliği ile bu dönüşüm, karbon emisyonlarını azaltmayı, iklim değişikliğiyle mücadele etmeyi ve enerji bağımlılığını azaltmayı hedefliyor. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) verilerine göre, 2030 yılına kadar dünya çapında elektrikli araçların toplam otomobil satışlarının %30’unu oluşturması bekleniyor. Bu geçiş, aynı zamanda yenilikçi teknolojilere yapılan yatırımları ve tüketici tercihlerindeki değişimi de hızlandırıyor.
IEA’nın 2023 yılı raporundan yapılan derlemeye göre, dünya genelinde 2022’de elektrikli araç satışları 10 milyonu aştı ve bu rakam, toplam küresel otomobil satışlarının ’ünü oluşturdu. Avrupa Birliği, Çin ve ABD bu pazarın başını çekerken, hükümetlerin sunduğu teşvikler, enerji verimliliği yasaları ve karbon emisyonlarının azaltılmasına yönelik zorunluluklar bu geçişi hızlandırdı.
Avrupa’da özellikle Fransa, Almanya, Norveç ve Hollanda, elektrikli araç kullanımında lider konumda. Norveç, yeni araç satışlarının %80'inden fazlasını elektrikli araçların oluşturduğu dünyadaki ilk ülke olurken, bu rakamın 2025 yılına kadar 0’e ulaşması hedefleniyor. Çin ise dünyanın en büyük elektrikli araç pazarı olarak, 2022’de 5,8 milyon elektrikli araç sattı.
Türkiye de küresel eğilimlere paralel olarak elektrikli araç pazarında büyümeye başladı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından açıklanan verilere göre, 2022’de Türkiye’de elektrikli araç sayısı 14.000’e ulaştı. Bu sayı hala küçük bir orana sahip olsa da, 2023 ve 2024 yıllarında artan teşvikler ve Türkiye’nin yerli elektrikli otomobili TOGG’un piyasaya sürülmesi ile bu rakamların hızla artacağı tahmin ediliyor.
Yapılan bir araştırmada, Türkiye’deki tüketicilerin elektrikli araçlara geçiş konusunda artan bir farkındalık sergilediği ortaya çıktı. Ancak yüksek fiyatlar, şarj istasyonu yetersizliği ve ikinci el piyasasının belirsizliği gibi faktörler geçişin hızlanmasını sınırlayan en büyük etkenler arasında yer alıyor. Bununla birlikte, Türkiye hükümeti, karbon salınımını azaltmak ve enerji bağımlılığını düşürmek amacıyla elektrikli araçları teşvik eden vergi indirimleri ve altyapı projeleri üzerinde çalışıyor.
Elektrikli araçların yaygınlaşmasının önündeki en büyük engellerden biri şarj altyapısının yetersizliği olarak görülüyor. 2023’te açıklanan EPDK verilerine göre, Türkiye genelinde yaklaşık 3.500 şarj istasyonu bulunuyor. Bu sayının artırılması için devlet ve özel sektör iş birliği ile 2030’a kadar ülke genelinde 50.000 şarj istasyonu kurulması hedefleniyor. Ayrıca, hükümetin desteğiyle Türkiye’deki büyük petrol şirketleri de şarj istasyonu yatırımlarına yönelmeye başladı.
TOGG CEO'su Gürcan Karakaş’ın açıklamalarına göre, yerli elektrikli otomobil projesinin bir parçası olarak 81 ilde 1.000’den fazla hızlı şarj istasyonu kurulması planlanıyor. Bu altyapı yatırımları, Türkiye’de elektrikli araç kullanımını hızlandıracak en önemli unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.
Fosil yakıtlı otomobillerden elektrikli araçlara geçişin en büyük motivasyonlarından biri çevresel kaygılar. Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC) raporlarına göre, küresel sıcaklık artışını 1,5°C ile sınırlandırmak için karbon emisyonlarını hızla azaltmak gerekiyor. Elektrikli araçlar, fosil yakıtlı araçlara kıyasla %50-70 oranında daha az karbon emisyonu salıyor ve bu nedenle çevre dostu bir ulaşım alternatifi olarak öne çıkıyor.
Ekonomik açıdan da elektrikli araçların uzun vadede daha avantajlı olduğu görülüyor. ABD'de yapılan bir araştırmaya göre, elektrikli araç sahipleri, yakıt ve bakım maliyetlerinden yılda ortalama %40 tasarruf sağlıyor. Türkiye’de de benzer bir eğilim gözleniyor. Sabancı Üniversitesi Enerji Teknolojileri Enstitüsü’nün çalışmasına göre, elektrikli araç sahipleri, yıllık bakım ve yakıt masraflarında %30 oranında tasarruf elde edebiliyor.
Elektrikli araçlar, sadece bir ulaşım aracı olmanın ötesinde, enerji depolama ve yenilenebilir enerji entegrasyonu açısından da önemli bir rol oynuyor. Güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarıyla entegre edilen şarj istasyonları, hem enerji verimliliğini artırıyor hem de fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltıyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında bu tür projeler desteklenirken, Türkiye de yenilenebilir enerji kaynaklarını elektrikli araç altyapısıyla birleştiren projeler geliştirmeyi hedefliyor.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler