Geçmeyen Ağrı Psikolojiyi Bozabilir

Kronik ağrı, üç aydan daha uzun süre devam eden ve genellikle altta yatan bir hastalık veya yaralanma sonucu ortaya çıkan ağrı olarak tanımlanır. Bu tür ağrılar, bireylerin yaşam kalitesini düşürerek, sosyal ve iş yaşamlarını olumsuz etkileyebilir. Kronik ağrının psikolojik etkileri arasında en yaygın olanları şunlardır:
*Depresyon: Sürekli ağrı, bireylerin umutsuzluk ve çaresizlik hissetmelerine yol açabilir. Yapılan araştırmalar, kronik ağrı yaşayan kişilerin depresyon geliştirme riskinin daha yüksek olduğunu göstermektedir. Ağrı, bireylerin zevk aldıkları aktivitelerden uzaklaşmalarına neden olarak, genel yaşam tatminlerini azaltır.
*Anksiyete: Kronik ağrı, sürekli endişe ve korku hissine yol açabilir. Ağrının ne zaman geleceği veya ne kadar şiddetli olacağı konusundaki belirsizlik, bireylerde sürekli bir anksiyete hali yaratır. Bu durum, günlük aktivitelerdeki performansı düşürebilir ve sosyal ilişkileri zedeleyebilir.
*Uyku Bozuklukları: Kronik ağrı, uyku düzenini olumsuz etkileyerek, uyku kalitesini düşürür. Uyku eksikliği ise, ruh sağlığı üzerinde olumsuz etkilere yol açarak, depresyon ve anksiyete belirtilerini artırabilir.
Araştırma Bulguları
Birçok araştırma, kronik ağrı ve ruh sağlığı sorunları arasındaki bağlantıyı ortaya koymaktadır. Örneğin, American Psychological Association (APA) tarafından yapılan bir araştırma, kronik ağrı çeken kişilerin %50'den fazlasının depresyon belirtileri gösterdiğini bulmuştur. Aynı araştırma, bu kişilerin %30'undan fazlasının anksiyete bozukluğu yaşadığını belirtmektedir.
Bir diğer önemli çalışma, European Journal of Pain'de yayımlanan bir araştırmadır. Bu araştırmada, kronik ağrı yaşayan bireylerde depresyon ve anksiyete oranlarının, genel nüfusa göre iki kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, ağrının şiddeti arttıkça, depresyon ve anksiyete seviyelerinin de arttığı gözlemlenmiştir.
(Ayşe Candan)