Günümüzde birçok insan, geçmeyen diz ağrılarından şikayetçi. Çoğunlukla yaşa bağlı eklem rahatsızlıkları ya da spor kaynaklı sakatlıklar olarak değerlendirilen bu durum, bazı kişilerde başka bir sağlık probleminin habercisi olabilir: lipödem. Bu kronik rahatsızlık, genellikle kadınları etkileyen ancak toplumda pek bilinmeyen bir yağ dokusu ve lenfatik sistem hastalığıdır. Yapılan son araştırmalar, diz ağrısı ile lipödem arasında olası bir bağlantı olduğuna dikkat çekiyor.
Haber Giriş Tarihi: 19.12.2025 16:40
Haber Güncellenme Tarihi: 19.12.2025 16:41
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Lipödem, vücutta anormal yağ birikimi ve bunun sonucunda ağrıya sebep olan kronik bir rahatsızlık olarak tanımlanır. En yaygın olarak kalça, bacak ve bazen üst kısımda görülen bu durum, genellikle kilo vermeyi zorlaştıran ve duygusal olarak da bireyleri etkileyen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla çok daha sık rastlanan lipödem, genetik yatkınlıktan hormona bağlı etkilere kadar pek çok faktörle ilişkilendirilir.
Diz ağrısıyla arasında nasıl bir bağlantı var? Yeni yapılan çalışmalar, lipödemli bireylerin diz eklemlerindeki aşırı yüklenme ve basınç nedeniyle ağrı yaşadıklarını ortaya koyuyor. Vücut yağ oranının dağılımındaki dengesizlik, özellikle alt ekstremitelerde basınç arttırarak eklem sağlığını tehlikeye atıyor. Bununla birlikte lipödemin getirdiği kronik ağrı hissi de bu bölgede hissedilen rahatsızlıkların kaynağı olabilir.
Uzmanlar, diz ağrıları ve lipödem arasında bağ kurmadan önce dikkatli olmayı öneriyor. Her diz ağrısı lipödem belirtisi olmayabilir, ancak uzun süre dinmeyen ve geleneksel tedavilere yanıt vermeyen ağrılarda mutlaka detaylı bir uzman değerlendirmesi gerektiği belirtiliyor. Lipödemin özellikle erken teşhis edilmesinin, hastanın yaşam kalitesinde ciddi iyileşmeler sağlayabileceğine vurgu yapılıyor.
Lipödem tedavisinde genellikle kombine yaklaşımlar kullanılıyor. Manuel lenf drenajı, özel kompresyon giysileri ve egzersiz programları başlıca yöntemler arasında yer alıyor. Bazı ileri vakalarda ise cerrahi müdahaleler gerekebiliyor. Ancak en önemlisi, lipödem farkındalığını artırarak bireylerin bu tür semptomları ciddiye almasını sağlamak.
Geçmeyen diz ağrılarının altında lipödem gibi daha az bilinen ancak önemli sağlık sorunları yatıyor olabilir. Eğer siz ya da bir yakınınız bu tarz şikayetlerden muzdaripseniz, erken dönemde bir sağlık uzmanına başvurmayı ihmal etmeyin. Gözden kaçırılan bir rahatsızlık, ilerleyen süreçlerde daha ciddi problemlere yol açabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Geçmeyen diz ağrıları Lipödemin habercisi
Günümüzde birçok insan, geçmeyen diz ağrılarından şikayetçi. Çoğunlukla yaşa bağlı eklem rahatsızlıkları ya da spor kaynaklı sakatlıklar olarak değerlendirilen bu durum, bazı kişilerde başka bir sağlık probleminin habercisi olabilir: lipödem. Bu kronik rahatsızlık, genellikle kadınları etkileyen ancak toplumda pek bilinmeyen bir yağ dokusu ve lenfatik sistem hastalığıdır. Yapılan son araştırmalar, diz ağrısı ile lipödem arasında olası bir bağlantı olduğuna dikkat çekiyor.
Lipödem, vücutta anormal yağ birikimi ve bunun sonucunda ağrıya sebep olan kronik bir rahatsızlık olarak tanımlanır. En yaygın olarak kalça, bacak ve bazen üst kısımda görülen bu durum, genellikle kilo vermeyi zorlaştıran ve duygusal olarak da bireyleri etkileyen bir hastalıktır. Kadınlarda erkeklere oranla çok daha sık rastlanan lipödem, genetik yatkınlıktan hormona bağlı etkilere kadar pek çok faktörle ilişkilendirilir.
Diz ağrısıyla arasında nasıl bir bağlantı var? Yeni yapılan çalışmalar, lipödemli bireylerin diz eklemlerindeki aşırı yüklenme ve basınç nedeniyle ağrı yaşadıklarını ortaya koyuyor. Vücut yağ oranının dağılımındaki dengesizlik, özellikle alt ekstremitelerde basınç arttırarak eklem sağlığını tehlikeye atıyor. Bununla birlikte lipödemin getirdiği kronik ağrı hissi de bu bölgede hissedilen rahatsızlıkların kaynağı olabilir.
Uzmanlar, diz ağrıları ve lipödem arasında bağ kurmadan önce dikkatli olmayı öneriyor. Her diz ağrısı lipödem belirtisi olmayabilir, ancak uzun süre dinmeyen ve geleneksel tedavilere yanıt vermeyen ağrılarda mutlaka detaylı bir uzman değerlendirmesi gerektiği belirtiliyor. Lipödemin özellikle erken teşhis edilmesinin, hastanın yaşam kalitesinde ciddi iyileşmeler sağlayabileceğine vurgu yapılıyor.
Lipödem tedavisinde genellikle kombine yaklaşımlar kullanılıyor. Manuel lenf drenajı, özel kompresyon giysileri ve egzersiz programları başlıca yöntemler arasında yer alıyor. Bazı ileri vakalarda ise cerrahi müdahaleler gerekebiliyor. Ancak en önemlisi, lipödem farkındalığını artırarak bireylerin bu tür semptomları ciddiye almasını sağlamak.
Geçmeyen diz ağrılarının altında lipödem gibi daha az bilinen ancak önemli sağlık sorunları yatıyor olabilir. Eğer siz ya da bir yakınınız bu tarz şikayetlerden muzdaripseniz, erken dönemde bir sağlık uzmanına başvurmayı ihmal etmeyin. Gözden kaçırılan bir rahatsızlık, ilerleyen süreçlerde daha ciddi problemlere yol açabilir.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler