SON DAKİKA
Hava Durumu
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文
Türkçe
English
Русский
Français
العربية
Deutsch
Español
日本語
中文

Genetik Müdahalelerde Etik Kriz Derinleşiyor

Son yıllarda genetik mühendisliği ve biyoteknoloji alanındaki hızlı gelişmeler, insanlığın sağlık, tarım ve yaşam kalitesine yönelik umutlarını artırsa da beraberinde ciddi etik tartışmaları da getiriyor. Gen düzenleme teknolojileri, özellikle CRISPR-Cas9 gibi yenilikler, bilim dünyasına büyük avantajlar sunsa da bu teknolojilerin kullanımıyla ilgili kaygılar giderek derinleşiyor.  

Haber Giriş Tarihi: 10.05.2025 17:42
Haber Güncellenme Tarihi: 10.05.2025 17:43
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
Genetik Müdahalelerde Etik Kriz Derinleşiyor

CRISPR-Cas9, DNA’nın belirli bir bölgesini değiştirme konusunda hassas bir araç olarak bir devrim yarattı. Bu teknoloji sayesinde genetik hastalıkların tedavisi için yapılan araştırmalar hız kazandı. Örneğin, 2023 yılına ait Nature Biotechnology dergisinde yayımlanan bir çalışma, bu yöntemin talasemi ve orak hücre anemisi gibi kalıtsal hastalıkların tedavisinde umut verici sonuçlar sunduğunu ortaya koydu. Ancak bu gelişmelerin klinik uygulamalarda yaygın kullanımı hâlâ tartışma konusu.  

Bir diğer dikkate değer konu ise genetik müdahalelerin sadece hastalık tedavisi ile sınırlı kalmaması. Aileler arasında çocuklarının daha üstün fiziksel veya zekâ özelliklere sahip olması için gen düzenleme taleplerinin artabileceği olasılığı, insanlığın etik dengelerini sarsabilecek "tasarım bebekler" kavramını yeniden gündeme taşıyor. Bilim dünyasında bu tür müdahalelerin kabul edilebilir olup olmadığı hâlâ netleşmiş değil.  

Birçok ülke, gen düzenleme çalışmalarını düzenlemek için yasalar çıkarsa da küresel ölçekte bir fikir birliği bulunmuyor. Özellikle Çin’de genetiği değiştirilmiş ikizlerin doğumu gibi örnekler, bilim etiğinin zayıf denetlendiği ülkelerde potansiyel suiistimalleri gözler önüne serdi. Avrupa Birliği ise daha katı düzenlemelerle genetik müdahaleleri denetim altında tutmaya çalışıyor. Buna rağmen yasal düzenlemelerdeki belirsizlikler, kimi bilim insanları tarafından eleştirilirken, birçok etik kurul bu konuda hızlı ilerlemek yerine daha temkinli adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.  

Genetik müdahale konusundaki etik kriz, yalnızca bilim insanları ve hükümetlerin değil, aynı zamanda toplumun geniş kesimlerinin de dikkatinden kaçmıyor. 2023 yılında yapılan bir ankete göre, dünya genelinde insanların yüzde 65’i genetik düzenlemelerin hastalıkların tedavisinde kullanılmasını desteklerken, yüzde 45’i tasarım bebeklerin etik olmadığını düşünüyor. En büyük endişeler arasında ise genetiği değiştirilmiş bireylerle doğal süreçlerle dünyaya gelen bireyler arasında ayrımcılığın artacağı beklentisi yer alıyor.  

Şu anki gelişmeler ışığında, genetik müdahalelerin gelecekteki potansiyel faydalarının pek çok hayatı iyileştirme konusunda benzersiz fırsatlar sunacağı açık. Ancak etik ve hukuki çerçevenin netleştirilmesi, uzun vadede bu teknolojilerin kabul edilebilir sınırlar içinde tutulmasını sağlamak için kritik öneme sahip görünüyor.  

(Fatma Hatun Altıkardeş)

Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.