Son dönemde gıda fiyatlarında yaşanan hızlı artışlar, tüketicileri ve ekonomi uzmanlarını endişelendirmeye devam ediyor. Marketlerdeki etiket değişiklikleri dikkat çekerken, birçok vatandaş alışveriş alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kaldı. Yapılan araştırmalar, bu karmaşık fiyat hareketlerinin ardında hem global hem de yerel faktörlerin olabileceğini gösteriyor.
Haber Giriş Tarihi: 21.06.2025 15:36
Haber Güncellenme Tarihi: 21.06.2025 15:37
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Ülke genelindeki zincir marketlerden alınan veriler doğrultusunda, özellikle temel gıda ürünleri olan un, yağ, süt ve yumurta fiyatlarında ciddi artışlar olduğu belirlendi. TÜİK'in yayınladığı istatistiklere göre, son altı ayda belirli ürün gruplarında yüzde 30'a varan fiyat yükselişleri yaşandı. Uzmanlar, bu artışların büyük ölçüde pandemi sonrası dönemde tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklarla ilgili olduğunu savunuyor. Ayrıca kur dalgalanmalarının ithalat maliyetlerini artırdığı da ifade ediliyor.
Ekonomistlere göre, gıda sektöründe yaşanan bu fiyat dalgalanmalarının bir diğer önemli nedeni tarımsal girdilerdeki maliyet artışı. Gübre, mazot ve tohum gibi temel üretim materyallerinin fiyatlarının yükselmesi, çiftçilerin üretim maliyetlerini doğrudan etkilerken, bu durum piyasaya sunulan ürünlerin fiyat etiketlerine de yansıyor. Özellikle enerji fiyatlarının arttığı dönemde seracılık gibi yoğun enerji tüketen üretim süreçleri daha fazla mali yükle karşı karşıya kalmış durumda.
Bir diğer dikkate değer nokta ise küresel ısınma ve iklim değişikliği kaynaklı hava koşullarının tarımsal faaliyetler üzerindeki olumsuz etkisi. Bir süredir dünya genelinde kuraklık, sel ve aşırı sıcaklık gibi doğa olaylarının sıklaşmasıyla tarım üretiminde azalmalar söz konusu. Üretim miktarındaki bu düşüşler, hem yerel arz-talep dengesini hem de uluslararası gıda ticaretini sarsıyor.
Vatandaşlar ise bu süreçte oldukça zorlanıyor. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken ailelerin sayısı giderek artarken, tüketiciler market kampanyalarını ve indirim dönemlerini daha yakından takip ediyor. Uzmanlar ise tüketici bilinci oluşturulması gerektiğini vurgulayarak daha sürdürülebilir alışveriş davranışlarının teşvik edilmesini öneriyor.
Öte yandan, hükümet kanadında alınan bazı önlemler dikkat çekiyor. Özellikle KDV indirimleri ve çiftçilere yönelik destek programları ile bu artışların kontrol altına alınması hedefleniyor. Ancak bazı kesimler, mevcut müdahalelerin sorunun kök sebeplerini çözmekten uzak olduğunu düşünüyor ve daha kapsamlı reformların gerekliliğine işaret ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Gıda Fiyatlarında Gizemli Artış Devam Ediyor
Son dönemde gıda fiyatlarında yaşanan hızlı artışlar, tüketicileri ve ekonomi uzmanlarını endişelendirmeye devam ediyor. Marketlerdeki etiket değişiklikleri dikkat çekerken, birçok vatandaş alışveriş alışkanlıklarını değiştirmek zorunda kaldı. Yapılan araştırmalar, bu karmaşık fiyat hareketlerinin ardında hem global hem de yerel faktörlerin olabileceğini gösteriyor.
Ülke genelindeki zincir marketlerden alınan veriler doğrultusunda, özellikle temel gıda ürünleri olan un, yağ, süt ve yumurta fiyatlarında ciddi artışlar olduğu belirlendi. TÜİK'in yayınladığı istatistiklere göre, son altı ayda belirli ürün gruplarında yüzde 30'a varan fiyat yükselişleri yaşandı. Uzmanlar, bu artışların büyük ölçüde pandemi sonrası dönemde tedarik zincirlerinde yaşanan aksaklıklarla ilgili olduğunu savunuyor. Ayrıca kur dalgalanmalarının ithalat maliyetlerini artırdığı da ifade ediliyor.
Ekonomistlere göre, gıda sektöründe yaşanan bu fiyat dalgalanmalarının bir diğer önemli nedeni tarımsal girdilerdeki maliyet artışı. Gübre, mazot ve tohum gibi temel üretim materyallerinin fiyatlarının yükselmesi, çiftçilerin üretim maliyetlerini doğrudan etkilerken, bu durum piyasaya sunulan ürünlerin fiyat etiketlerine de yansıyor. Özellikle enerji fiyatlarının arttığı dönemde seracılık gibi yoğun enerji tüketen üretim süreçleri daha fazla mali yükle karşı karşıya kalmış durumda.
Bir diğer dikkate değer nokta ise küresel ısınma ve iklim değişikliği kaynaklı hava koşullarının tarımsal faaliyetler üzerindeki olumsuz etkisi. Bir süredir dünya genelinde kuraklık, sel ve aşırı sıcaklık gibi doğa olaylarının sıklaşmasıyla tarım üretiminde azalmalar söz konusu. Üretim miktarındaki bu düşüşler, hem yerel arz-talep dengesini hem de uluslararası gıda ticaretini sarsıyor.
Vatandaşlar ise bu süreçte oldukça zorlanıyor. Temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken ailelerin sayısı giderek artarken, tüketiciler market kampanyalarını ve indirim dönemlerini daha yakından takip ediyor. Uzmanlar ise tüketici bilinci oluşturulması gerektiğini vurgulayarak daha sürdürülebilir alışveriş davranışlarının teşvik edilmesini öneriyor.
Öte yandan, hükümet kanadında alınan bazı önlemler dikkat çekiyor. Özellikle KDV indirimleri ve çiftçilere yönelik destek programları ile bu artışların kontrol altına alınması hedefleniyor. Ancak bazı kesimler, mevcut müdahalelerin sorunun kök sebeplerini çözmekten uzak olduğunu düşünüyor ve daha kapsamlı reformların gerekliliğine işaret ediyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler