​​Güneş ve rüzgar santralleri atağa kalktı

Son dönemlerde yapılan araştırmalar, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının hızla arttığını ve fosil yakıtların yerini alma potansiyeline sahip olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'nin pek çok bölgesinde kurulan yeni santraller hem ekonomik hem çevresel anlamda olumlu sonuçlar doğuruyor.

Uzmanların değerlendirmelerine göre, güneş ve rüzgar enerjisindeki bu artış, enerji üretimindeki bağımlılığı azaltmak ve sürdürülebilir bir gelecek sağlamak adına kritik bir öneme sahip. Yapılan bir çalışma, 2022 yılında Türkiye’nin toplam enerji üretiminin %15’inin yenilenebilir kaynaklardan karşılandığını gösterirken, bu oran 2023'te %20 seviyesine kadar yükseldi. Söz konusu araştırma, güneş panelleri ve türbin yatırımlarının doğru stratejilerle desteklenmesi halinde bu alandaki büyümenin devam edeceğine işaret ediyor.

Denizli, Konya, İzmir ve Eskişehir gibi iller başta olmak üzere yenilenebilir enerji yatırımları hız kazanırken, bu santrallerin yerel istihdamı da artırdığı belirtildi. Özellikle tarım arazilerinin verimsiz olduğu bölgelerde kurulan güneş enerjisi tesisleri, hem ekonomik kalkınmaya hem de sürdürülebilir enerjiye katkı sağlıyor.

Uzmanlara göre rüzgar enerjisinde kullanılan türbin teknolojisinin her geçen gün daha verimli hale gelmesi, üretim maliyetlerini ciddi oranda düşürmeye başladı. Rüzgar santrallerinin yeni hedefi, kıyı bölgelerinde deniz üstü projeler yoluyla üretim kapasitesini artırmak. Bu tür projelerin yalnızca enerji üretimi açısından değil, karbon salınımını azaltma noktasında da ciddi fark yaratacağı ifade ediliyor.

(Özkan Güngörmez)