Gürültüsüz şehirler migren riskini azaltıyor  

Araştırmayı yürüten bilim insanları, migren ile çevresel faktörler arasındaki ilişkiyi incelemek üzere dünya genelinde farklı coğrafyalarda yaşayan, çeşitli yaş gruplarından gönüllülerle bir çalışma gerçekleştirdi. Çalışmada, katılımcıların yaşadığı bölgelerin gürültü seviyeleri ölçülerek elde edilen verilerle migren ataklarının sıklığı ve şiddeti karşılaştırıldı. Bulgular, uzun süreli gürültüye maruz kalan bireylerde migren ataklarının yüzde 30 oranında daha fazla görüldüğünü ortaya koydu.

Uzmanlar, gürültü kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirirken şu ifadelere yer verdi: "Gürültü, yalnızca işitme kaybına yol açan basit bir çevre sorunu değildir. Yapılan çalışmalar, özellikle yoğun trafik ve altyapı kaynaklı yüksek desibelli gürültülerin beyin üzerinde baskı oluşturduğunu göstermektedir. Bu durum, migren ataklarını tetikleyebileceği gibi huzursuzluk, uyku sorunları ve kronik yorgunluk gibi pek çok rahatsızlığa da neden olabilir."

Raporun sonuçlarına göre, şehirlerdeki gürültü seviyesini düşürmek için uygulanacak politikaların yalnızca yaşam kalitesini artırmakla kalmayacağı, aynı zamanda halk sağlığını koruma konusunda da önemli katkılar sağlayacağı vurgulandı. Gelişmiş ülkelerde yaygınlaşan "sessiz şehir" projelerine dikkat çeken uzmanlar, bu tür önlemlerin kısa vadede hem fiziksel hem de zihinsel sağlık sorunlarını azaltabileceğine işaret ediyor.

Araştırma sonuçlarına göre, daha sağlıklı bir yaşam ortamı yaratmak isteyen yerel yönetimlerin şehir planlamasında akustik düzenlemeleri öncelikli hale getirmesi gerektiği belirtiliyor. Bu bağlamda park ve yeşil alanların artırılması, trafik yoğunluğunun azaltılması ve gürültü bariyerlerinin kullanılması etkili olabilecek öneriler arasında yer alıyor.

(Ramazan Gültaş)