Hava Kirliliği Sigaraya Benzer Şekilde Kanser Riskini Artırıyor

 Hava kirliliği, özellikle PM2.5 adı verilen ince partikül maddeler ve zararlı gazlar gibi kirleticilerin solunmasıyla oluşur. Bu kirleticiler, akciğerlere zarar verir ve uzun süreli maruz kalma durumunda kanser riskini artırabilir.

PM2.5 partikülleri, solunum yoluyla akciğerlere girerek burada iltihaplanmaya ve doku hasarına neden olabilir. Aynı zamanda, zararlı gazlar ve kimyasallar da hava yoluyla akciğerlere ulaşabilir ve kansere neden olabilecek genetik mutasyonlara yol açabilir.

Yapılan araştırmalar, hava kirliliği ile solunum yolu kanserleri, akciğer kanseri ve diğer kanser türleri arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermektedir. Özellikle büyük şehirlerde ve endüstriyel bölgelerde yüksek seviyelerde hava kirliliği, kanser insidansını artırabilir. Hava kirliliğine maruz kalmanın akciğer kanseri riskini %30'a kadar artırdığı tahmin edilmektedir.

Hava kirliliğinin kanser riskini artırması, sigara içmenin kanser riskini artırmasıyla benzerlik gösterir. Her ikisi de akciğerlerin ve solunum sisteminin sağlığına zarar verir ve uzun süreli maruz kalma durumunda kanser gelişimine katkıda bulunabilir. 

Araştırma Bulguları:

*2018 yılında yapılan bir araştırma, hava kirliliğine maruz kalan kişilerde akciğer kanseri riskinin %20 arttığını göstermiştir. 

*2019 yılında yapılan bir başka araştırma, hava kirliliğinin mesane kanseri riskinin %50 arttırdığını göstermiştir. 

*2020 yılında yapılan bir araştırma, hava kirliliğinin çocuklarda lösemi riskinin %24 arttırdığını göstermiştir.

 Hava kirliliğinin azaltılması ve kontrol altına alınması, kanser vakalarının önlenmesinde kritik öneme sahiptir. Hava kalitesinin iyileştirilmesi, endüstriyel atık emisyonlarının azaltılması, fosil yakıt kullanımının sınırlandırılması ve daha temiz enerji kaynaklarına geçiş gibi adımlar, halk sağlığını korumak için gereklidir.

 Hava kirliliğinin kanser riskini artırdığına dair kanıtlar giderek artmaktadır. Bu nedenle, hava kirliliğinin azaltılması ve kontrol altına alınması, kanser vakalarının önlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır ve sağlıklı bir yaşam sürdürmek için hayati öneme sahiptir.

(Fatma Hatun Altıkardeş)