Havacılık sektörü, son yıllarda sürdürülebilirlik, güvenlik ve verimlilik odaklı yenilikçi çözümlerle büyük bir dönüşüm yaşıyor. Araştırmalar, havayolu şirketlerinin yapay zeka, hidrojen yakıtlı motorlar ve otonom sistemler gibi ileri teknolojileri kullanarak sektörde devrim yaratmayı hedeflediğini gösteriyor.
Haber Giriş Tarihi: 25.02.2025 15:14
Haber Güncellenme Tarihi: 25.02.2025 15:14
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %2,5’inden sorumlu olan havacılık sektörü, çevre dostu teknolojilere yöneliyor. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından yayımlanan 2024 raporuna göre, sürdürülebilir havacılık yakıtlarının (SAF) kullanımı son iki yılda %70 artış gösterdi. Bu biyoyakıtlar, geleneksel jet yakıtlarına kıyasla %80’e varan karbon emisyonu azaltımı sağlıyor.
Rolls-Royce ve Airbus, hidrojen yakıtlı motorların test aşamasında olduğunu duyururken, Boeing ise tamamen elektrikli uçaklar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA), 2035 yılına kadar hidrojenle çalışan ticari uçakların kullanıma sunulabileceğini öngörüyor.
Havayolu şirketleri, yapay zeka ve büyük veri analitiğini kullanarak operasyonel verimliliği artırıyor. MIT Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yapay zeka destekli hava trafik yönetimi sistemleri, uçuş gecikmelerini %35 oranında azaltabiliyor.
Yapay zeka tabanlı bakım sistemleri ise uçak motorları ve gövde parçalarının anlık analizini yaparak, arızaları önceden tespit ediyor. General Electric Aviation, bu sistemlerin bakım maliyetlerini %25’e kadar düşürdüğünü raporluyor.
Şehir içi ulaşımda hava taksilerinin devreye girmesi için büyük yatırımlar yapılıyor. Morgan Stanley’in 2024 raporu, otonom hava taksi pazarının 2040 yılına kadar 1,5 trilyon dolarlık bir değere ulaşacağını öngörüyor.
Öne çıkan projeler arasında şunlar bulunuyor:
--Airbus’ın CityAirbus NextGen projesi, tamamen elektrikli, sessiz ve çevreci hava taksileri geliştirmeyi amaçlıyor.
--Joby Aviation ve Archer Aviation, ABD’de otonom hava araçları için test uçuşlarını sürdürüyor.
--Türkiye’de Baykar ve TUSAŞ, insansız hava araçları (İHA) ve otonom hava sistemleri üzerine yeni nesil projeler geliştiriyor.
Havayolu güvenliği alanında da ileri teknolojiler devreye giriyor. Londra’daki Imperial College Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, biyometrik yüz tanıma sistemlerinin havalimanlarında pasaport kontrol sürelerini %40 oranında kısalttığını ortaya koydu.
Ayrıca, yeni nesil kabin içi tasarımlar, yolcu konforunu artırmak için yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş hizmetler sunuyor. Emirates ve Singapore Airlines, artırılmış gerçeklik (AR) tabanlı yolcu eğlence sistemleri üzerinde çalışmalar yürütüyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
Havacılıkta yenilikçi çözümler sunuluyor
Havacılık sektörü, son yıllarda sürdürülebilirlik, güvenlik ve verimlilik odaklı yenilikçi çözümlerle büyük bir dönüşüm yaşıyor. Araştırmalar, havayolu şirketlerinin yapay zeka, hidrojen yakıtlı motorlar ve otonom sistemler gibi ileri teknolojileri kullanarak sektörde devrim yaratmayı hedeflediğini gösteriyor.
Küresel karbon emisyonlarının yaklaşık %2,5’inden sorumlu olan havacılık sektörü, çevre dostu teknolojilere yöneliyor. Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından yayımlanan 2024 raporuna göre, sürdürülebilir havacılık yakıtlarının (SAF) kullanımı son iki yılda %70 artış gösterdi. Bu biyoyakıtlar, geleneksel jet yakıtlarına kıyasla %80’e varan karbon emisyonu azaltımı sağlıyor.
Rolls-Royce ve Airbus, hidrojen yakıtlı motorların test aşamasında olduğunu duyururken, Boeing ise tamamen elektrikli uçaklar üzerinde çalışmalarını sürdürüyor. Avrupa Havacılık Emniyeti Ajansı (EASA), 2035 yılına kadar hidrojenle çalışan ticari uçakların kullanıma sunulabileceğini öngörüyor.
Havayolu şirketleri, yapay zeka ve büyük veri analitiğini kullanarak operasyonel verimliliği artırıyor. MIT Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü tarafından yapılan bir araştırmaya göre, yapay zeka destekli hava trafik yönetimi sistemleri, uçuş gecikmelerini %35 oranında azaltabiliyor.
Yapay zeka tabanlı bakım sistemleri ise uçak motorları ve gövde parçalarının anlık analizini yaparak, arızaları önceden tespit ediyor. General Electric Aviation, bu sistemlerin bakım maliyetlerini %25’e kadar düşürdüğünü raporluyor.
Şehir içi ulaşımda hava taksilerinin devreye girmesi için büyük yatırımlar yapılıyor. Morgan Stanley’in 2024 raporu, otonom hava taksi pazarının 2040 yılına kadar 1,5 trilyon dolarlık bir değere ulaşacağını öngörüyor.
Öne çıkan projeler arasında şunlar bulunuyor:
--Airbus’ın CityAirbus NextGen projesi, tamamen elektrikli, sessiz ve çevreci hava taksileri geliştirmeyi amaçlıyor.
--Joby Aviation ve Archer Aviation, ABD’de otonom hava araçları için test uçuşlarını sürdürüyor.
--Türkiye’de Baykar ve TUSAŞ, insansız hava araçları (İHA) ve otonom hava sistemleri üzerine yeni nesil projeler geliştiriyor.
Havayolu güvenliği alanında da ileri teknolojiler devreye giriyor. Londra’daki Imperial College Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, biyometrik yüz tanıma sistemlerinin havalimanlarında pasaport kontrol sürelerini %40 oranında kısalttığını ortaya koydu.
Ayrıca, yeni nesil kabin içi tasarımlar, yolcu konforunu artırmak için yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş hizmetler sunuyor. Emirates ve Singapore Airlines, artırılmış gerçeklik (AR) tabanlı yolcu eğlence sistemleri üzerinde çalışmalar yürütüyor.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler