Hipertansiyon, halk arasında yüksek tansiyon olarak bilinen, sık karşılaşılan ve ciddi sonuçlara yol açabilen bir sağlık problemidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 1,28 milyar yetişkinin hipertansiyondan etkilendiği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, çoğu kişi bu rahatsızlığa sahip olduğunu fark etmeyebilir, çünkü hipertansiyon genellikle belirgin bir belirti vermeden ilerler. Bu nedenle, bu durum "sessiz katil" olarak da tanımlanmaktadır.
Haber Giriş Tarihi: 19.05.2025 13:30
Haber Güncellenme Tarihi: 19.05.2025 13:31
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Hipertansiyonun temel riski, kontrol altına alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına neden olabilme kapasitesidir. Yüksek tansiyon, kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği gibi hayati riskler taşıyan durumlarla yakından ilişkilidir. Uzmanlar, yüksek tansiyonun dünya çapındaki ölüm nedenlerinin ilk sıralarında yer aldığını ifade etmektedir. Yapılan geniş çaplı bir araştırmaya göre, hipertansiyon kaynaklı komplikasyonlar her yıl milyonlarca ölüme sebep olmaktadır.
2022 yılında yapılan bir başka çalışma, hipertansiyon tanısında gecikmelerin ve tedavi edilmemesinin sorunları artırdığına dikkat çekerken, hastaların yaklaşık %46'sının bu durumu fark etmediğini ortaya koymuştur. Bunların yanı sıra, yüksek tansiyonun önlenebilir olması ve düzenli doktor kontrolleriyle yönetilebilmesi ise oldukça önemli hususlardır.
Hipertansiyona yol açan pek çok faktör vardır. Obezite, hareketsiz yaşam tarzı, yüksek tuz tüketimi, stres ve genetik yatkınlık bunlar arasında sayılabilir. Hipertansiyon sıklıkla baş ağrısı, nefes darlığı veya burun kanaması gibi belirtilerle kendini gösterebilse de çoğu kişi bu işaretlere karşı duyarsız kalmakta veya farklı nedenlere bağlamaktadır.
Bir sağlık araştırmasında, tansiyon problemlerine sahip bireylerin yarısından fazlasının bu durumun farkında olmadığı tespit edilmiştir. Aynı çalışma, düşük gelir grubundaki bireylerin daha az farkındalık gösterdiğini ve düzenli tedaviye erişimlerinin sınırlı kaldığını ortaya koymuştur. Bu tür maddi ve sosyal engeller, hastalığın kontrol altına alınması önünde büyük engeller teşkil etmektedir.
Uzmanlar, hipertansiyonu önlemeye yönelik stratejik yaklaşımların önemine vurgu yapmaktadır. Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durarak hipertansiyon riski önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Ayrıca yılda en az bir kez tansiyon ölçtürmek, erken teşhis açısından kritik bir adımdır.
Tedavi süreçlerinde ise bireylere özel geliştirilen ilaç kombinasyonları ve yaşam tarzı değişiklikleri dikkat çekmektedir. Örneğin; 2023 yılında yayınlanan bir tıp dergisi araştırmasında, Akdeniz tipi beslenme düzeninin tansiyon üzerinde olumlu etkileri olduğu vurgulanmıştır. Aynı zamanda düşük yağ içeriğine sahip besinlerin tercih edilmesiyle birlikte tuz alımına da dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Günümüzde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde hipertansiyona yönelik bilgi eksikliği ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık otoriteleri, düzenli taramalar yapılması ve toplumda hipertansiyon farkındalığının artırılmasını amaçlayan kampanyalar düzenlemenin önemine işaret etmektedir. Örneğin DSÖ'nün 2025 yılına kadar gerçekleştirmeyi hedeflediği “Global Tansiyon Yönetim Programı” kapsamında farkındalık oranının %75’in üzerine çıkarılması planlanmaktadır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hipertansiyon sessiz seyreden önemli bir sorun
Hipertansiyon, halk arasında yüksek tansiyon olarak bilinen, sık karşılaşılan ve ciddi sonuçlara yol açabilen bir sağlık problemidir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre dünya genelinde yaklaşık 1,28 milyar yetişkinin hipertansiyondan etkilendiği tahmin edilmektedir. Bununla birlikte, çoğu kişi bu rahatsızlığa sahip olduğunu fark etmeyebilir, çünkü hipertansiyon genellikle belirgin bir belirti vermeden ilerler. Bu nedenle, bu durum "sessiz katil" olarak da tanımlanmaktadır.
Hipertansiyonun temel riski, kontrol altına alınmadığında ciddi sağlık sorunlarına neden olabilme kapasitesidir. Yüksek tansiyon, kalp krizi, felç, böbrek yetmezliği gibi hayati riskler taşıyan durumlarla yakından ilişkilidir. Uzmanlar, yüksek tansiyonun dünya çapındaki ölüm nedenlerinin ilk sıralarında yer aldığını ifade etmektedir. Yapılan geniş çaplı bir araştırmaya göre, hipertansiyon kaynaklı komplikasyonlar her yıl milyonlarca ölüme sebep olmaktadır.
2022 yılında yapılan bir başka çalışma, hipertansiyon tanısında gecikmelerin ve tedavi edilmemesinin sorunları artırdığına dikkat çekerken, hastaların yaklaşık %46'sının bu durumu fark etmediğini ortaya koymuştur. Bunların yanı sıra, yüksek tansiyonun önlenebilir olması ve düzenli doktor kontrolleriyle yönetilebilmesi ise oldukça önemli hususlardır.
Hipertansiyona yol açan pek çok faktör vardır. Obezite, hareketsiz yaşam tarzı, yüksek tuz tüketimi, stres ve genetik yatkınlık bunlar arasında sayılabilir. Hipertansiyon sıklıkla baş ağrısı, nefes darlığı veya burun kanaması gibi belirtilerle kendini gösterebilse de çoğu kişi bu işaretlere karşı duyarsız kalmakta veya farklı nedenlere bağlamaktadır.
Bir sağlık araştırmasında, tansiyon problemlerine sahip bireylerin yarısından fazlasının bu durumun farkında olmadığı tespit edilmiştir. Aynı çalışma, düşük gelir grubundaki bireylerin daha az farkındalık gösterdiğini ve düzenli tedaviye erişimlerinin sınırlı kaldığını ortaya koymuştur. Bu tür maddi ve sosyal engeller, hastalığın kontrol altına alınması önünde büyük engeller teşkil etmektedir.
Uzmanlar, hipertansiyonu önlemeye yönelik stratejik yaklaşımların önemine vurgu yapmaktadır. Sağlıklı beslenme, düzenli fiziksel aktivite ve sigara gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durarak hipertansiyon riski önemli ölçüde azaltılabilmektedir. Ayrıca yılda en az bir kez tansiyon ölçtürmek, erken teşhis açısından kritik bir adımdır.
Tedavi süreçlerinde ise bireylere özel geliştirilen ilaç kombinasyonları ve yaşam tarzı değişiklikleri dikkat çekmektedir. Örneğin; 2023 yılında yayınlanan bir tıp dergisi araştırmasında, Akdeniz tipi beslenme düzeninin tansiyon üzerinde olumlu etkileri olduğu vurgulanmıştır. Aynı zamanda düşük yağ içeriğine sahip besinlerin tercih edilmesiyle birlikte tuz alımına da dikkat edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Günümüzde, özellikle gelişmekte olan ülkelerde hipertansiyona yönelik bilgi eksikliği ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Sağlık otoriteleri, düzenli taramalar yapılması ve toplumda hipertansiyon farkındalığının artırılmasını amaçlayan kampanyalar düzenlemenin önemine işaret etmektedir. Örneğin DSÖ'nün 2025 yılına kadar gerçekleştirmeyi hedeflediği “Global Tansiyon Yönetim Programı” kapsamında farkındalık oranının %75’in üzerine çıkarılması planlanmaktadır.
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler