Son dönemde Türkiye’de ihracat yapan firmalar, döviz kurunun enflasyon karşısında yeterince artmamasından dolayı ciddi sıkıntılar yaşıyor. Döviz kuru ile enflasyon arasındaki farkın giderek açılması, özellikle üretim maliyetleri döviz cinsinden yükselen ihracatçılar için büyük bir mali baskı oluşturuyor.
Haber Giriş Tarihi: 08.06.2025 17:48
Haber Güncellenme Tarihi: 08.06.2025 17:49
Kaynak:
Özkan GÜNGÖRMEZ
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe’nin verdiği bilgilere göre, 2024 yılı boyunca döviz kuru artışı %25 civarında kalırken, yıllık enflasyon %50’ye dayandı. Bu durum, özellikle dış piyasada fiyat rekabeti yapan firmaların kârlılığını ve sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Gültepe, “Kur en azından enflasyonla orantılı hareket etmeli” diyerek, kurdaki düşük artışın ihracat hedeflerine ulaşmayı zorlaştırdığını ifade etti.
Üretim maliyetlerinin özellikle Asya’daki rakip ülkelere göre %40-50 daha yüksek olması, Türk ihracatçısını küresel pazarlarda zor durumda bırakıyor. Bu fark, Avrupa ile kıyaslandığında bile %15-20 seviyesinde. Düşük kur politikası ise ithal ürünleri daha cazip hale getirerek hem iç piyasada rekabeti baltalıyor hem de yerli üreticinin satış gücünü azaltıyor.
Özellikle deri sektörü bu durumdan olumsuz etkilendi. 2024 yılında sektör yaklaşık 1,1 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdi. Uzmanlar bu açığın, ucuz ithalat nedeniyle yerli üretimin zayıflamasından kaynaklandığını belirtiyor.
Kur dengesizliği dışında ihracatçıların bir diğer şikayeti ise finansmana ulaşmakta yaşadıkları zorluklar. Eximbank’ın ihracatçılara sunduğu kredi desteği 2024’te 48,7 milyar dolar olarak gerçekleşti ve 2025’te bu rakamın 50 milyar dolara çıkarılması bekleniyor. Reeskont kredi faizlerinin %29,9’a çekilmesi ise ihracatçılara bir nebze nefes aldırdı.
İhracat yapan firmalar, döviz kuru ile enflasyon arasındaki farkın en fazla 5 puan olmasını talep ediyor. 2025 için bazı sektör temsilcileri, dolar kurunun 37 TL seviyelerine ulaşması gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde, rekabetçiliğin daha da düşeceği ve ihracat gelirlerinin azalacağı uyarısında bulunuyorlar.
İhracatçılar açısından kur, sadece döviz geliri değil; aynı zamanda bir maliyet ve rekabet unsuru. Kur artışının enflasyonun gerisinde kalması, sadece ihracatçıların değil, dolaylı olarak ekonominin genel sağlığını da etkiliyor. Uzmanlar, 2025 yılında daha istikrarlı bir kur politikası ve destekleyici finansman yapısının oluşturulması gerektiği konusunda hemfikir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Web.tv
İhracatçılar kur farkında yakınıyor
Son dönemde Türkiye’de ihracat yapan firmalar, döviz kurunun enflasyon karşısında yeterince artmamasından dolayı ciddi sıkıntılar yaşıyor. Döviz kuru ile enflasyon arasındaki farkın giderek açılması, özellikle üretim maliyetleri döviz cinsinden yükselen ihracatçılar için büyük bir mali baskı oluşturuyor.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe’nin verdiği bilgilere göre, 2024 yılı boyunca döviz kuru artışı %25 civarında kalırken, yıllık enflasyon %50’ye dayandı. Bu durum, özellikle dış piyasada fiyat rekabeti yapan firmaların kârlılığını ve sürdürülebilirliğini tehdit ediyor. Gültepe, “Kur en azından enflasyonla orantılı hareket etmeli” diyerek, kurdaki düşük artışın ihracat hedeflerine ulaşmayı zorlaştırdığını ifade etti.
Üretim maliyetlerinin özellikle Asya’daki rakip ülkelere göre %40-50 daha yüksek olması, Türk ihracatçısını küresel pazarlarda zor durumda bırakıyor. Bu fark, Avrupa ile kıyaslandığında bile %15-20 seviyesinde. Düşük kur politikası ise ithal ürünleri daha cazip hale getirerek hem iç piyasada rekabeti baltalıyor hem de yerli üreticinin satış gücünü azaltıyor.
Özellikle deri sektörü bu durumdan olumsuz etkilendi. 2024 yılında sektör yaklaşık 1,1 milyar dolarlık dış ticaret açığı verdi. Uzmanlar bu açığın, ucuz ithalat nedeniyle yerli üretimin zayıflamasından kaynaklandığını belirtiyor.
Kur dengesizliği dışında ihracatçıların bir diğer şikayeti ise finansmana ulaşmakta yaşadıkları zorluklar. Eximbank’ın ihracatçılara sunduğu kredi desteği 2024’te 48,7 milyar dolar olarak gerçekleşti ve 2025’te bu rakamın 50 milyar dolara çıkarılması bekleniyor. Reeskont kredi faizlerinin %29,9’a çekilmesi ise ihracatçılara bir nebze nefes aldırdı.
İhracat yapan firmalar, döviz kuru ile enflasyon arasındaki farkın en fazla 5 puan olmasını talep ediyor. 2025 için bazı sektör temsilcileri, dolar kurunun 37 TL seviyelerine ulaşması gerektiğini savunuyor. Aksi takdirde, rekabetçiliğin daha da düşeceği ve ihracat gelirlerinin azalacağı uyarısında bulunuyorlar.
İhracatçılar açısından kur, sadece döviz geliri değil; aynı zamanda bir maliyet ve rekabet unsuru. Kur artışının enflasyonun gerisinde kalması, sadece ihracatçıların değil, dolaylı olarak ekonominin genel sağlığını da etkiliyor. Uzmanlar, 2025 yılında daha istikrarlı bir kur politikası ve destekleyici finansman yapısının oluşturulması gerektiği konusunda hemfikir.
(Özkan Güngörmez)
Kaynak: Özkan GÜNGÖRMEZ
En Çok Okunan Haberler