Küresel iklim değişikliği, yalnızca doğal ekosistemleri değil, aynı zamanda ekonomik yapıları da derinden etkiliyor. Özellikle tarım sektörü, bu değişimden en fazla etkilenen alanların başında geliyor. Artan sıcaklıklar, değişen yağış desenleri ve ekstrem hava olayları, gıda üretimini tehdit ederken, gıda fiyatlarının da istikrarsız bir şekilde yükselmesine neden oluyor.
Haber Giriş Tarihi: 28.08.2024 15:24
Haber Güncellenme Tarihi: 28.08.2024 15:25
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
İklim değişikliği, tarım üretimini doğrudan etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Dünya Bankası'nın yayınladığı rapora göre, sıcaklık artışları ve yağış düzenlerindeki değişiklikler, mahsul verimliliğini olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle Asya ve Afrika gibi tropikal bölgelerde, bu durum gıda güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.
2024 yılına dair yapılan araştırmalar, küresel ısınmanın etkisiyle dünya genelinde buğday, mısır ve pirinç gibi temel gıda ürünlerinin üretiminde ila %20 arasında bir düşüş yaşanabileceğini öngörüyor. Bu düşüş, gıda arzında azalmaya yol açarak fiyatların hızla yükselmesine neden oluyor.
Son yıllarda, aşırı hava olaylarının sıklığında önemli bir artış gözlemleniyor. Kuraklıklar, sel baskınları, sıcak hava dalgaları ve kasırgalar, tarım alanlarını tahrip ederek üretim kayıplarına neden oluyor. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yapılan bir araştırma, 2023 yılında yaşanan ekstrem hava olaylarının, ABD'deki tarımsal üretimi oranında azalttığını ortaya koyuyor.
Benzer şekilde, Avrupa'da yaşanan şiddetli kuraklıklar, tarımsal üretimi büyük ölçüde etkiledi ve bu durum özellikle buğday ve mısır gibi ürünlerin fiyatlarında %30'a varan artışlara neden oldu. Ekstrem hava koşullarının artması, gıda üretiminde öngörülemeyen dalgalanmalara ve dolayısıyla gıda fiyatlarında istikrarsızlığa yol açıyor.
Türkiye, iklim değişikliğinden etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, 2023 yılı boyunca yaşanan aşırı kuraklık, özellikle buğday ve arpa üretiminde ciddi düşüşlere neden oldu. Bu durum, Türkiye'deki un ve ekmek fiyatlarının hızla artmasına yol açtı. Ayrıca, Akdeniz Bölgesi'nde artan sıcaklıklar, zeytin, turunçgil ve üzüm gibi ürünlerin üretiminde ’e varan bir azalmaya sebep oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerinden hazırlanan derlemeye göre, 2024 yılı itibarıyla gıda fiyatlarında genel olarak %20'lik bir artış yaşandı. Bu artışın büyük bir kısmı, iklim değişikliğinin neden olduğu üretim düşüşlerinden kaynaklanıyor. Türkiye’de yaşanan bu fiyat artışları, düşük gelirli haneleri daha fazla etkiliyor ve gıda enflasyonu, hane halkı bütçesi üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor.
İklim değişikliği, yalnızca mevcut gıda fiyatlarını değil, gelecekteki gıda güvenliğini de tehdit ediyor. Araştırmalar, iklim değişikliğinin etkilerinin önümüzdeki on yıllarda daha da şiddetleneceğini ve bu durumun gıda fiyatlarında daha büyük dalgalanmalara yol açacağını öngörüyor. 2050 yılına kadar, dünya nüfusunun artan gıda talebini karşılamak için tarımsal üretimin %50 oranında artırılması gerektiği tahmin ediliyor. Ancak iklim değişikliğinin mevcut hızı, bu hedefin gerçekleştirilmesini zorlaştırıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İklim değişikliği gıda fiyatlarını etkiliyor
Küresel iklim değişikliği, yalnızca doğal ekosistemleri değil, aynı zamanda ekonomik yapıları da derinden etkiliyor. Özellikle tarım sektörü, bu değişimden en fazla etkilenen alanların başında geliyor. Artan sıcaklıklar, değişen yağış desenleri ve ekstrem hava olayları, gıda üretimini tehdit ederken, gıda fiyatlarının da istikrarsız bir şekilde yükselmesine neden oluyor.
İklim değişikliği, tarım üretimini doğrudan etkileyen bir faktör olarak karşımıza çıkıyor. Dünya Bankası'nın yayınladığı rapora göre, sıcaklık artışları ve yağış düzenlerindeki değişiklikler, mahsul verimliliğini olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle Asya ve Afrika gibi tropikal bölgelerde, bu durum gıda güvenliğini ciddi şekilde tehdit ediyor.
2024 yılına dair yapılan araştırmalar, küresel ısınmanın etkisiyle dünya genelinde buğday, mısır ve pirinç gibi temel gıda ürünlerinin üretiminde ila %20 arasında bir düşüş yaşanabileceğini öngörüyor. Bu düşüş, gıda arzında azalmaya yol açarak fiyatların hızla yükselmesine neden oluyor.
Son yıllarda, aşırı hava olaylarının sıklığında önemli bir artış gözlemleniyor. Kuraklıklar, sel baskınları, sıcak hava dalgaları ve kasırgalar, tarım alanlarını tahrip ederek üretim kayıplarına neden oluyor. Amerika Birleşik Devletleri Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yapılan bir araştırma, 2023 yılında yaşanan ekstrem hava olaylarının, ABD'deki tarımsal üretimi oranında azalttığını ortaya koyuyor.
Benzer şekilde, Avrupa'da yaşanan şiddetli kuraklıklar, tarımsal üretimi büyük ölçüde etkiledi ve bu durum özellikle buğday ve mısır gibi ürünlerin fiyatlarında %30'a varan artışlara neden oldu. Ekstrem hava koşullarının artması, gıda üretiminde öngörülemeyen dalgalanmalara ve dolayısıyla gıda fiyatlarında istikrarsızlığa yol açıyor.
Türkiye, iklim değişikliğinden etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verilerine göre, 2023 yılı boyunca yaşanan aşırı kuraklık, özellikle buğday ve arpa üretiminde ciddi düşüşlere neden oldu. Bu durum, Türkiye'deki un ve ekmek fiyatlarının hızla artmasına yol açtı. Ayrıca, Akdeniz Bölgesi'nde artan sıcaklıklar, zeytin, turunçgil ve üzüm gibi ürünlerin üretiminde ’e varan bir azalmaya sebep oldu.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) verilerinden hazırlanan derlemeye göre, 2024 yılı itibarıyla gıda fiyatlarında genel olarak %20'lik bir artış yaşandı. Bu artışın büyük bir kısmı, iklim değişikliğinin neden olduğu üretim düşüşlerinden kaynaklanıyor. Türkiye’de yaşanan bu fiyat artışları, düşük gelirli haneleri daha fazla etkiliyor ve gıda enflasyonu, hane halkı bütçesi üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor.
İklim değişikliği, yalnızca mevcut gıda fiyatlarını değil, gelecekteki gıda güvenliğini de tehdit ediyor. Araştırmalar, iklim değişikliğinin etkilerinin önümüzdeki on yıllarda daha da şiddetleneceğini ve bu durumun gıda fiyatlarında daha büyük dalgalanmalara yol açacağını öngörüyor. 2050 yılına kadar, dünya nüfusunun artan gıda talebini karşılamak için tarımsal üretimin %50 oranında artırılması gerektiği tahmin ediliyor. Ancak iklim değişikliğinin mevcut hızı, bu hedefin gerçekleştirilmesini zorlaştırıyor.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), iklim değişikliğiyle mücadele kapsamında sürdürülebilir tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması gerektiğini vurguluyor.
(Fatma Hatun Altıkardeş)
Kaynak: Fatma Hatun ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler