İşletmelerde dijital dönüşüm

Yapılan son araştırmalar, bu dönüşümün işletmeler açısından ne derece kritik olduğunu gözler önüne seriyor. McKinsey tarafından 2023'te yayımlanan bir rapora göre, dijital dönüşüm süreçlerine yeterince hızlı adapte olamayan işletmelerin %40’ı önümüzdeki 10 yıl içinde rekabetçi yapısını kaybederek pazardan çekilme riski taşıyor. Öte yandan, dijital dönüşüm projelerine yatırım yapan şirketlerin genel performanslarında %35’lere varan bir artış olduğu belirtiliyor.

Araştırma, özellikle yapay zeka, büyük veri ve bulut teknolojilerinin işletmeler için game-changer (oyun değiştirici) olduğunu vurguluyor. Bu alanlarda yapılan yatırımlar yalnızca operasyonel maliyetleri düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda müşteri deneyimini iyileştirerek bağlılık yaratmada da kilit rol oynuyor. Örneğin, Amazon’un müşteri davranışlarını analiz etmek için kullandığı yapay zeka algoritmaları sayesinde cirosunda %20’lik bir artış sağladığı biliniyor. Benzer şekilde, dijital platformlar üzerinden iş süreçlerini yeniden yapılandıran şirketler, hem daha çevik yapılar oluşturuyor hem de daha geniş kitlelere erişim sağlıyor.

Dijital dönüşümün bir diğer önemli boyutu ise çalışanlar üzerinde yarattığı etkiler. Global Workforce Analytics’in yaptığı bir ankete göre, çalışanların %42’si dijital araçların işlerinde hem verimliliklerini hem de memnuniyetlerini artırdığını ifade ediyor. Ancak dönüşüm, yalnızca teknolojiyi entegre etmekle sınırlı kalmıyor; aynı zamanda yeni yetkinlikler geliştirebilen, esnek ve öğrenmeye açık ekiplerin oluşturulmasını da gerektiriyor.

Bu noktada, dijital dönüşüm sürecine geçişin sadece teknolojik bir yenilik olarak görülmemesi gerektiği ortaya çıkıyor. İnovasyon kültürünün benimsenmesi, stratejik hedefler doğrultusunda adım adım ilerlenmesi ve çalışanlarla açık bir iletişim sürecinin yürütülmesi kritik önem taşıyor. Aksi durumda, işletmeler için yüksek maliyetlere ve düşük geri dönüşlere yol açan başarısız çabalar kaçınılmaz olabiliyor.

(Ramazan Gültaş)