Dünyada artan jeopolitik gerginlikler, hem bölgesel hem de küresel güvenliği tehdit ediyor.
Haber Giriş Tarihi: 31.12.2024 15:01
Haber Güncellenme Tarihi: 31.12.2024 15:01
Kaynak:
Ramazan Gültaş
Enerji kaynakları üzerindeki rekabet, sınır çatışmaları ve siyasi ittifakların yeniden şekillenmesi, birçok bölgede tansiyonu yükseltiyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu gerginliklerin küresel ekonomi ve barış üzerinde yıkıcı etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor.
2024 itibarıyla dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler birkaç ana başlıkta toplanıyor:
Rusya-Ukrayna Savaşı:
Ukrayna'da devam eden çatışmalar, Avrupa'nın güvenlik mimarisini temelden değiştirdi. Batı'nın Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlar ve Moskova’nın misilleme adımları, enerji krizini tetikledi ve NATO ile Rusya arasındaki tansiyonu zirveye çıkardı.
Asya-Pasifik’te Çin-Tayvan Gerilimi:
Çin'in Tayvan üzerindeki hak iddiaları ve ABD'nin Tayvan’a verdiği askeri destek, bölgedeki barışı tehdit ediyor. Güney Çin Denizi’ndeki egemenlik tartışmaları ve askeri tatbikatlar, Çin ile ABD arasındaki rekabeti daha da keskinleştirdi.
Orta Doğu’da Yeniden Yükselen Tansiyon:
İran'ın nükleer programı ve İsrail ile artan gerilimi, bölgedeki istikrarı tehlikeye atıyor. Ayrıca, Suriye’de devam eden iç savaş ve Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları, bölgesel dinamikleri şekillendiren diğer önemli unsurlar arasında yer alıyor.
Küresel Enerji Rekabeti:
Enerji kaynakları üzerindeki rekabet, Orta Doğu, Doğu Akdeniz ve Kuzey Kutbu gibi stratejik bölgelerdeki çatışmaları artırıyor. Özellikle Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığını azaltma çabaları, enerji ticaretinde yeni gerginliklere yol açıyor.
Jeopolitik gerginlikler yalnızca askeri çatışmalara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel ekonomi ve toplumlar üzerinde de derin etkiler yaratıyor.
Avrupa’da artan doğalgaz fiyatları, sanayi üretimini ve hane halkı harcamalarını olumsuz etkiliyor.
Çatışmalar ve yaptırımlar, kritik ham madde ve gıda tedarikinde kesintilere neden oluyor.
Savaşlar ve istikrarsızlıklar, milyonlarca insanı yerinden ediyor ve küresel göç krizini daha da derinleştiriyor.
Uluslararası ilişkiler uzmanları, artan jeopolitik gerginliklerin, Soğuk Savaş sonrası dönemin en kırılgan zamanlarından birine işaret ettiğini belirtiyor: “Güç dengeleri yeniden şekilleniyor. ABD, Çin ve Rusya arasındaki rekabet, yalnızca bölgesel çatışmaları değil, aynı zamanda uluslararası düzeni de tehdit ediyor. Bu dönemde, küçük ülkeler bile büyük stratejik hesaplaşmaların parçası haline gelebilir.”
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Jeopolitik gerginlikler artıyor
Dünyada artan jeopolitik gerginlikler, hem bölgesel hem de küresel güvenliği tehdit ediyor.
Enerji kaynakları üzerindeki rekabet, sınır çatışmaları ve siyasi ittifakların yeniden şekillenmesi, birçok bölgede tansiyonu yükseltiyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu gerginliklerin küresel ekonomi ve barış üzerinde yıkıcı etkiler yaratabileceği konusunda uyarıyor.
2024 itibarıyla dünya genelinde artan jeopolitik gerilimler birkaç ana başlıkta toplanıyor:
Rusya-Ukrayna Savaşı:
Ukrayna'da devam eden çatışmalar, Avrupa'nın güvenlik mimarisini temelden değiştirdi. Batı'nın Rusya'ya karşı uyguladığı yaptırımlar ve Moskova’nın misilleme adımları, enerji krizini tetikledi ve NATO ile Rusya arasındaki tansiyonu zirveye çıkardı.
Asya-Pasifik’te Çin-Tayvan Gerilimi:
Çin'in Tayvan üzerindeki hak iddiaları ve ABD'nin Tayvan’a verdiği askeri destek, bölgedeki barışı tehdit ediyor. Güney Çin Denizi’ndeki egemenlik tartışmaları ve askeri tatbikatlar, Çin ile ABD arasındaki rekabeti daha da keskinleştirdi.
Orta Doğu’da Yeniden Yükselen Tansiyon:
İran'ın nükleer programı ve İsrail ile artan gerilimi, bölgedeki istikrarı tehlikeye atıyor. Ayrıca, Suriye’de devam eden iç savaş ve Türkiye’nin sınır ötesi operasyonları, bölgesel dinamikleri şekillendiren diğer önemli unsurlar arasında yer alıyor.
Küresel Enerji Rekabeti:
Enerji kaynakları üzerindeki rekabet, Orta Doğu, Doğu Akdeniz ve Kuzey Kutbu gibi stratejik bölgelerdeki çatışmaları artırıyor. Özellikle Avrupa'nın Rus gazına olan bağımlılığını azaltma çabaları, enerji ticaretinde yeni gerginliklere yol açıyor.
Jeopolitik gerginlikler yalnızca askeri çatışmalara yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel ekonomi ve toplumlar üzerinde de derin etkiler yaratıyor.
Avrupa’da artan doğalgaz fiyatları, sanayi üretimini ve hane halkı harcamalarını olumsuz etkiliyor.
Çatışmalar ve yaptırımlar, kritik ham madde ve gıda tedarikinde kesintilere neden oluyor.
Savaşlar ve istikrarsızlıklar, milyonlarca insanı yerinden ediyor ve küresel göç krizini daha da derinleştiriyor.
Uluslararası ilişkiler uzmanları, artan jeopolitik gerginliklerin, Soğuk Savaş sonrası dönemin en kırılgan zamanlarından birine işaret ettiğini belirtiyor: “Güç dengeleri yeniden şekilleniyor. ABD, Çin ve Rusya arasındaki rekabet, yalnızca bölgesel çatışmaları değil, aynı zamanda uluslararası düzeni de tehdit ediyor. Bu dönemde, küçük ülkeler bile büyük stratejik hesaplaşmaların parçası haline gelebilir.”
(Ramazan Gültaş)
Kaynak: Ramazan Gültaş
En Çok Okunan Haberler