Kadastro davaları son buluyor

Kadastro davaları, tapulama işlemleri sırasında ortaya çıkan mülkiyet ihtilaflarından kaynaklanıyor. Özellikle köy yerleşimlerinde ve miras yoluyla geçen taşınmazlarda, sınır anlaşmazlıkları, mülkiyet payı belirsizlikleri ve tapu kayıtlarındaki hatalar nedeniyle uzun süren hukuki süreçler yaşanıyor.

Adalet Bakanlığı’nın verilerine göre, Türkiye genelinde kadastro davalarının ortalama görülme süresi 6 ila 10 yıl arasında değişiyor. Bu uzun süreç, hem bireylerin mağduriyetine hem de ekonomik kayıplara yol açıyor.

Hükümetin hayata geçirdiği yeni düzenlemeler ile tapu işlemlerinde bürokratik engellerin azaltılması ve kadastro davalarının sona erdirilmesi hedefleniyor. İşte öne çıkan değişiklikler:

Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) Geliştirildi: Dijitalleşme sayesinde mülkiyet kayıtlarının daha hızlı incelenmesi ve hataların düzeltilmesi sağlanıyor.

Uzlaştırma ve Arabuluculuk Sistemi: Taraflar, mahkemeye gitmeden önce arabuluculuk sürecine yönlendiriliyor. Bu sayede yıllarca süren davalar, birkaç ay içinde çözüme kavuşabiliyor.

Hatalı Kadastro Kayıtlarının Hızlı Düzeltilmesi: Yeni yasa kapsamında, kadastro işlemlerinde tespit edilen teknik hatalar için mahkemeye başvurmaya gerek kalmadan düzeltme yapılabilecek.

Mirasçıların Tapu İşlemleri Kolaylaştırıldı: Miras kalan taşınmazların paylaşımı sırasında yaşanan anlaşmazlıkları azaltmak amacıyla noter ve tapu müdürlükleri üzerinden daha hızlı işlem yapılabilecek.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, 2022 yılında Türkiye genelinde açılan kadastro davası sayısı 25 bin iken, 2023’te bu rakam 18 bine düştü. 2024’te ise bu sayının 10 binin altına inmesi bekleniyor.

(Ramazan Gültaş)