Kadın hakları, yüzyıllardır süregelen bir mücadele olmasına rağmen, son yıllarda küresel düzeyde daha fazla dikkat çekmeye başlamış ve önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak, bu mücadele hala dünyanın pek çok yerinde eşitsizliklerin gölgesinde devam etmektedir. Yapılan araştırmalar ve veriler, hem umut veren gelişmeleri hem de çözülmesi gereken temel sorunları gözler önüne sermektedir.
Haber Giriş Tarihi: 29.03.2025 12:03
Haber Güncellenme Tarihi: 29.03.2025 12:03
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi'nin 2023 yılındaki raporuna göre, dünya genelinde kadınların eğitime, ekonomiye ve politikaya erişimleri konusunda olumlu ilerlemeler kaydedilmiştir. Örneğin, 2000'li yıllarda yalnızca %12 olan kadın milletvekili oranı, günümüzde %26'ya yükselmiştir. Bununla birlikte, eğitim seviyesi açısından da kadınların okullaşma oranları giderek artarken, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde kız çocuklarının okula erişimi desteklenmektedir. Kadınların ekonomik karar alma süreçlerindeki temsilleri ise halen dünya genelinde düşük seviyelerde seyretmekte, ancak bu alanda da farkındalık çalışmaları hız kazanmış durumdadır.
Yasal çerçeveler açısından bakıldığında, birçok ülke kadınları her türlü ayrımcılıktan koruyan yasalar çıkarmış olsa da, bu yasaların uygulanması konusunda ciddi eksiklikler yaşanıyor. Dünya Bankası verilerine göre, yaklaşık 150 ülkede kadınların ekonomik haklarını kısıtlayan en az bir yasa bulunmaktadır. Örneğin, kadınların çalışabileceği iş kollarına yönelik getirilen sınırlamalar veya ücret eşitsizlikleri bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Küresel çapta yapılan kampanyalar ve feminist hareketler ise bu yapısal eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynuyor. #MeToo hareketi, cinsiyet temelli şiddete karşı ortaya konan bireysel deneyimlerin gücünü gözler önüne sererken; uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla kadın haklarına yönelik farkındalık artırıcı kampanyalar düzenleniyor. Örneğin, UN Women tarafından başlatılan "HeForShe" kampanyası, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine erkeklerin de aktif bir şekilde katılımını teşvik ederek büyük yankı uyandırmıştır.
Ancak, birçok bölgede kadın hakları konusunda ciddi geri adımlar da gözlemlenmektedir. Afganistan’da kadınların eğitim hakkının ellerinden alınması ve İran’da Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolar sırasında kadın haklarını savunan aktivistlere uygulanan baskılar, bu konunun hassasiyetini bir kez daha hatırlatmıştır. Ayrıca savaş bölgelerinde ve insani krizlerin yaşandığı yerlerde kadınlar genellikle cinsel şiddet mağduru olmakta ve temel haklarından mahrum bırakılmaktadır.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kadın hakları mücadelesinde küresel gelişmeler
Kadın hakları, yüzyıllardır süregelen bir mücadele olmasına rağmen, son yıllarda küresel düzeyde daha fazla dikkat çekmeye başlamış ve önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak, bu mücadele hala dünyanın pek çok yerinde eşitsizliklerin gölgesinde devam etmektedir. Yapılan araştırmalar ve veriler, hem umut veren gelişmeleri hem de çözülmesi gereken temel sorunları gözler önüne sermektedir.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi'nin 2023 yılındaki raporuna göre, dünya genelinde kadınların eğitime, ekonomiye ve politikaya erişimleri konusunda olumlu ilerlemeler kaydedilmiştir. Örneğin, 2000'li yıllarda yalnızca %12 olan kadın milletvekili oranı, günümüzde %26'ya yükselmiştir. Bununla birlikte, eğitim seviyesi açısından da kadınların okullaşma oranları giderek artarken, özellikle düşük ve orta gelirli ülkelerde kız çocuklarının okula erişimi desteklenmektedir. Kadınların ekonomik karar alma süreçlerindeki temsilleri ise halen dünya genelinde düşük seviyelerde seyretmekte, ancak bu alanda da farkındalık çalışmaları hız kazanmış durumdadır.
Yasal çerçeveler açısından bakıldığında, birçok ülke kadınları her türlü ayrımcılıktan koruyan yasalar çıkarmış olsa da, bu yasaların uygulanması konusunda ciddi eksiklikler yaşanıyor. Dünya Bankası verilerine göre, yaklaşık 150 ülkede kadınların ekonomik haklarını kısıtlayan en az bir yasa bulunmaktadır. Örneğin, kadınların çalışabileceği iş kollarına yönelik getirilen sınırlamalar veya ücret eşitsizlikleri bu duruma örnek olarak gösterilebilir.
Küresel çapta yapılan kampanyalar ve feminist hareketler ise bu yapısal eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasında önemli bir rol oynuyor. #MeToo hareketi, cinsiyet temelli şiddete karşı ortaya konan bireysel deneyimlerin gücünü gözler önüne sererken; uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri aracılığıyla kadın haklarına yönelik farkındalık artırıcı kampanyalar düzenleniyor. Örneğin, UN Women tarafından başlatılan "HeForShe" kampanyası, toplumsal cinsiyet eşitliği mücadelesine erkeklerin de aktif bir şekilde katılımını teşvik ederek büyük yankı uyandırmıştır.
Ancak, birçok bölgede kadın hakları konusunda ciddi geri adımlar da gözlemlenmektedir. Afganistan’da kadınların eğitim hakkının ellerinden alınması ve İran’da Mahsa Amini’nin ölümü sonrası başlayan protestolar sırasında kadın haklarını savunan aktivistlere uygulanan baskılar, bu konunun hassasiyetini bir kez daha hatırlatmıştır. Ayrıca savaş bölgelerinde ve insani krizlerin yaşandığı yerlerde kadınlar genellikle cinsel şiddet mağduru olmakta ve temel haklarından mahrum bırakılmaktadır.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler