Kadın Kooperatifleri, Deprem Bölgesinde Umudu Yeşertiyor

Araştırma verileri, özellikle deprem sonrası kadınların ekonomik faaliyetlerden uzaklaşma riskinin yüksek olduğunu gösteriyor. Bu durum hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sorunlara yol açabiliyor. Yapılan incelemelerde, kadın kooperatiflerinin kurulduğu bölgelerde bu riskin büyük ölçüde azaldığı tespit edildi. Kadınların gelir elde etmesini sağlayan üretim odaklı projeler, aynı zamanda toplumdaki sosyal bağları güçlendiren bir yapı sunuyor.

Uzmanlar tarafından yürütülen saha çalışmalarında elde edilen sonuçlara göre, kadın kooperatifleri deprem sonrası dönemde sadece ekonomik destek sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda psikolojik iyileşme ve toplumsal dayanışmanın güçlenmesi açısından da kilit bir rol oynuyor. Bu kooperatifler aracılığıyla gerçekleştirilen eğitim programları, ürün dağıtımları ve sosyal etkinliklerin, özellikle çocuklu kadınlara yönelik olumlu etkiler yarattığı gözlemlendi.

Örneğin, Adıyaman ve Hatay’da faaliyet gösteren kadın kooperatiflerinin ürettiği el işi ürünler hem iç pazarda tüketiciye ulaşıyor hem de ihracatla bölge ekonomisine katkı sağlıyor. 2025 yılı itibarıyla bu kooperatiflerin ürettikleri ürünlerden elde edilen toplam gelirde yüzde 35’lik bir artış kaydedildi. Ayrıca, depremden sonra işsiz kalan 2 binden fazla kadını yeniden ekonomiye kazandıran girişimler sayesinde istihdam oranlarında belirgin bir iyileşme yaşandı.

İşin sosyal boyutunda ise kadın kooperatifleri, güven duygusunun yeniden inşası için büyük bir rol oynuyor. Yüz yüze görüşmeler sırasında kooperatif üyeleri, faaliyetlerine katılmanın kendilerine yalnız olmadıklarını hissettirdiğini ve gelecek için daha güçlü umutlar beslemelerine yardımcı olduğunu ifade etti. Bu insani dokunuş, pek çok birey için yaşamlarına anlam katarken toplumsal dayanışmayı da pekiştiriyor.

(Fatma Hatun Altıkardeş)