Son yıllarda dünya genelinde kanser vakalarının sayısında dramatik bir artış gözlemleniyor. Ancak alarm veren bir başka önemli durum ise kanserin artık daha genç yaşlarda görülmeye başlanması. Türkiye’de de bu trendin hızla yayıldığı ve kansere yakalanan bireylerin yaş ortalamasının giderek düştüğü belirtiliyor. Yapılan son araştırmalar, gençlerin daha fazla kanserle karşı karşıya kaldığını ve bu durumun birçok çevresel, genetik ve yaşam tarzı faktörüyle ilişkili olduğunu gösteriyor.
Haber Giriş Tarihi: 01.12.2024 16:33
Haber Güncellenme Tarihi: 01.12.2024 16:34
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Türkiye’deki çeşitli sağlık araştırma merkezlerinin yaptığı araştırmalar, kanserin yaşlı nüfusla ilişkilendirilen bir hastalık olmaktan hızla genç yaşlara kaydığını ortaya koyuyor. Türkiye’de son 10 yılda, kanser nedeniyle tedavi gören ve yaş ortalaması 40’ın altında olan bireylerin sayısında %30’luk bir artış yaşandı. Bu artış, sağlık uzmanları ve araştırmacılar tarafından dikkatle inceleniyor.
Son yapılan bir araştırma, Türkiye’de kanser teşhisi konan bireylerin yaş ortalamasının 55’ten 47’ye düştüğünü gösteriyor. Bununla birlikte, kanserin özellikle 30'lu ve 40'lı yaşlarda daha fazla görüldüğü tespit edildi. Bu durum, kanserin daha genç bireyler üzerinde de etkili olmaya başladığını ve sağlık sisteminin bu değişen tabloya uyum sağlaması gerektiğini ortaya koyuyor.
Kanserin genç yaşlarda görülmesinin birçok farklı nedeni olduğu düşünülüyor. En dikkat çekici faktörlerden biri, çevresel etmenlerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin gençler üzerindeki etkisi. Aşağıda, bu artışın sebeplerine dair yapılan bazı araştırmalar ve bulgular yer alıyor:
Hareketsiz Yaşam ve Obezite: Sedanter yaşam tarzı ve obezite, kanserin en önemli tetikleyicilerinden biri olarak gösteriliyor. Yapılan araştırmalar, obezitenin kanser hücrelerinin büyümesine ve yayılmasına yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Türkiye'deki gençler arasında obezite oranı son yıllarda önemli ölçüde artmış durumda, bu da kanser riskini artırıyor.
Sigara ve Alkol Tüketimi: Sigara içme oranı gençler arasında hala yüksek, bunun yanı sıra alkol tüketimi de kanser riskini artıran faktörler arasında. Özellikle akciğer, ağız, boğaz ve karaciğer kanserlerinin, bu alışkanlıklarla doğrudan ilişkili olduğu biliniyor. Genç yaşta sigara ve alkol kullanımı, kanserin erken yaşlarda görülmesinin bir başka önemli nedenini oluşturuyor.
Çevresel Kirlilik ve Kimyasallar: Hava kirliliği, zararlı kimyasallar ve çevreye salınan toksik maddeler, kanser riskini artıran faktörler arasında yer alıyor. Türkiye'deki büyük şehirlerde hava kirliliği ve çevresel faktörlerin artışı, gençlerin kanserle mücadele etme oranlarını etkileyen önemli unsurlar arasında.
Genetik Faktörler ve Aile Geçmişi: Genetik yatkınlık da kansere yakalanma yaşını etkileyebilecek bir diğer faktördür. Ailede kanser öyküsü bulunan bireylerde, hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Genetik faktörler, hastalığın erken yaşlarda başlamasına yol açabilir.
Stres ve Psikolojik Faktörler: Uzun süreli stres ve anksiyete, bağışıklık sistemini zayıflatarak kanser hücrelerinin gelişimini hızlandırabilir. Türkiye’de gençler arasında artan psikolojik sorunlar ve yaşam tarzındaki stres faktörleri de kansere yakalanma riskini artırmaktadır.
Kanserin daha genç yaşlarda görülmesi, erken teşhisin önemini de artırıyor. Genç yaşta kanserin teşhis edilmesi, tedavi sürecini hızlandırmak ve yaşam kalitesini artırmak adına kritik rol oynuyor. Uzmanlar, gençlere düzenli sağlık kontrolleri yapmalarını ve kanser belirtilerini göz ardı etmemelerini tavsiye ediyor.
Türkiye’de son yıllarda kanser tarama programlarının sayısının arttığı, ancak hâlâ genç bireylerin düzenli sağlık kontrollerine daha fazla yönlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, erken tanı için kullanılan tarama yöntemlerinin daha etkin hale getirilmesi, kanserin genç yaşlarda görülmesini engellemeye yardımcı olabilir.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kansere yakalanma yaşı gittikçe düşüyor
Son yıllarda dünya genelinde kanser vakalarının sayısında dramatik bir artış gözlemleniyor. Ancak alarm veren bir başka önemli durum ise kanserin artık daha genç yaşlarda görülmeye başlanması. Türkiye’de de bu trendin hızla yayıldığı ve kansere yakalanan bireylerin yaş ortalamasının giderek düştüğü belirtiliyor. Yapılan son araştırmalar, gençlerin daha fazla kanserle karşı karşıya kaldığını ve bu durumun birçok çevresel, genetik ve yaşam tarzı faktörüyle ilişkili olduğunu gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Türkiye’deki çeşitli sağlık araştırma merkezlerinin yaptığı araştırmalar, kanserin yaşlı nüfusla ilişkilendirilen bir hastalık olmaktan hızla genç yaşlara kaydığını ortaya koyuyor. Türkiye’de son 10 yılda, kanser nedeniyle tedavi gören ve yaş ortalaması 40’ın altında olan bireylerin sayısında %30’luk bir artış yaşandı. Bu artış, sağlık uzmanları ve araştırmacılar tarafından dikkatle inceleniyor.
Son yapılan bir araştırma, Türkiye’de kanser teşhisi konan bireylerin yaş ortalamasının 55’ten 47’ye düştüğünü gösteriyor. Bununla birlikte, kanserin özellikle 30'lu ve 40'lı yaşlarda daha fazla görüldüğü tespit edildi. Bu durum, kanserin daha genç bireyler üzerinde de etkili olmaya başladığını ve sağlık sisteminin bu değişen tabloya uyum sağlaması gerektiğini ortaya koyuyor.
Kanserin genç yaşlarda görülmesinin birçok farklı nedeni olduğu düşünülüyor. En dikkat çekici faktörlerden biri, çevresel etmenlerin ve yaşam tarzı değişikliklerinin gençler üzerindeki etkisi. Aşağıda, bu artışın sebeplerine dair yapılan bazı araştırmalar ve bulgular yer alıyor:
Hareketsiz Yaşam ve Obezite: Sedanter yaşam tarzı ve obezite, kanserin en önemli tetikleyicilerinden biri olarak gösteriliyor. Yapılan araştırmalar, obezitenin kanser hücrelerinin büyümesine ve yayılmasına yardımcı olabileceğini ortaya koyuyor. Türkiye'deki gençler arasında obezite oranı son yıllarda önemli ölçüde artmış durumda, bu da kanser riskini artırıyor.
Sigara ve Alkol Tüketimi: Sigara içme oranı gençler arasında hala yüksek, bunun yanı sıra alkol tüketimi de kanser riskini artıran faktörler arasında. Özellikle akciğer, ağız, boğaz ve karaciğer kanserlerinin, bu alışkanlıklarla doğrudan ilişkili olduğu biliniyor. Genç yaşta sigara ve alkol kullanımı, kanserin erken yaşlarda görülmesinin bir başka önemli nedenini oluşturuyor.
Çevresel Kirlilik ve Kimyasallar: Hava kirliliği, zararlı kimyasallar ve çevreye salınan toksik maddeler, kanser riskini artıran faktörler arasında yer alıyor. Türkiye'deki büyük şehirlerde hava kirliliği ve çevresel faktörlerin artışı, gençlerin kanserle mücadele etme oranlarını etkileyen önemli unsurlar arasında.
Genetik Faktörler ve Aile Geçmişi: Genetik yatkınlık da kansere yakalanma yaşını etkileyebilecek bir diğer faktördür. Ailede kanser öyküsü bulunan bireylerde, hastalığa yakalanma riski daha yüksektir. Genetik faktörler, hastalığın erken yaşlarda başlamasına yol açabilir.
Stres ve Psikolojik Faktörler: Uzun süreli stres ve anksiyete, bağışıklık sistemini zayıflatarak kanser hücrelerinin gelişimini hızlandırabilir. Türkiye’de gençler arasında artan psikolojik sorunlar ve yaşam tarzındaki stres faktörleri de kansere yakalanma riskini artırmaktadır.
Kanserin daha genç yaşlarda görülmesi, erken teşhisin önemini de artırıyor. Genç yaşta kanserin teşhis edilmesi, tedavi sürecini hızlandırmak ve yaşam kalitesini artırmak adına kritik rol oynuyor. Uzmanlar, gençlere düzenli sağlık kontrolleri yapmalarını ve kanser belirtilerini göz ardı etmemelerini tavsiye ediyor.
Türkiye’de son yıllarda kanser tarama programlarının sayısının arttığı, ancak hâlâ genç bireylerin düzenli sağlık kontrollerine daha fazla yönlendirilmesi gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, erken tanı için kullanılan tarama yöntemlerinin daha etkin hale getirilmesi, kanserin genç yaşlarda görülmesini engellemeye yardımcı olabilir.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler