Son yıllarda hız kazanan kentsel dönüşüm projeleri, şehirlerin fiziksel çehresini dönüştürmekle kalmayıp sosyal hayatı da köklü biçimde etkiliyor. Türkiye genelinde yapılan çeşitli araştırmalar, bu dönüşümün bireylerin günlük yaşamından toplumsal ilişkilerine kadar geniş bir yelpazede değişimlere neden olduğunu ortaya koyuyor.
Haber Giriş Tarihi: 22.05.2025 13:17
Haber Güncellenme Tarihi: 22.05.2025 13:18
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Uzmanların değerlendirmelerine göre, kentsel dönüşüm projelerinin en büyük etkisi mahalle kültüründe gözlemleniyor. Geçmişte komşuluk ilişkilerinin ve dayanışmanın yoğun olduğu mahalle yapıları, yerini daha izole yaşam alanlarına sahip apartman sitelerine bırakıyor. İstanbul'da yapılan bir saha araştırmasına göre, dönüşüm sonrası yeni yapılara taşınan bireylerin yüzde 60'ı eski komşularıyla artık görüşemediklerini ifade ediyor. Bu durum, toplumsal bağların zayıflamasına ve bireyler arası iletişimde azalmaya neden oluyor.
Öte yandan, kentsel dönüşüm projelerinin sunduğu donanımlar sosyal hayatı yeniden şekillendiriyor. Yeni yapılar, spor salonları, çocuk oyun alanları ve sosyal tesisler gibi ortak kullanım alanları sağlayarak bireyler için farklı etkileşim imkanları sunuyor. Ancak bu olanaklar, çoğunlukla belirli gelir gruplarına hitap ettiği için sosyo-ekonomik eşitsizlik algısını da derinleştirebiliyor. Örneğin Ankara’daki bir projede yapılan araştırma, düşük gelirli bireylerin bu tür alanların kullanımı konusunda kendilerini dışlanmış hissettiklerini ortaya koyuyor.
Kentsel dönüşümün diğer bir etkisi de ulaşım üzerindeki yansımalarıyla dikkat çekiyor. Yeni projelerde trafik düzenlemeleri ve toplu taşıma bağlantıları daha fazla göz önünde bulunduruluyor. Ancak bu durum, kent merkezinden uzak inşa edilen konut bölgelerinde yaşayan bireyler için özellikle iş yerlerine ulaşmada zaman kaybına yol açabiliyor. İzmir'de yapılan bir araştırmaya göre, yeni konut bölgelerinde yaşayan bireylerin yüzde 45'i, işe gidip gelme sürelerinin uzadığını belirtiyor.
Bu süreç, aynı zamanda tüketim alışkanlıklarında dönüşümü de beraberinde getiriyor. Kentsel dönüşüm alanlarında daha fazla alışveriş merkezi ve zincir marketlerin yer alması, mahalle bakkalları gibi küçük esnaf için tehdit oluşturuyor. Özellikle nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yapılan bir çalışmaya göre, eski kentsel yapıda bakkal alışverişi yapan bireylerin yüzde 70'i, yeni projelerde marketleri tercih etmeye başladığını ifade ediyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kentsel dönüşüm sosyal hayatı değiştiriyor
Son yıllarda hız kazanan kentsel dönüşüm projeleri, şehirlerin fiziksel çehresini dönüştürmekle kalmayıp sosyal hayatı da köklü biçimde etkiliyor. Türkiye genelinde yapılan çeşitli araştırmalar, bu dönüşümün bireylerin günlük yaşamından toplumsal ilişkilerine kadar geniş bir yelpazede değişimlere neden olduğunu ortaya koyuyor.
Uzmanların değerlendirmelerine göre, kentsel dönüşüm projelerinin en büyük etkisi mahalle kültüründe gözlemleniyor. Geçmişte komşuluk ilişkilerinin ve dayanışmanın yoğun olduğu mahalle yapıları, yerini daha izole yaşam alanlarına sahip apartman sitelerine bırakıyor. İstanbul'da yapılan bir saha araştırmasına göre, dönüşüm sonrası yeni yapılara taşınan bireylerin yüzde 60'ı eski komşularıyla artık görüşemediklerini ifade ediyor. Bu durum, toplumsal bağların zayıflamasına ve bireyler arası iletişimde azalmaya neden oluyor.
Öte yandan, kentsel dönüşüm projelerinin sunduğu donanımlar sosyal hayatı yeniden şekillendiriyor. Yeni yapılar, spor salonları, çocuk oyun alanları ve sosyal tesisler gibi ortak kullanım alanları sağlayarak bireyler için farklı etkileşim imkanları sunuyor. Ancak bu olanaklar, çoğunlukla belirli gelir gruplarına hitap ettiği için sosyo-ekonomik eşitsizlik algısını da derinleştirebiliyor. Örneğin Ankara’daki bir projede yapılan araştırma, düşük gelirli bireylerin bu tür alanların kullanımı konusunda kendilerini dışlanmış hissettiklerini ortaya koyuyor.
Kentsel dönüşümün diğer bir etkisi de ulaşım üzerindeki yansımalarıyla dikkat çekiyor. Yeni projelerde trafik düzenlemeleri ve toplu taşıma bağlantıları daha fazla göz önünde bulunduruluyor. Ancak bu durum, kent merkezinden uzak inşa edilen konut bölgelerinde yaşayan bireyler için özellikle iş yerlerine ulaşmada zaman kaybına yol açabiliyor. İzmir'de yapılan bir araştırmaya göre, yeni konut bölgelerinde yaşayan bireylerin yüzde 45'i, işe gidip gelme sürelerinin uzadığını belirtiyor.
Bu süreç, aynı zamanda tüketim alışkanlıklarında dönüşümü de beraberinde getiriyor. Kentsel dönüşüm alanlarında daha fazla alışveriş merkezi ve zincir marketlerin yer alması, mahalle bakkalları gibi küçük esnaf için tehdit oluşturuyor. Özellikle nüfusun yoğun olduğu bölgelerde yapılan bir çalışmaya göre, eski kentsel yapıda bakkal alışverişi yapan bireylerin yüzde 70'i, yeni projelerde marketleri tercih etmeye başladığını ifade ediyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler