Kilo veremiyorsanız suçlu iradeniz değil, lipödem olabilir
Kilo veremiyorsanız suçlu iradeniz değil, lipödem olabilir
Eğer kilo vermekte zorlanıyor ve çabalarınıza rağmen istediğiniz sonuçları alamıyorsanız, bunun sebebi iradenizle ilgili olmayabilir. Son yıllarda kadınlar arasında oldukça yaygın olduğu tespit edilen bir sağlık sorunu olan lipödem, kilo verme sürecini ciddi anlamda etkileyebiliyor.
Haber Giriş Tarihi: 04.12.2025 16:42
Haber Güncellenme Tarihi: 04.12.2025 16:42
Kaynak:
Sema Yüksel Güngörmez
Lipödem, özellikle kadınlarda görülen yağ dokusunun anormal dağılımıyla karakterize edilen kronik bir hastalıktır. Genellikle bacaklar, kalçalar ve bazen de kolları etkileyen bu rahatsızlık, sıradan kilo alımından veya obeziteden farklı bir mekanizmaya sahiptir. Lipödem hastalarında, vücutta alt bölgelerde yağ birikimi daha yoğundur ve bu bölgelerde şişliklerle birlikte hassasiyet gibi belirtiler sıklıkla görülmektedir. Ayrıca, bu durum genetik yatkınlıkla da ilişkilendirilmektedir.
Uzmanların araştırmalarına göre, lipödem hastalarının büyük bir kısmı konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı için durumu kilo problemiyle karıştırmakta ve etkisiz diyet veya egzersiz programlarından sonuç almaya çalışmaktadır. Ancak, lipödem sadece yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilecek bir durum olmayabilir; profesyonel müdahale gerektirebilir.
Lipödem üzerine yapılan çalışmalar, bu sağlık sorununun genellikle ergenlik dönemi, hamilelik veya menopoz gibi hormonal değişim süreçlerinde ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Almanya'da yapılan geniş çaplı bir çalışma, kadınların yaklaşık %11'inin lipödem semptomları gösterebileceğini ortaya koydu. Türkiye'de bu oran hakkında detaylı bir çalışma henüz bulunmamakla birlikte, dünya genelindeki farkındalık çalışmaları sayesinde ülkede de bu konuda artan bir ilgi söz konusu.
Yayımlanan bir tıbbi araştırma, lipödem tedavisinde manuel lenfatik drenaj, kompresyon kıyafetleri ve egzersizin semptomların hafifletilmesine katkı sağlayabileceğini gösterdi. Bununla birlikte, ileri seviyelerde cerrahi yöntemlerden de faydalanılıyor. Liposuction yöntemiyle anormal yağ dokularının alınması, hem estetik hem de sağlık açısından önemli iyileşmeler sağlıyor.
Sağlık uzmanları lipödemin genellikle yanlış teşhis edilmesi ya da göz ardı edilmesi nedeniyle tedavi sürecinin geciktiğini belirtmekte. Erken teşhisle başlayan bir tedavi planı, hem semptomları hafifletebilir hem de hastaların yaşam kalitesini artırabilir. Eğer sık sık şişliklerden şikâyet ediyor, diyet ve egzersizlere rağmen belirli bölgelerdeki yağlanmada azalma görmüyorsanız, mutlaka bir uzmanla görüşmenizde fayda var.
Lipödem bilinçlendirme çalışmaları arttıkça kadınların bu sorundan haberdar olması ve doğru tedavilere yönlendirilmesi umut verici kabul ediliyor. Kilo problemlerinin altında yatan nedenlerin yalnızca beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmadığının unutulmaması gerektiği çağrısında bulunan uzmanlar, bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini vurguluyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kilo veremiyorsanız suçlu iradeniz değil, lipödem olabilir
Eğer kilo vermekte zorlanıyor ve çabalarınıza rağmen istediğiniz sonuçları alamıyorsanız, bunun sebebi iradenizle ilgili olmayabilir. Son yıllarda kadınlar arasında oldukça yaygın olduğu tespit edilen bir sağlık sorunu olan lipödem, kilo verme sürecini ciddi anlamda etkileyebiliyor.
Lipödem, özellikle kadınlarda görülen yağ dokusunun anormal dağılımıyla karakterize edilen kronik bir hastalıktır. Genellikle bacaklar, kalçalar ve bazen de kolları etkileyen bu rahatsızlık, sıradan kilo alımından veya obeziteden farklı bir mekanizmaya sahiptir. Lipödem hastalarında, vücutta alt bölgelerde yağ birikimi daha yoğundur ve bu bölgelerde şişliklerle birlikte hassasiyet gibi belirtiler sıklıkla görülmektedir. Ayrıca, bu durum genetik yatkınlıkla da ilişkilendirilmektedir.
Uzmanların araştırmalarına göre, lipödem hastalarının büyük bir kısmı konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı için durumu kilo problemiyle karıştırmakta ve etkisiz diyet veya egzersiz programlarından sonuç almaya çalışmaktadır. Ancak, lipödem sadece yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilecek bir durum olmayabilir; profesyonel müdahale gerektirebilir.
Lipödem üzerine yapılan çalışmalar, bu sağlık sorununun genellikle ergenlik dönemi, hamilelik veya menopoz gibi hormonal değişim süreçlerinde ortaya çıkabileceğini gösteriyor. Almanya'da yapılan geniş çaplı bir çalışma, kadınların yaklaşık %11'inin lipödem semptomları gösterebileceğini ortaya koydu. Türkiye'de bu oran hakkında detaylı bir çalışma henüz bulunmamakla birlikte, dünya genelindeki farkındalık çalışmaları sayesinde ülkede de bu konuda artan bir ilgi söz konusu.
Yayımlanan bir tıbbi araştırma, lipödem tedavisinde manuel lenfatik drenaj, kompresyon kıyafetleri ve egzersizin semptomların hafifletilmesine katkı sağlayabileceğini gösterdi. Bununla birlikte, ileri seviyelerde cerrahi yöntemlerden de faydalanılıyor. Liposuction yöntemiyle anormal yağ dokularının alınması, hem estetik hem de sağlık açısından önemli iyileşmeler sağlıyor.
Sağlık uzmanları lipödemin genellikle yanlış teşhis edilmesi ya da göz ardı edilmesi nedeniyle tedavi sürecinin geciktiğini belirtmekte. Erken teşhisle başlayan bir tedavi planı, hem semptomları hafifletebilir hem de hastaların yaşam kalitesini artırabilir. Eğer sık sık şişliklerden şikâyet ediyor, diyet ve egzersizlere rağmen belirli bölgelerdeki yağlanmada azalma görmüyorsanız, mutlaka bir uzmanla görüşmenizde fayda var.
Lipödem bilinçlendirme çalışmaları arttıkça kadınların bu sorundan haberdar olması ve doğru tedavilere yönlendirilmesi umut verici kabul ediliyor. Kilo problemlerinin altında yatan nedenlerin yalnızca beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmadığının unutulmaması gerektiği çağrısında bulunan uzmanlar, bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini vurguluyor.
(Sema Yüksel Güngörmez)
Kaynak: Sema Yüksel Güngörmez
En Çok Okunan Haberler