Kırsalda kuraklık tehlikesi her geçen gün daha endişe verici bir hale geliyor. Mevsim normallerinin altındaki yağış miktarları, birçok bölgede tarım faaliyetlerini olumsuz etkilerken, çiftçiler durumun daha fazla görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguluyor. Yetkililerin soruna acil müdahale etmesi çağrısında bulunan üreticiler, hem ekonomik hem de sosyal açıdan zor bir süreçle karşı karşıya olduklarını dile getiriyor.
Haber Giriş Tarihi: 16.06.2025 16:58
Haber Güncellenme Tarihi: 16.06.2025 16:58
Kaynak:
Dilvin ALTIKARDEŞ
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan son raporlara göre ülke genelinde ilkbahar ve yaz döneminde kaydedilen yağış miktarları, normal seviyelerin %40-50 altında kaldı. Bu durum özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde tarım alanlarını ciddi şekilde tehdit ediyor. Birçok ekili alan susuzluk nedeniyle ürün veriminde büyük düşüşler yaşarken, bazı tarlalarda ürünlerin tamamen kuruduğu görüldü.
Ziraat mühendisleri ve tarım uzmanları, kuraklığın sadece tarımsal gelir kayıplarıyla sınırlı kalmadığına dikkat çekiyor. Azalan yeraltı su kaynaklarının uzun vadede insan yaşamını tehdit edeceği ve gıda fiyatlarında ciddi artışlara sebep olacağı belirtiliyor. Ayrıca yetersiz beslenme ve göç gibi sosyal problemlerin de bu senaryoya eşlik edebileceği öngörülüyor.
Çiftçiler ise çözüm için ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını ifade ediyor ancak bunun tek başına yeterli olmadığını savunuyor. Özellikle sulama sistemlerinin yenilenmesi, doğal su kaynaklarının korunması ve kuraklığa dayanıklı tohumların teşvik edilmesi gibi uzun vadeli yatırımların elzem olduğunu belirtiyorlar. Bunun yanı sıra kısa vadede çiftçilere doğrudan mali destek verilmesi gerektiğinin altını çizen Üreticiler Birliği Başkanı, mevcut politikaların bu denli kritik bir durum karşısında yetersiz kaldığını dile getirdi.
Kırsalda yaşanan bu zorluklarla mücadelede yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin koordinasyon içinde çalışmasının önemine dikkat çeken uzmanlar, su kullanımı konusunda halka yönelik bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesinin de önemli bir adım olacağını ifade ediyor. Ancak tüm bu önerilerin hayata geçirilebilmesi için siyasi irade ve toplum desteği hayati öneme sahip.
Kuraklık, çevresel bir tehdit olmanın ötesinde milyonlarca insanın geleceğini ilgilendiren bir kriz haline dönüşüyor. Tarım sektörünün belkemiğini oluşturan çiftçilerin desteklenmesi ve sürdürülebilir çözümlerle bu zorlu sürecin üstesinden gelinmesi, kırsalın yeniden istikrar kazanması için kilit rol oynuyor.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Kırsalda Kuraklık Alarmı: Çiftçi Destek Bekliyor
Kırsalda kuraklık tehlikesi her geçen gün daha endişe verici bir hale geliyor. Mevsim normallerinin altındaki yağış miktarları, birçok bölgede tarım faaliyetlerini olumsuz etkilerken, çiftçiler durumun daha fazla görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguluyor. Yetkililerin soruna acil müdahale etmesi çağrısında bulunan üreticiler, hem ekonomik hem de sosyal açıdan zor bir süreçle karşı karşıya olduklarını dile getiriyor.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan son raporlara göre ülke genelinde ilkbahar ve yaz döneminde kaydedilen yağış miktarları, normal seviyelerin %40-50 altında kaldı. Bu durum özellikle İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde tarım alanlarını ciddi şekilde tehdit ediyor. Birçok ekili alan susuzluk nedeniyle ürün veriminde büyük düşüşler yaşarken, bazı tarlalarda ürünlerin tamamen kuruduğu görüldü.
Ziraat mühendisleri ve tarım uzmanları, kuraklığın sadece tarımsal gelir kayıplarıyla sınırlı kalmadığına dikkat çekiyor. Azalan yeraltı su kaynaklarının uzun vadede insan yaşamını tehdit edeceği ve gıda fiyatlarında ciddi artışlara sebep olacağı belirtiliyor. Ayrıca yetersiz beslenme ve göç gibi sosyal problemlerin de bu senaryoya eşlik edebileceği öngörülüyor.
Çiftçiler ise çözüm için ellerini taşın altına koymaya hazır olduklarını ifade ediyor ancak bunun tek başına yeterli olmadığını savunuyor. Özellikle sulama sistemlerinin yenilenmesi, doğal su kaynaklarının korunması ve kuraklığa dayanıklı tohumların teşvik edilmesi gibi uzun vadeli yatırımların elzem olduğunu belirtiyorlar. Bunun yanı sıra kısa vadede çiftçilere doğrudan mali destek verilmesi gerektiğinin altını çizen Üreticiler Birliği Başkanı, mevcut politikaların bu denli kritik bir durum karşısında yetersiz kaldığını dile getirdi.
Kırsalda yaşanan bu zorluklarla mücadelede yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin koordinasyon içinde çalışmasının önemine dikkat çeken uzmanlar, su kullanımı konusunda halka yönelik bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesinin de önemli bir adım olacağını ifade ediyor. Ancak tüm bu önerilerin hayata geçirilebilmesi için siyasi irade ve toplum desteği hayati öneme sahip.
Kuraklık, çevresel bir tehdit olmanın ötesinde milyonlarca insanın geleceğini ilgilendiren bir kriz haline dönüşüyor. Tarım sektörünün belkemiğini oluşturan çiftçilerin desteklenmesi ve sürdürülebilir çözümlerle bu zorlu sürecin üstesinden gelinmesi, kırsalın yeniden istikrar kazanması için kilit rol oynuyor.
(Dilvin Altıkardeş)
Kaynak: Dilvin ALTIKARDEŞ
En Çok Okunan Haberler